KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN TOKTAŞ (Bursa) - Plan ve Bütçe Komisyonumuzun Sayın Başkan ve üyeleri, Sayın Bakan, bürokrasimizin muhterem temsilcileri; 100'üncü yılında cumhuriyetimizin, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, kurucu kadrosunu rahmet ve minnetle anıyorum.

Partilerinin kuruluş yıl dönümlerini 100'üncü yıldan daha ehemmiyetle kutlayan zihniyeti de milletimizin takdirine sunuyor ve "İlelebet yaşasın Cumhuriyet!" diyorum.

Öncelikle, Hazine ve Maliye Bakanlığının geçmişten günümüze nepotizmden, magazinden, komediden kurtularak daha makul bir temsile kavuşmasını kıymetli bulduğumu ifade ediyor, Sayın Bakan ve çalışma arkadaşlarına da başarılar diliyorum.

Ben burada rakamlar üzerinden çok fazla değerlendirme yapmayacağım çünkü verilen rakamların doğruluğunu bilemiyor ve ölçemiyorum. Bizim mühendislikte sıkışılan yerde lazım olan rakam, lazım olduğu yere konur ve hesap doğru çıkar ve biz bunu "sabunlamak" olarak tanımlarız. Bu nirengi noktalarımızın, poligon noktalarımızın ölçümlerini yaptığımızda açı ve mesafelerde varsa olası yanlışlıklar doğru rakamları yerine koyarak sonuç üretiriz. Kıymetli Ümit Özlale Hocam az önce "izaha muhtaç" dediniz ya, izahı şu Hocam: Sabunlamak için bile bir ustalık gerekir. Bugün TÜİK âdeta Türkiye'de sabunlamanın maalesef ustası olmuştur.

Şimdi, az önce, iktidar adına iktidar Milletvekili Orhan Yegin değil de sanki bir melaike konuşuyordu, sanki bahsettiği Türkiye değil de cennetti. Bakın, bugün cumhuriyetin 100'üncü yılında ve iktidarınızın da 22'nci yılında bir emeklimize maaşını TL değil de et olarak verirseniz 18 kilogram et vermeniz gerekiyor; maaşını TL değil de süt olarak verirseniz 250 litre süt vermeniz gerekiyor. Allah aşkına, 3'üncü bin yılda sözüm ona "Türkiye Yüzyılı"nda bu millete reva görülen bu durum sizleri rahatsız etmiyor mu?

Bakın, burada, aramızda Ankara bürokrasisinin önemli şahsiyetleri var; emin olun, bugüne kadar ev sahibi olamamışlarsa ya da yetişkin evlatları var, evlendireceklerse kiralarını dahi maalesef ödeyemez durumdadırlar.

Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan, Sayın Başkan; güçlü maliye güçlü hazine demek, güçlü dış politika demektir. O yönüyle yükünüzün çok ağır olduğuna inanıyorum. Ekonomi yönetimindeki zafiyet dış politika zafiyetini de yanında getirir ve maalesef, Türkiye'de bu zirve yapmış konumdadır. Rahip Brunson böyle zafiyettir. Kaşıkçı cinayetini hatırlıyorsunuz değil mi? Adamcağızı doğrayıp, kıymaya çevirip yok ettiler büyükelçilikte ve maalesef, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin dosyası, Türk yargısı da maalesef utanç duyulacak bir konuma sokularak Arabistan'a gönderildi. Bu ülkede, Birleşik Arap Emirlikleri, yine bu iktidar tarafından yani sizin tarafınızdan FETÖ darbe girişiminin, o hain darbe girişiminin finansörü olarak anlatıldı bize ama maalesef, ekonomideki zafiyetiniz dış politikada da çok ciddi bir zafiyete dönüşmek suretiyle, âdeta oralardan sırtlarını sıvazlayarak hazinemizin de finansörü olmaları konusunda ciddi çabalar sarf ettiniz.

Evet, Sayın Bakan, bu yönüyle "Akıl dışı politikaları terk ediyoruz." söyleminizi önemsiyor ve eyleme dönüştüğü takdirde de çok kıymetli buluyor, bizim temennimizin de bu yönde olduğunu ifade ediyor, her birinize saygı ve sevgi sunuyorum.