Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uganda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/54), (TBMM İçtüzüğü'nün 77'nci maddesine göre) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 01 .11.2023 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Aslında Uganda anlaşmasıyla ilgili söz aldım ama hem bir önceki Özbekistan hem bu hem de bundan sonraki Tanzanya ve benzeri anlaşmalarla ilgili. Şöyle bir şey: Şimdi, biz burada yetkiyi veriyoruz, sonra, sağ olsunlar... Tabii ki övünç duyuyoruz savunma sanayimizin gelişmesinden, güçlenmesinden, ihracat yapmasından, ülkemize, insanımıza iş, istihdam yaratmasından. Bir konuda bir eksiğimiz olduğunu düşünüyorum, o da şu: Savunma sanayimiz üretti, sattı; bence bu satışlar hakkında Parlamentomuzun, Millî Savunma Komisyonumuzun ve/veya Dışişleri Komisyonumuzun gerekirse kapalı oturumlarda bilgilendirilmesi lazım. Yani biz ne satıyoruz? Tabii ki satalım, övünelim ama şunu da kayda geçeyim: Bazen bu satışlar sıkıntılı; ben biz diye söylüyorum ama başka ülkeler için de geçerli. Mesela, bunun Batı ülkelerinde, başka ülkelerde nasıl olduğunu orada yaşayan, orayı inceleyenler, orada görev yapanlar ya da mesleği gereği belki orayı takip ettiyse biliyordur. Örneğin, şimdi, biz neyle uğraşıyoruz? Amerikan Kongresinde bize verilecek olan uçaklarla ilgili onay. nerede? Kongrede. Konuşuluyor yani iyi kötü değerlendirebiliriz, biz geçirelim diye uğraşıyoruz vesaire ya da başka silah sistemleri... İşte, diyoruz ki: "Almanya şu izni vermedi." "Bilmem ne şu izni vermedi." Bence aracılığınızla, buradaki diğer partilerden değerli milletvekili arkadaşlarımızın da kendi partilerinde istişaresiyle bu konunun mutlaka Meclisimizde -dediğim gibi, hep basının önünde değil kendi aramızda- bilgisinin verilmesi, gerekirse onayının da geçmesi gerekir çünkü bunlar önemli, alan ülke için de önemli. Böyle bir sisteme sahip olmasının iki açıdan şöyle sakıncaları olabiliyor: Birincisi, biz masum olarak düşünüyoruz -Savunma Sanayiindeki değerli bürokratlarımız da öyle, Dışişlerindeki de- ama öyle bir şey satıyoruz ki o aslında başka bir anlaşmanın kapsamına giriyor yani tehlikeli bilmem nelere. Bunu nereden biliyoruz? Bir gün sonra bir açıklama geliyor o başkentten ya da bu başkentten ya da şu uluslararası kuruluştan, diyorlar ki: "Türkiye'de şu şirket yaptırım altına alınmıştır." Neden? "Şu ülkeye şu şu sistemleri sattığı için." O satışlar bu anlaşmalar kapsamında oluyor yani biz masum bir şekilde olduğuna inanıyoruz ama bazıları kötü niyetli olarak -doğrudur, suimisal örnek olamaz- geçebiliyor.
Bir ikincisi de bazen aslında bunu bize karşı da uyguluyorlar; haksız buluyoruz, bazen gerçek anlamda biz kendi kullanım amacımızın meşru olduğuna, haklı olduğuna inanıyoruz ama bazen, bazı yerlerde sattığımız silah sisteminin demokrasi dışı kullanımı, insan haklarına aykırı şekilde kullanımı nedeniyle ülkemiz sıkıntı çekebiliyor. Belki hatırlayacaktır Bakanlık yetkililerimiz ve ilgili kurumların yetkilileri, sanırım Etiyopya'ya benzer bir silah sistemi satışı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti, Etiyopya'nın başkentindeki büyükelçiliğini taşımak zorunda kaldı. Şimdi geriye geldi mi gelmedi mi, o kadarını bilmiyorum, Sayın Bakan Yardımcısı bizi aydınlatır ama o ülkeyle yaşanan gerginlik nedeniyle bizim büyükelçiliğimiz yanılmıyorsam belli bir süre o ülkedeki başka bir yere taşındı. Bence bunlarda iyi niyet ve Meclisin her zaman mutlaka bilgisi, bana göre onayı da olsun ama bilgisi mutlaka olmalıdır. Yani genel bir şey verdik, ne satıyorsunuz, ne alıyoruz, bence devletimizin bilgisi var ama milletimizin Meclisi de bir şekilde bu süreçlerin bir unsuru olmalıdır, hatta mümkünse onay veren makamı olmalıdır. Bunu gizli yapabiliriz, ilgili komisyonlarımız var biliyorsunuz, bu konuda sizin de aracılığınızla eğer önümüzde konuları ele alacak yasalar, reformlar olursa... Bu konunun hayati öneme sahip olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Ben teşekkür ediyorum.
Burak Bey, söyleyecek herhangi bir şeyiniz var mı?
DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI BURAK AKÇAPAR - Sayın Başkanım, sayın vekilimin genel ifadelerinden bağımsız olarak bu anlaşma temelinde bunun bir ihracat anlaşması olmadığını, buna cevaz vermediğini, ortak toplantılar, AR-GE, modernizasyon gibi çalışmaları kapsadığını arz etmek istiyorum.