AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Çok teşekkür ederim Başkanım.

Ahmet kardeşim, çok teşekkür ederim. Değerli görüşlerinin büyük bölümüne katılıyorum. İki konuda aydınlatmada bulunmak isterim.

Birincisi: Geçen yasama döneminde çıkardığımız dezenformasyon yasası ve dezenformasyonu suç sayan maddeyle ilgili biz burada bu suç değildir, bu suç yoktur ya da dezenformasyon veya diğer düzeylerde suç yoktur demedik. Biz burada bununla ilgili yeterli araştırma yok dedik ve gelen madde üzerinde de hem burada hem Genel Kurulda Kahramanmaraş Milletvekilimiz Ahmet Bey'in de hoşgörüsüyle büyük ölçüde uzlaştık. Yani hem MHP Grubuyla hem AK PARTİ Grubuyla bu konuda büyük bir ölçüde uzlaşarak ilerledik. Bizim buradaki amacımız yasanın çıkmaması değildi; bizim buradaki amacımız yasanın bütün aşamalarda halkı tatmin edecek, bireyin korunmasına dönük olması ve politik baskıydı. Kamusal baskıyı da ortadan kaldıracak, özgürleşmeyi sağlayacak ve bireyi kamuya karşı da koruyacak düzenlemeleri de içermesini sağlamaktı. Biz uzun zamandır muhalefetiz, bizim muhalefet partileri olarak burada yaptığımız, katkı sunduğumuz yasaları uygulamamak gibi bir duygu ve düşüncemiz asla olmamıştır. Biz demokratik düzenin anayasal bir parçasıyız, ana muhalefetiz; elbette ki görevimizi yerine getiririz. Yasa çıkar, biz o yasaya uyarız, yasadan yararlanırız da. Bizim bunda herhangi bir beisimiz yoktur, zaten hukuk devleti dışında bir şey olur. Biz parlamenter demokrasimizi, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran unsurlardan bir partiyiz. O parti olarak hukuk düzenimize, Anayasa'mıza, katılmasak da destek vermesek de tamamen karşı olsak da kısmen katılsak da oluşmuş olan demokratik düzenin sonucu olan yasalara ve Anayasa hükümlerine uyarız; her yurttaş gibi, her kurum gibi ondan da yararlanırız. Eksikleri bulunduğunu, bu eksiklerin mutlaka bizim çalışmalarımızla giderilmesi gerektiği hususunu dile getiriyoruz. Anladığım kadarıyla zaten hep beraber bu noktada bir görüş birliğimiz var.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Evet.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - İkincisi: Sanat dünyasının bu tür konularda sessizliği belki de belirsizlikten kaynaklanıyor. Ama söylediğiniz şeyin bir baskı unsuru olabileceğine de yüzde yüz inanıyorum. Yani insanların ekmekleriyle, işleriyle tehdit edilebileceği, kültür dünyasında bazı baronlukların oluşmuş olabileceği konusunun da bizim Komisyonumuzun çalışma alanına girdiğine yüzde yüz inanırım, o konuda da her türlü desteği sunarız. Türk sanat ve kültür hayatı çok zengin bir hayattır. Sanatçılarımız bundan önce özgürlük alanları konusunda, Mustafa Kemal ve diğer kurucu büyüklerimiz konusunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin savunulması konusunda çok önemli karşı çıkışlarda bulunmuşlardır, yine bulunacaklardır ama dediğim gibi, onları boğmak isteyen, onları sıkıştırmak isteyen manipülatif alanların da ortaya çıkarılması bizim görevimizdir diye düşünüyoruz.

Sevgili Başkanım, bu Disney anladığım kadarıyla zaten başvurmuş bize.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Evet.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Uygun gördüğünüz bir tarihte ki 9 Kasım da olur...

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Başka bir teklif varsa, milletvekillerim ne zaman, nasıl uygun buluyorsa değerlendirebiliriz.

Biz 9 Kasımı da anlamlı bulduk, 10 Kasımdan önce.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Anlamlı, uygun.

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Verdikleri bir savunma var. Olabiliyorsa en erken tarih olabilir diye düşünüyorum.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Okan Bey bu konuda...