KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan; tabii ki ekonomi, hukuk, demokrasi iç içedir; bunu hepimiz biliyoruz. Eğer bir ülkede hukuk, demokrasi yoksa o ülkenin ekonomik olarak refahının artması mümkün değildir. Siz Batmanlısınız Sayın Bakan. Batman halkının 2016'dan günümüze kadar seçme ve seçilme hakkı elinden alınmıştır; yanı dibinde Mardin Büyükşehir Belediyesi var, seçme ve seçilme hakkı gasbedilmiştir; yanı başında Diyarbakır var, seçme ve seçilme hakkı elinden alınmıştır; oradan aşağıda Siirt var, seçme ve seçilme hakkı elinden alınmıştır; Kürtlerin bu ülkede seçme ve seçilme hakkı elinden alınmıştır. Şimdi, ekonomik olarak gelişmek istiyorsanız, istikrarı siyasette, temsil siyasetinde oluşturmazsanız sermayeyi buraya çekemezsiniz, sermaye bu ülkeye gelmez. Şimdi, baktık, bu ülkenin -2024 bütçesinde 2023 de öyleydi, 2022 de öyleydi, önceleri de öyleydi- yıllık bütçesinin onda 1'i savaşa gidiyor Sayın Bakan, güvenlik politikalarıdır. Eğer Cumhurbaşkanı "Bir merminin fiyatı ne kadardır?" diyorsa bu ülkenin ekonomisi orada saklıdır, oradan başlamak lazım. Tabii ki yüz yıllık bir cumhuriyet gerçekliği vardır, yüz yılı geride bıraktık. Cumhuriyetin oluşmasında yanlışlar, eksiklikler vardır. Erdoğan bunu yapabilirdi ama başaramadı Sayın Bakan. Kürt meselesi devasa bir sorundur, devasa bir meseledir, Orta Doğu'nun merkezindedir. Bir atılım yaptı, bazı açılımlar oldu, kısmen demokratik kimi girişimler oldu. Türkiye'nin siyasi tarihine bakarsanız, 2013 ve 2015 refah ve ekonomik açıdan istikrarın olduğu zamanlardı. Biz de bölgedeydik o zaman, ben Mardin'de İl Eş Başkanıydım. İnsanlar köylere geliyordu, insanlar tarımla ilgileniyordu, bir istikrar durumu vardı ama şu an her şeye güvenlik politikalarıyla yaklaşıyorsunuz. Biz de çiftçiyiz, çiftçinin ne durumda olduğunu biliyoruz. Göreceli olarak bazı şeyleri savunabilirsiniz. Baktım "Çalışanları ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz, çiftçiyi ezdirmeyeceğiz." demişsiniz, gerçekler öyle değil Sayın Bakan, ülke zor durumda. Ama Mezopotamya ovası yani Mardin içindedir, Nusaybin içindedir, Urfa içindedir, Harran Ovası içindedir, Batman içindedir; Batman'dan Bismil'e geçerken bu coğrafya milyonlarca insanı besler; milyonlarca, on milyonlarca insanın gıdasını karşılar eğer siz bu ülkede istikrarı sağlarsanız, bu ülkeye demokrasi getirirseniz, bu ülkeye hukuku getirirseniz ama yok böyle bir durum. Genel anlamda da politikalarınızda bir esneme, bir yumuşama durumu yoktur. Her yerde sorunlar vardır. Siz ekonomiyi konuşurken sadece buradaki veriler üzerinden konuşamazsınız Sayın Bakan. Bu ülkede zaman zaman düşük yoğunluklu, zaman zaman orta yoğunluklu bir "çatışma" mı dersiniz "savaş" mı dersiniz bilemeyiz ama bir savaş vardır. Siz söylüyorsunuz, Hükûmetiniz kırk yılda kaç trilyon dolar kaybından bahsediyor. En büyük ekonomik çözüm diyalogdur. Diyaloğu kurar, muhataplarınızla konuşur, bu reçeteyi uygularsanız Türkiye Orta Doğu'da model ülke hâline gelir, Türkiye Orta Doğu'ya model olur. Biz de demokratik siyasette ısrar ediyoruz, biz onun için buradayız, bu ülkenin ekonomisine katkı yapmak istiyoruz. Bakmayın öyle, boş hamasetle konuşanlara; biz kendimiz bu ülkenin millî gelirine katkı sunuyoruz, üretiyoruz, çiftçiyiz. Adana'yı da ben biliyorum, Çukurova'yı da biliyorum, orada da yaşadık ama maalesef, etnik milliyetçilik üzerinden ülke bloklaştırılmıştır. Siyasal İslam buna hizmet etti, siyasal İslam 2015'ten şimdiye kadar bu ülkeyi bir çıkmaza koydu. Ama aklıselim, aklı başında -bu ülkenin Kürt'üyle Türk'üyle ve diğerleriyle düşünenler- adım atmıyorlar çünkü kendi iktidarları dışında hiçbir şey düşünmüyorlar. Buna emin olun Sayın Bakan, biz kendi mücadelemizden bir milim geri adım atmayacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir dakika ilave süre veriyorum, toparlayın lütfen.

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Taleplerimiz son derece demokratiktir ve meşrudur. Ana dilimizden taviz vermeyeceğiz Sayın Bakan, bu ülkenin ekonomisi gelişecekse milyonları bulan Kürt halkının ana dilde eğitimini savunmak durumundayız. Biz yerelde kendi halkımızın seçme ve seçilme hakkının elinden alınmasından taviz vermeyeceğiz, mücadelemizden taviz vermeyeceğiz ama çözümün de demokratik yol ve yöntemlerle, diyalog zemininde, aklıselimle sağlanacağını biz savunuyoruz, bunun için mücadele ediyoruz ve bu mücadeleyi de büyüteceğiz. Doğrudur, birçok şiddete maruz kalıyoruz her anlamda, ekonomik şiddete de maruz kalıyoruz bölgede. Bölgenin ekonomik durumu ile ülkenin batısının ekonomik durumu arasında devasa farklar vardır. Her ne hâlükârda olursa olsun, bu meseleler diyalogla, demokrasi yoluyla çözülecektir.

Şimdilik bunları söyleyeyim, zamanım kalmadı.

Başarılar.