Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Helal Akreditasyon Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 01 .11.2023 |
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanımıza, Bakan Yardımcılarımıza, Ticaret Bakanlığımızın çok değerli bürokratlarına da hoş geldiniz diyor, yoğun bütçe maratonunda kolaylıklar diliyorum.
Sayın Bakan Bey'i de uzun yıllar öncesinden tanıyorum; kendisinin Bakanlığı döneminde Bakanlığımıza ve Türk milletine iyi, yararlı hizmetler yapacağına da inancım tamdır.
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın ilk bütçesinin görüşülüyor olması, Türk ekonomisini dünyanın 17'nci büyük ekonomisi yapacak bir bütçenin bu çatı altında değerlendiriliyor olması hiç şüphe yok ki hem mutluluk hem de onur vericidir. Bu gurur mensubiyet şuuruyla kendisini Türk hisseden, Türk milletine aidiyet hisseden, devletin bölünmez bütünlüğünü ve milletin birliğini her şeyden önce tutan herkesindir. Haysiyetimizin Türkiye Cumhuriyeti devletinin Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda sadece Türk dünyasına ve İslam dünyasına değil tüm beşeriyete umut olduğu gerçeği inkâr edilemeyecektir.
Sınırlarımızın hemen karşısında insanlık can çekişirken, erdemler katledilirken, terörizmden ve teröristlerden medet umanlar huzura ve barışa savaş açmışken Türkiye Cumhuriyeti'nin attığı adımları sadece sınırları ilgilendiren adımlar olarak görmek elbette mümkün olmayacaktır. Gazze'de tarihin gördüğü en alçak soykırımlardan biri yaşanırken; küçücük bedenleriyle molozların altında kalan, yaşam hakkı gasbedilen çocukların ruhu göğe yükselirken; annelerin feryadı arşı titretirken, babalarının göz pınarları kururken; medeni dünya sessizliğe bürünmüş, kör ve sağır rolü oynarken Türkiye Cumhuriyeti devletinin gönül coğrafyasında olan bitenden bağımsız hareket etmesi, tarihî ve insani sorumluluğunu yok sayması elbette düşünülmeyecektir. Elbette sadece Gazze, Filistin değil Kafkaslar huzur için Türkiye'nin daha güçlü olmasını temenni ederken, Doğu Türkistan Türkiye'den yükselecek sese kulak kabartmışken, Balkanlar asırlık hasretin son bulması için Türkiye'ye yönünü dönmüşken, Afrika'da, Kuzey Afrika'da öz varlıkları gasbedilen milletler Türkiye'den uzanacak eli sıkmak için sabırsızlanırken, Kıbrıs Türklüğü, Kırım Türklüğü velhasıl Türk dünyası çelikten iradesiyle Türkiye'nin insanlığa hasım olanlara meydan okumasını desteklerken Türkiye'nin sorumluluğunun sadece sınırlardan ibaret olmadığı gerçeği elbette ki inkâr edilemeyecektir. Saydığım bu coğrafyalar ve daha fazlasını Türk milletinin gönül coğrafyasının bir parçası olduğunu kim inkâr edebilir? Bu coğrafyalarda yaşayan insanların her birinin Türk milletinin irfan hazinesine tartışmasız katkısı olduğunu hangi akıl inkâr edebilir? Kemale ermenin son mertebesini ahlaksızlıkları ve acımasızlıkları olarak gören küresel emperyalizmin başaktörlerinin pençesinde can çekişen insanlığın, Anadolu'yla bütünleşerek devleşmek için sabırsızlandığını hangi göz görmezden gelebilir?
Hamdolsun, sabırsızlıkla, hasret ve heyecanla beklenen yüzyıl gelip çatmıştır. Türk asrının, Türkiye Yüzyılı'nın saati işlemeye başlamıştır. Türk'ü çağıran zaman koşar adım kendisine gelen Türk milletini bağrına basmıştır. Elbette bu tarihî dönemin tarihî sorumlulukları da beraberinde getirdiği muhakkak bir gerçektir. Ne mutlu ki bu sorumluluğun farkında olan irade, kararlılığını Türk milletinden alan bu çatı altında ziyadesiyle de mevcuttur. Bu irade, bu farkındalık ve bu kararlılık; ülke ekonomilerinin afalladığı, küresel ve ekonomik daralmaların vatandaşı zor duruma soktuğu, ekonomik dalgalanmaların vatandaşların alım gücünü düşürdüğü 2021 yılında Türkiye'nin güçlü bir performans sergilemesine vesile olmuştur. Bu kabiliyet Ukrayna-Rusya arasında patlak veren savaşın ortaya çıkardığı ve ticaret hacmini daraltan etkilere rağmen 2022 yılında gayrisafi yurt dışı hasılamızın yüzde 5,5 artmasına vesile olmuştur. Bu kabiliyet, enerji ve emtia fiyatlarını arttıran dış etkenlere, enflasyonu tetikleyen küresel faktörlere, bölgesel tedarik zincirlerinin bozulmasına rağmen ticarette, ihracatta rekor üstüne rekor kırılmasına vesile olmuştur.
Elbette 2023 yılının Şubat ayında meydana gelen, hepimizi derinden sarsan, on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve 11 ilimizi doğrudan etkileyen deprem felaketinin bıraktığı yaraları unutmamak gerektiğini düşünüyorum. 2023 yılının ilk çeyreğinde afetle birlikte depremin yaşandığı illerimizde iktisadi faaliyetlerin durma noktasına geldiği inkâr edilmeyecek bir gerçektir ancak vicdan sahibi herkesin kabul edeceği gibi insani mağduriyetlerin giderilmesinin hemen ardından hasar gören ve yıkılan ticari yapılar ve iktisadi düzen yeniden tesis edilmeye başlamıştır. Bu noktada devletimizin deprem bölgesine yönelik destekleyici tedbirlerinin etkisi büyüktür, artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Diğer yandan iç talebin katkısı ve Bakanlığımız ile ilgili kurum ve kuruluşların deprem bölgesinde faaliyet gösteren ticari teşebbüslere yönelik ortaya koyduğu sahiplenici tavrın, felaketin büyüme üzerindeki etkisinin sınırlı bir düzeyde kalmasını sağladığı da ortadadır.
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen gayrisafi yurt içi hasılamızın 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyümesi, ekonomimizin direncinin ve Türkiye'nin güvenilir bir ticaret limanı olduğunun da göstergesidir. 2023 yılının ikinci yarısında da büyümenin devam edeceği veriler göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki Perakende Satış Hacmi Endeksi, Hizmet Ciro Endeksi gibi talep yönlü göstergeler de bu verileri desteklemektedir.
Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, saygıdeğer milletvekilleri; 2024 yılının ülkemiz ve iktisadi süreç açısından umut vadeden bir yıl olacağı inkâr edilemeyecektir. Her ne kadar 2024 yılı jeopolitik gelişmelerin doğurduğu jeoekonomik sonuçların gölgesinde geçecek bir yıl olarak görülse de kalkınma planı ve orta vadeli programla ekonomimizi yüzde 4 oranında büyütecek adımların atılacağı da ortadadır. Bu dengeli büyümede yurt içi talep artışıyla net mal ve hizmet artışının katkısı da büyük olacaktır. Açık bir şekilde ifade etmem gerekir ki bu süreçte ekonomimizin istikrarlı ve sağlam yapısının korunmasına dikkat edildiği de ortadadır. Güçlü, kapsayıcı ve istihdamı teşvik eden bu anlayışa ek olarak para, maliye ve gelirler politikalarının tam bir uyum içinde yürütülmesi hedefi de nihai hedefe ulaşılmasına büyük katkı sunacaktır.
Görüşmekte olduğumuz 2024 yılı bütçesinin her yönüyle mali disiplini esas alan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren, yapısal reformları öne çıkaran bir anlayışla hazırlanmış bir bütçe olduğu gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda, sürecin hedefe ulaşılacak bir yol haritasına sahip olduğu çok daha rahat anlaşılacaktır. Ayrıca, ihracat odaklı, istihdamı destekleyen, istikrarlı, çevreye duyarlı ve kapsayıcı bir yapıda sürdürülebilir bir büyümenin gerçekleştirilmesi hedefinin temel amaç olmasını da ziyadesiyle önemsemekteyiz. Bu amacı destekleyen yapısal reformlarla fiziki sermaye ve insan kaynağı kalitesinin eş zamanlı yükseltilmesine özen gösterilmesi gerektiği de ortadadır. Elbette, teknolojik altyapının güçlendirilmesine odaklanılması da kaçınılmazdır. Bu manada, yurt içinde ve yurt dışında teşkilatlanmaları olan Ticaret Bakanlığımızın ihracat odaklı ve sürdürülebilir büyümesine katkı sunan çalışmalarını da takip ediyoruz. Hiç şüphe yok ki bu sürdürülebilir büyüme, adil piyasa şartlarının temin edilmesiyle, esnaf ve sanatkârlarımızın desteklenmesiyle ve tüketicilerimizin haklarının korunmasıyla daha da mümkün olacaktır; bu minvalde yapılan çalışmalar da dikkate değerdir.
Unutulmaması gereken bir diğer husus ise yurt içi tasarrufların artırılması, finansmanın sürdürülebilir kaynaklardan temin edilmesi önem arz etmektedir. Bu, aynı zamanda, salgın gibi, Türkiye'yi doğrudan ve dolaylı ilgilendiren jeopolitik gelişmeler gibi şoklara karşı ekonomimizi ve iktisadi dayanıklılığımızı mutlaka artıracaktır. İç ve dış dengelerin gözetilmeye devam edilmesi, yüksek katma değerli ihracat ürünlerinin üretiminin teşvik edilmeye devam edilmesi, dengeli ve kalıcı bir büyüme politikasının tesisi edilmesi önemini korumaktadır.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; 2022 yılında çevre coğrafyamızda meydana gelen gelişmelerin ticareti yavaşlattığı muhakkaktır. Tüm dünyada büyüme ve ticaret artışının yavaşladığı bir dönemde dahi ihracatımız yüzde 12 oranında artmış, 254 milyar dolara yükselmiştir. Elbette emtia fiyatlarındaki yükselişin hızlanması hatta bu oranın yüzde 34'ü bulması yıl genelinde ithalat düzeyinin yükselmesine de sebep olmuştur. Bu süreç 2023 yılının Ocak-Ağustos ayları arasında dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,7 artmasını da beraberinde getirmiştir. Ancak küresel etkilere rağmen 2023 yılında ihracatın yüzde 3 oranında artarak 255 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Görünen odur ki 2024 yılında alınan önlemler ve dış talebin artmasının etkisiyle olumlu seyir emin ve dengeli bir şekilde yükselmeye devam edecektir. Elbette, cari işlemler dengesinde de toparlanma beklenmektedir. En önemlisi de 2024 yılında ihracatın yüzde 4,7 artarak 267 milyar dolara, ithalatın ise yüzde 1,6 artarak 372,8 milyar dolara ulaşması; böylece dış ticaret açığının 112 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Tabii ki öngörülebilir bir sürece hazırlanmak, öngörülemez etkenlerin tahakkümü altında olan dünya ekonomisinin toparlanması açısından kolay olacağı gibi Türkiye açısından da kolay olacaktır. Bu manada, Türkiye'nin küresel değer zincirindeki yerinin daha da ileri seviyelere taşınması önemlidir. Küresel ticarette yeşil dönüşüm ve dijitalleşme odaklı yeniden şekillenen koşullar dikkatten kaçırılmamaktadır.
İthalat bağımlılığının düşürülmesi, turizm ve yazılım gibi alanlarda gelirlerin çeşitlendirilmesi, daha yüksek seviyelere taşımanın sağlanması da önem arz etmektedir. Bu söylediklerimizle ilgili Bakanlığımızın devam eden çalışmalarının ve çabalarının olduğunun da farkındayız. Birincil hedeflerimizden biri olan enflasyonun düşürülmesiyle ilgili önlemlerin sonuç vermeye başladığı da göz önündedir ve ortadadır. Eylül 2023 itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 22, yıl sonu seviyesine göre yaklaşık 2,7 puan azalarak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Osmanağaoğlu, süreniz üç dakika sistemden eksik açılmıştı, onu ekleyeceğim, ilave de iki dakika veriyorum; toplam beş dakika sürenize ekliyorum.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
2022 yılı seviyesine göre yaklaşık 2,7 puan azalarak yüzde 61,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. Dezenflasyon süreci, önceki geçiş döneminde atılan adımların etkisinin görülmeye başlamasıyla birlikte TÜFE yıllık artış hızının 2024 yılı ortalarından itibaren düşüş eğilimine girmesi ve 2024 yılı sonunda yüzde 33 olarak gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Bugüne kadar alınan önlemlerin yanında alınacak yeni önlemlerle de bütüncül bir anlayış içerisinde para ve maliye politikası araçlarının etkin şekilde kullanılmasıyla enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edilmeli, enflasyonun orta vadede tek haneli rakamlara düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temin edilmelidir. Bu istikrarın ticaret hayatı için önem taşıdığı muhakkaktır.
Salgının ardından kalıcı bazı alışkanlıkların etkisinin arttığını da müşahede etmekteyiz. Mağazalar, AVM'ler gibi fiziksel satış kanallarında alışveriş trafiğinin giderek azaldığı, e-ticaretin hızla arttığı ve e-ticaret hacminin toplam ticaret payı içindeki oranının ciddi bir şekilde arttığı da ortadadır.
Sayın Bakanım, ben, Rekabet Kurumu Başkanımızın bu, özellikle bütün Komisyon üyelerinin dikkatle üzerinde durduğu "3 harfli marketler" diye adlandırıldığı, ticarette hepimizin yaptığı... Ben de bir esnaf çocuğuyum, sizin de esnaf kökeninizi bildiğim için bu tür ahlaksızlıkları yapanların kamuoyuna daha ciddi şekilde deşifre edilerek bunlarla mücadelenin de devam edeceğine inanıyorum. Bu bağlamda, Rekabet Kurumu Başkanımızın o çalışmalarını da takdirle karşılıyorum. Dolayısıyla e-ticaret platformlarında faaliyet gösterenler de dâhil olmak üzere, ticaretin olmazsa olmazı küçük girişimcilerimizin desteklenmeye devam edilmesi önem arz etmektedir. Bu manada, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un düzenlenmesi hakkında kanun değişikliğiyle haksız ticaret yapanlarla mücadelede bir merhale katedilmiş, denetim mekanizması belirlenen cezalarla daha da etkili bir hâl almıştır. 5986 sayılı E-İhracat Destekleri Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı, 29 Aralık 2022 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanan Elektronik Ticaret Aracı Hizmet Sağlayıcı ve Elektronik Ticaret Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik de iktisadi hayatın yeni normlara göre şekillendirilmesinde önemli katkılar sunmuştur. Kaçakçılıkla mücadele için alınan önlemlerin devam etmesinin yanında, ticareti doğrudan ilgilendiren gümrük idarelerinde sürdürülen modernizasyon ve yapım işlemlerinin tamamlanarak yeni gümrük tesislerinin hizmete açılması da değerlendirilmelidir.
Sayın Bakanım, Milliyetçi Hareket Partisi olarak devletimize güvenimiz tamdır. Bu sebeple, bilmelisiniz ki Türk milletinin refahı için, Türk devletinin birliği ve dirliği için binlerce yıllık tarihimizden feyzalınarak ahlaki bir ticaret anlayışının korunması ve yaşatılması için atılan her türlü adımların yanındayız, sonuna kadar arkasındayız. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in ifade ettikleri gibi, çalışmanın erdemiyle, sevginin hikmetiyle, birliğin ve kardeşliğin direnciyle her türlü müşkülatı aşabilir, her melaneti atlatabilir, her mihneti atlatabiliriz. Biz, kahramanlıklarla dolu bir geçmişin varisleriyiz. Hamdolsun, bu ruh dirilmiş, önüne çıkan korkulukları birer birer devirmeye başlamıştır; hiçbir çılgın millî varlığımıza zincir vuramayacaktır, kükremiş sel gibi bendimizi çiğneyerek aşmaya sonuna kadar varız. Buna, Türkiye Yüzyılı'nın büyük ve güçlü ekonomisini tesis etmek de dâhildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayalım lütfen.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Millî ekonomimizin lokomotifi olan fikirlerin şekillendiği, Gazi Paşamız Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla gerçekleştirilen İktisat Kongresi'nin yapıldığı güzel İzmir'imizin bir milletvekili olarak Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın bütçesine katkı sunabilmek esas gayemizdir.
Ben, bu duygu ve düşüncelerle bütçemizin Türk milletine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bir de buradan, geçmiş dönemde Ticaret Bakanımıza, kendisine Derekapı Sınır Kapısı'nın yeniden modernizasyonunun yapılıp açılmasıyla ilgili bir Hakkâri ziyaretimde bunu dile getirmiştim, kendisi çok kısa sürede bu modernizasyonu gerçekleştirmiş, vatandaşımızın hizmetini açmıştır; ondan dolayı da huzurlarınızda kendisine teşekkür ediyorum.
Allah'a emanet olun.
GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - "Derekapı" diye bir yer yok Hakkâri'de, Derecik'tir o.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Affedersiniz.
ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Orada konteynerlerde sağlanıyor.
GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Ona değineceğiz zaten.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Affedersiniz, Derecik... Orada yapılan hizmetleri gidip yerinde incelemenizi tavsiye ederim size çünkü ben geçen hafta oradaydım.
GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Biz oralıyız, orada yaşıyoruz.
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Nerede olursanız olun.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Destekliyoruz, sorun yok.