Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Muş Milletvekili Sezai Temelli'nin, Konya Milletvekili Orhan Erdem'in TBMM, KDK ve Sayıştay Başkanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 27 .10.2023 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Evet, kısaca, Sayın Başkan.
Şimdi, her şeyden önce, evet, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine yönelik eleştirileri yaparken bir teşbihte bulunduk, teşbihte hata olmaz ama bir sistem eleştirisini ortaya koymak için böyle bir teşbihte bulunduk; bunu belirtmek isterim.
İkincisi, Kürt sorununun çözümü meselesi üzerine konuşmamda çok önemli bazı konuların altını çizdik. Kürt sorunu Kürtlerin yarattığı bir sorun değil, bir halkı sorun olarak görmek zaten kabul edilebilecek bir şey değil. Bir sorun var, bu sorunu Türkiye halkları yaratmıyor, Türkiye'de Türkiye toplumu yaratmıyor, bu sorunu emekçiler, kadınlar yaratmıyor, bu sorunu bizzat sistem yaratıyor; vesayetten bahsetmemizin nedeni işte tam da bu. Bu sorun çözümsüz kaldığı sürece Türkiye demokratikleşemiyor. Türkiye, önüne koymuş olduğu siyasi özgürlükler anlamında, toplumsal barış anlamında hiçbir yolu katedemiyor. Şimdi, bu sorunu doğru tariflemek lazım; kaldı ki bu sorunu sadece biz tariflemedik, siz de tariflediniz, böyle yola çıktınız zaten. Kendi tarihinizi unutmuş olamazsınız. Dolayısıyla ben konuşmamda özellikle zaten bu referansları vererek konuştum. Dolayısıyla bir inkâr üzerinden değil bir yüzleşme üzerinden ancak yol alabiliriz ve hepimizin aslında "demokrasi" diye bir derdi varsa, "toplumsal barış" diye bir derdi varsa, "siyasi özgürlükler" diye bir derdi varsa, bunca siyasetçi bugün cezaevindeyse, gazeteci cezaevindeyse, bu ülkenin çok çok önemli sayıda ili kayyumla yönetiliyorsa demek ki artık bir sorun var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - İlave bir dakika daha veriyorum Sayın Temelli.
Buyurun.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - İkinci olarak, Sayın Erdem bakın, bir ithamda bulundunuz. "Seçilmiş belediye başkanının yanında birilerinin gönderdiği..." filan gibi bir şey söylediniz. İşte, Sayıştay burada, işte, Sayıştayın raporu burada. Bir tane bununla ilgili bulgu var mı, bir tane soruşturma var mı, bir tane yolsuzluk var mı, bir tane mahkeme kararı var mı? Böyle bir şey yok, bu tamamen ithama dayalı bir şey. Kayyumları atama bahaneleri bu. Yargı sürecinde "iltisak" diye bir şey uyduruldu ve bu iltisaktan dolayı şimdi önüne gelen "iltisaklıdır" diye bir şey yazıyor ama bu aslında adalet sistemini çürüten bir şeye dönüşmüş durumda.
Ayrıca, bizim nereden seçileceğimize de kurumlarımız karar verir, halkımız karar verir. Türkiye bizim için bir bütündür; Muş da aynıdır, İzmir de aynıdır. Bu anlamda yerelcilik filan da yapmıyoruz, bunu da bilmenizi isterim.