| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Disney Plus kanalının "Atatürk" dizisini yayınlamama kararına ve Komisyonun çalışma usul ve esaslarına ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 12 .10.2023 |
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Şimdi, sayın milletvekilimizin söylediği konu çok önemli. Diyor ki: "Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin milletvekiliyim, kamuoyunun önünde bulunan bir kişiyim. Benimle ilgili yapılan bu dezenformasyon, bu yanlış bilgilendirme konusunda ben bir şey yapamıyorsam sıradan insanlar ne yapacaklar?" Tam da zaten bizim Komisyonumuzda tartıştığımız esas mesele bu. İnsanı itibarsızlaştıran, yargısız infaz yapan, siyaseti itibarsızlaştıran, parlamentoları tu kaka eden ve bütün bu her şeyin üstünde kendini gören bir akıl var. Ben bu "üst akıl" laflarından fazla hazzetmem ama bunu çok net olarak görüyoruz. Bu sadece vekilimizle ilgili değil, Türkiye'nin en ücra yerinde, kendi seçim bölgem Hatay'da veya Yalova'da veya Zonguldak'ta veya İzmir'de veya Kayseri'de veya Ankara'da veya Muğla'da bir sıradan vatandaşımız, kendi hâlinde, kendi işinde kendi gücünde bir insan bu asimetrik dezenformasyon karşısında ne yapacak, derdini kime anlatacak? Evet, ben de bu yasanın yetersiz olduğunu düşünüyorum. Tuncay Özkan Milletvekilimizi hem değerli bulurum hem severim, bu konuda farklılaşıyorum; ikimiz de yetersiz buluyoruz, ben biraz daha icbar edici -eskilerin tabiriyle- bir çerçeveye alacak, regüle edici bir perspektifin olması gerektiğini düşünüyorum. Ben Komisyonumuza şunu teklif ediyorum... Şimdi kamuoyu da soruyor: "Ahmet Büyükgümüş, Tuncay Özkan, Hüseyin Yayman; siz geçen dönem bu yasayı çıkarttınız, gazeteci arkadaşlarımız da burada, bu yasanın çıktısı ne oldu? Bu bizim çıkarttığımız yasaya bağlı olarak kaç tane dava açıldı? İletişim Başkanlığına kaç tane müracaat oldu? Bunların çıktısı ne oldu?" Biz bunu bir takip edelim. Bizim Komisyonumuz çalışkan bir komisyon. Herkes hemfikirse bunu ben önemli buluyorum. Bu yasanın çıktısı ne oldu, bunu önümüzdeki günlerde değerlendirmeyi teklif ediyorum.
İkincisi: Şimdi, bizim Komisyonumuz tabii -çok açık söyleyeyim yani ben tecrübeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım derim her zaman- atomu parçalama gücünde veya iddiasında değil, bizim Komisyonumuzun İç Tüzük'ten ve yasadan kaynaklanan haklarını da bilmekteyiz. Bizim bir yaptırım gücümüz yok ama Türk milletinin gözü Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve buradan çıkacak kararların önemi, özgül ağırlığı konusunda sanırım hepimiz hemfikiriz. Bu noktada ben bizim bağlayıcılık kararımız olmasa dahi çok güçlü bir farkındalık oluşturma gücümüzün olduğu kanaatindeyim Komisyon olarak. Tüm alanlarda bence biz de yasadan kaynaklanan haklarımızı, ödevlerimizi ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.