KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Bugün burada görüştüğümüz yasa teklifinin içindeki -aslında- pek çok maddeyi biz 27'nci Yasama Dönemi'nde Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda görüştük. Yasa teklifi, tali komisyon olarak... Komisyonumuz tali komisyon olduğunda ilgili komisyonun başkan yardımcısına tali komisyonu toplamasıyla ilgili düşüncemizi aktardık. Dün 12 sayın milletvekilinin imzasıyla tali komisyonun toplanması için bir başvuruda bulunmamıza rağmen ilgili Komisyon Başkanı geçen dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı maalesef bizim başvurumuzu bile dikkate almadan kendisi Komisyonu toplamaya dahi gerek görmemiştir. Sayın Başkan, bu ülkede bakanlık yapabilirsiniz, şimdi de komisyon başkanı olabilirsiniz ama komisyon başkanlığı sadece kırmızı plakalı araçların insanlarda bulunması için verilen bir görev değil Meclisin yasama yetkisinin etkin kullanılması için bir araçtır. Ben buradan ilgili Komisyon Başkanını yeni dönemdeki milletvekilliği ve yasama faaliyetlerine daha çok ilgi göstermeye davet ediyorum.

İkincisi, değerli arkadaşlar...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Zeybek, burada bir sataşma söz konusu biliyorsunuz.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Size değil, siz toplantıya katıldınız.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - O zaman Adil Bey'e ben söylerim, o şey yapar artık.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Kendisi Komisyonda cevabını versin. Haklı, Sayın Zeybek haklı.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Şimdi Sayın Başkan, eğer bir gelir varsa bu gelir mutlaka vergiye tabi tutulmalıdır. Evet, bir gelir var. Yeni gelişen ortamda eğer bir gelir varsa bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Eğer bir güvenlik problemi varsa bununla ilgili de düzenleme yapılmalıdır ama Türkiye'nin bugün yaşadığı güvenlik probleminin birinci sebebi sınırların kevgire dönmüş olmasıdır. Türkiye'de kaç milyon mültecinin, kaçak göçmenin yaşadığından bihaberiz. Buradan, son günlerde Hamas'ın daha doğrusu Gazze Şeridi'ndeki insanlık dışı yapılan bombalamaları kınıyorum ancak Turizm Komisyonunu ilgilendiren bir konuyla ilgili de bütün iktidarın dikkatini şuna çekmek istiyorum: Orta Doğu'da gelişecek olan terör eylemlerinin ya da savaşın ülkemize yansımasına, bizi etkilemesine asla izin vermemek gerekir. Bu manada hem istihbarat örgütümüzün hem de güvenlik kuvvetlerimizin çok ciddi biçimiyle teyakkuz hâlinde olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Rusya'yla bir uçak düşürme olayı Türkiye'ye on milyarlarca dolarlık bir turizm kaybına yol açmıştı.

Şimdi burada değerli arkadaşlarımız bahsetti. 2019 yılında -Nadir Bey de burada- ne dedik? Gelir varsa, vergi varsa Sayıştay denetimine tabi olacak. Ajans da olsa eğer bu bir kamu kurumuysa o zaman vergi toplayamaz. Bu bir kamu kurumuysa topladığı vergilerle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Sayıştayın denetim yapması gerekir dedik arkadaşlarımız bahsetti, Anayasa Mahkemesi bozdu, şimdi geldi.

Yine, Kapadokya Alan Yasası geldiğinde burada söyledik. Söylediklerimizin tümüyle ilgili düzenleme getiriyorsunuz. Arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisine cezalarla ilgili rakam yazarak bir yasa teklifi getirdiğinizde enflasyonu durdurmanız gerekir. Siz bu gidişle Türkiye'de enflasyonu durduramazsanız her yıl rakamları değiştirecek tekliflerle gelirsiniz. Daha dört yıl olmuş yasanın üzerindeki süre geçmeden şimdi rakamların tümünün güncellenme sırası gelmiş.

Yine, kiralardaki yüzde 100 muvafakat şartı kesinlikle doğru değil kiralamalarda. Bununla ilgili, bu, aile tipi turizm yatırımcısını ciddi biçimde zora sokar ama aynı zamanda uygulamada ciddi sıkıntılar meydana getirir.

Şimdi, Sayın Başkan, bu Bakanlığın TÜRSAB'la derdi ne? Nedir bu TÜRSAB... Aday çıkardınız, yarıştınız, desteklediğiniz aday vardı. TÜRSAB seçimlerinden bir yapı ortaya çıktı. Arkadaşlar, Seyahat Acentaları Birliği tanıtımı yapıyor, turisti buluyor, getiriyor, otele kadar getiriyor, servis hizmetini yapıyor, aracıyla taşıyor ama neyse Bakanlık TÜRSAB'ın var olan yapılanma içindeki pozisyonunu engellemek için sürekli uğraş içinde; bunun doğru olmadığını düşünüyorum.

Yine, Bakanlık katı atık bertaraf tesisi işine girmek istiyor. Arkadaşlar katı atığı kim topluyor? İlçe belediyeleri toplar, büyükşehir belediyelerine devreder, büyükşehir belediyeleri de bunları ilgili yerlerde değerlendirir. Yapılması gereken şu: Yerel yönetim ya da merkezî hükûmet demeden, kamu kurumu ya da yerel yönetim demeden kaynak ayırın, yerel yönetimlere kaynak aktarın Türkiye'nin her yerinde katı atık bertaraf tesislerinden enerjiye dönüşümlerini sağlayalım. Ya da atık su arıtma tesisleri...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tamamlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Milletvekili, ilave sürenizi veriyorum. Lütfen tamamlayın.

Buyurun.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Altyapıları kim yapıyor? Büyükşehir belediyeleri. Suyu kim getiriyor? Atık suyu kim deşarj ediyor? Büyükşehir belediyeleri. Yani burada da hâlâ Bakanlığın büyükşehir belediyeleri, yerel yönetimleri güçlendirerek onları ekonomik manada daha ciddi ve yeni gelir kaynaklarına kavuşturmak yerine kendisi bu alana giriyor, bu doğru değil yani Bakanlığın asli görevi olan turizmin geliştirilmesi konusuna mutlaka girmesi gerekiyor.

Yine, bakın, ben geçen toplantıda söylemiştim Komisyonda bunu da Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlara söylüyorum. Orman mühendislerinin büyük bir çoğunluğu ülkücü görüşe sahip olan arkadaşlardan oluşuyor. Orman mühendislerinin, Orman Bakanlığı yetkililerinin denetim dışına çıkarılarak turizm tahsislerinde Bakanlığın bürokratlarının devre dışı bırakılmasının bir tehdit ve bir tehlike olduğunu dikkatinize sunmak istiyorum. O nedenle tarım alanları ve ormanlarla ilgili tahsisler konusunda Bakanlığın mutlaka yetkisinin devam etmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.