| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu d) Türkiye İş Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 02 .11.2023 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakanlığımızın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, kapsamlı sunumunuz için teşekkür ediyor, görevinizde başarılar diliyorum.
Dünya ekonomisi son yıllarda yaşanan pandemi, savaş, jeopolitik gelişmeler ve küresel krizler nedeniyle zorlu bir süreçten geçmektedir. Türkiye bu süreçte ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri gidermek, istihdamı korumak amacıyla ekonomik istikrar kalkanı ve sosyal koruma kalkanı destek programlarıyla çok önemli tedbirleri uygulamaya koymuştur. Üretimi, istihdamı, ihracatı artırma odaklı politikalar sayesinde Türkiye, 2022 yılında yüzde 5,5 büyüme oranıyla, OECD ortalaması olan yüzde 2,9'un oldukça üzerinde bir performans göstererek diğer üye ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır. Türkiye şubat ayında yaşanan asrın felaketi depremlere rağmen 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 büyüme oranıyla kesintisiz ve güçlü büyüme performansını sürdürmüştür. Türkiye ikinci çeyrekte OECD üyeleri arasında 2'nci, G20 ülkeleri arasında 3'üncü en yüksek büyüyen ülke olmuştur.
Özellikle, pandemi dönemi olmak üzere bu süreçte istihdamı korumaya ve artırmaya yönelik olarak kısa çalışma ödeneğinden işten çıkarmaların yasaklanmasına, uzaktan çalışma uygulamalarından nakdî ücret desteğine, normalleşme desteğinden telafi çalışması uygulamasına, hızlı işe dönüş teşviklerinden ilave istihdamın teşvikine, işini kaybetmiş kişiler ile kayıt dışı çalışanlara yönelik istihdama dönüş desteğinden kısmi süreli çalışmanın ilave istihdam şartıyla teşvikine, gelir desteğinden kira desteğine, ciro desteğinden kredi desteğine kadar birçok teşvik, destek, hibe ve yardım uygulaması hayata geçirilmiştir. Ayrıca, bu yıl şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle mücbir sebep hâli ilan edilen illerde sigorta primleri altı ay süreyle ertelenmiş, bölgedeki iş yerlerinde kısa çalışma uygulanan dönemde veya işsiz kalınan süre kadar nakdî ücret desteği yapılmasına ve toplum yararına programlardan yararlanma koşullarına ve sürelerine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Uygulanan başarılı politikalar ve alınan etkin tedbirler sayesinde istihdam 2021 yılında 2 milyon 102 bin kişi artmış, 2022 yılında 1 milyon 955 bin kişi artarak 30 milyon 752 bin kişiye varmıştır. İş gücüne katılma oranı 1,7 puan artarak yüzde 53,1 olarak gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, işsizlik oranı 1,6 puan azalışla yüzde 10,4 seviyesine gerilemiştir. 2023 yılında da istihdamın 902 bin kişi artması, iş gücüne katılma oranının yüzde 53,7 olması, işsizlik oranının ise yüzde 10,1'e düşmesi beklenmektedir. 2023 Ağustos ayı itibarıyla yüzde 9,2'ye inen işsizlik oranı son dört aydır tek haneli gerçekleşmektedir. Kadınların iş gücüne katılım oranı 2021 yılında yüzde 32,8 iken 2022 yılında yüzde 35,1 seviyesine yükselmiştir. Kadınlarda işsizlik oranı 2021 yılında yüzde 14,7'yken 2022 yılında 13,4 seviyesine inmiştir. Genç işsizlik oranı ise 2021 yılında yüzde 22,6 iken, 2022 yılında yüzde 19,4 seviyesine inmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi ülkemizde iş gücü piyasası ve çalışma hayatıyla ilgili köklü bir reform yapılması görüşündedir. Elbette bu alanda çok önemli düzenlemeler ve reformlar yapılmış olmakla birlikte toplumun tüm kesimlerine yeterli bir gelirle insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, insan kaynağı niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, ücret-verimlilik ilişkisinin güçlendirildiği, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirildiği ve etkin bir şekilde denetlendiği bir iş gücü piyasası oluşturulmasını öngörüyoruz.
Bugün çalışma hayatında karşılaşılan en önemli sorunlardan biri ara eleman bulunamamasıdır. İstihdam edecek insan bulma konusunda çaresiz kalan işletmeler için ara eleman konusu ana sorun hâline dönüşmüştür. Bu sorunun temel kaynağının 28 Şubat sürecinde mesleki eğitime vurulan darbe olduğunu da hepimiz biliyoruz. Eğitim-istihdam planlaması mutlaka yapılmalı, mesleki eğitim daha da güçlendirilmeli, mevcut ve yeni meslek alanları ile bu alanların gerektirdiği beceri düzeyleri belirlenmeli ve güçlendirilmeli, aktif iş gücü programları yaygınlaştırılmalı ve etkinliği artırılmalıdır. Başta kadın ve gençler olmak üzere tüm kesimler için nitelikli istihdam imkânları artırılmalı, çalışma şartları iyileştirilmelidir. Çalışma hayatında yeni nesil çalışma modellerinin Türkiye'de iş gücü piyasasına etkin biçimde entegre edilmesi ve yaygınlaşması bu süreçte önem kazanmıştır. Dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin iş gücü piyasasında oluşturduğu talebe yönelik olarak iş gücünün niteliği geliştirilmelidir. Çalışma hayatı, işçi ile işveren haklarının dengeli bir şekilde korunmasının yanında, işin korunmasını da dikkate alan politikalar çerçevesinde tanzim edilmelidir. 2023 yılı Temmuz dönemi istatistiklerine göre sendikaya üye işçi sayısı 2 milyon 421 bin 940 olup sendikalaşma oranı yüzde 14,7 düzeyine çıkmıştır. Çağdaş normlarda endüstri ilişkilerinin tesisi için sendikalı işçilerin ve toplu iş sözleşmeli iş yerlerinin artırılmasına destek sağlayacak düzenlemeler getirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanması için her türlü tedbir alınmaya devam edilmeli, bu alanda yürütülen hizmetlerin nitelik ve verimliliği daha da artırmalı ve denetimleri etkinleştirilmelidir.
Sayın Başkan değerli milletvekili arkadaşlarım; sosyal sigorta sisteminde finansal sürdürülebilirlik açısından önemli bir gösterge olan aktif-pasif oranı 2021 yılında 1,94; 2022 yılında 2'ye çıkmıştır. Bu yıl yapılan düzenlemeyle sigortalılık başlangıç tarihi 8 Eylül 1999 öncesi olup talepte bulunan sigortalılar için yaşlılık aylığı hak kazanma koşullarından prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi şartları değiştirmeksizin yaş şartı kaldırılmıştır. Bu kapsamda yaklaşık 2 milyon sigortalı emekli olmuştur. 2023 yılı Ağustos ayı itibarıyla aktif sigortalı sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 336 bin azalışla 23 milyon olmakla birlikte, aylık ve gelir alan pasif sigortalı sayısının dosya bazında 1,8 milyon kişi artarak 14,8 milyona ulaşması sonucu aktif-pasif oranı 1,68 seviyesine gerilemiştir. 1,8 milyon emekliye rağmen kayıtlı sigortalı sayısının 336 bin azalması, istihdamda ve kayıtlı sigorta sayısında önemli artış sağlandığının bir göstergesidir.
Sosyal Güvenlik Kurumunun 2022 yılı gelir-gider açığı bir önceki yıla göre yüzde 83 oranında artarak 39,7 milyar lira olmuştur. 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise kurumun gelir-gider açığı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 artışla 41,1 milyar liraya yükselmiştir. Yine 1,8 milyon emeklilik olmasına rağmen, kurumun açığındaki artışın enflasyonu da dikkate aldığımız zaman çok yüksek olmadığı görülmektedir.
Hazinenin çeşitli kanunlardan kaynaklanan faturalı ödemeler, ek karşılıklar, devlet katkısı, emeklilere yapılan ek ödeme, prim teşviklerinden kaynaklanan transferler, açık finansmanı ve prim ödeme gücü olmayanların GSS primleri gibi yükümlülükleri merkezî yönetim bütçesinden SGK'ye yapılan transfer ödemeleriyle karşılanmaktadır. 2022 yılında merkezî yönetim bütçesinden SGK'ye yapılan transfer tutarı bir önceki yıla göre yüzde 54,3 oranında artışla 389 milyar lira olmuştur. Bütçe transferlerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2021 yılında yüzde 3,48 iken 2022 yılında iyileşme sağlanmış, yüzde 2,6'ya gerilemiştir. 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise, yapılan transfer tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 101 oranında artışla 535,4 milyar lira olmuştur. 2023 yılında toplam 909,1 milyar lira transfer yapılacağı tahmin edilmektedir. 2024 yılında ise toplam 1 trilyon 512,9 milyar lira tutarında ve gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,7'si oranında bütçe transferi yapılması öngörülmektedir.
Sosyal güvenlik sisteminin temel sorunları, erken emeklilik, kayıt dışı istihdamın azalmakla birlikte hâlâ yüksekliği, prime esas kazancın düşük gösterilmesi, yapılandırma ve ödeme kolaylığı gibi uygulamalarla prim ödeme eğiliminin olumsuz etkilenmesi, uzayan ortalama ömür nedeniyle artan aylık ödemeleri ve sağlık yardımlarının yanı sıra prim gelirleri ile ödenen aylıklar arasındaki ilişkinin zayıflığıdır. 1992 yılında 3774 sayılı Kanun'la emeklilik yaş haddinin kaldırılarak kadınlarda 38, erkeklerde 43 yaşında emekli olma yolu açılması sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının hızla büyümesinde en başta gelen etkenlerden biri olmuştur. Dünyanın hiçbir ülkesi 38, 43 yaşında emekliliğin yükünü kaldıramaz.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Kaç kişi emekli oldu? Büyük bir rakam değil ki Mustafa Bey. Yani hep bu söyleniyor ama o rakam çok düşük bir rakam.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sonra konuşuruz.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Doğru değil yani.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen... Lütfen daha sonra görüşlerimizi açıklayalım. Konuşmacının insicamını bozmayalım.
Buyurun Sayın Kalaycı.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sadece şu EYT'nin kapsamına giren 5 milyon kişi var ya, sadece şu son yaptığımız düzenlemenin kapsamına giren. Yani bu sene 2 milyon 250 bin, uzun süre baktığınız zaman 5 milyon.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Zaten yirmi dört yıl geçti Mustafa Bey, 1999-2023.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Onu konuşalım, çok iyi bir bildiğim bir alan. Yani hakikaten memnun olurum, konuşalım.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Tamam.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kalaycı, devam edelim.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - 1999 yılında 4447 sayılı Kanun'la yaş haddi kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak belirlenmiş, mevcut sigortalılar için de kademeli geçiş öngörülmüştür. 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı Kanun'la da yaş haddi 65'e çıkarılmış, kademeli geçiş öngörülmüş, ayrıca devletin prim katkısında bulunması düzenlenmiş ve emekli aylığı hesabında değişiklikler yapılmıştır.
Genç emekliler nedeniyle sistemin daha uzun yıllar olumsuz etkileneceği açıktır. 1999 ve 2008 yıllarında reformlar yapılmamış olsaydı, sosyal güvenlik açıklarının çok daha büyük boyutlara ulaşacağı ve sistemin tümüyle çökeceği bir gerçektir. Bir başka ifadeyle de 1992 yılında eğer yaş haddi kaldırılmamış olsaydı sosyal sigorta sisteminin mali yapısı daha güçlü olacaktı, "emeklilikte yaşa takılanlar" diye bir durum söz konusu olmayacaktı, ayrıca emeklilerimize çok daha fazla maaş verme imkânı da doğacaktı. Kaba bir hesapla söylüyorum: Bugün en düşük emekli aylığı, inanın, 20 bin liranın üzerinde olacaktı; 1992 yılındaki o kanun çıkmasaydı, o günkü şartlarla, aylık bağlama şartlarıyla hesaplansın, en düşük emekli aylığı 20 bin liranın üzerinde olacaktı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - AKP onu da düşürürdü.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yok yok, vermezlerdi o kadar.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sosyal sigorta sisteminin hukuki boyutu itibarıyla uygulanabilir, mali boyutu itibarıyla sürdürülebilir ve ilgili taraflarca kabul edilebilir bir yapıda olması önem arz etmektedir. Bu bakımdan, aktüeryal dengenin gözetilmesi suretiyle sosyal güvenlik sisteminin kapsamının artırılması, daha adil ve etkin bir yapıya kavuşturulması ve uzun dönemli mali sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi gerekli görülmektedir.
2023 yılı ikinci çeyreği itibarıyla kayıt dışı istihdam oranı yüzde 26,6 seviyesine kadar inmiştir. Kayıt dışı çalışanların oranı tarım sektöründe yüzde 80,7; tarım dışı sektörde ise yüzde 17,2 olmuştur. Yıllar itibarıyla kayıt dışı istihdamda bir düşüş sağlanmışsa da fiilî denetimlerin yanı sıra; veri tabanlarının iyileştirilmesi, bilgi teknolojilerinden yararlanılması ve kayıt dışı istihdamın azaltılmasına yönelik faaliyetler devam ettirilmelidir. Kurum alacakları etkin bir şekilde takip ve tahsil edilmelidir.
2022 yılında SGK ilaç ve tedavi harcamalarının sırasıyla 91,7 milyar lira, 187,2 milyar lira; 2023 yılında ise söz konusu harcamaların yine sırasıyla 175,9 milyar lira, 361,1 milyar lira olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. Hastane, ilaç ve tıbbi malzeme ödemeleri konusunda alınacak her tedbir sisteme önemli katkı sağlayacaktır. Reçete ve fatura kontrol sistemi, sıkı ve etkin bir şekilde sürdürülmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin en önemli sorunu enflasyon, hayat pahalılığı bugün itibarıyla. Enflasyon 2022 yılında yüzde 64,3 gerçekleşmiş, 2023 yılında yüzde 65'e yükselmesi beklenmektedir. Gıda açısından baktığımız zaman, gıdada 2022 yılında yıllık fiyat artışı yüzde 77,9; bu yıl eylül ayı itibarıyla yüzde 75,1 düzeyindedir.
İnsanımızın refahını ve geçim standartlarını olumsuz etkileyen enflasyonla mücadele kararlı biçimde sürdürülmektedir. Başta çalışanlar ve emeklilerimizin enflasyon karşısında alım gücünün korunması ve yapılan desteklerle tüm toplum kesimlerinin enflasyona ezdirilmemesi için çok önemli düzenlemeler yapılmıştır, bundan sonra da yapılacaktır. Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı, emeğin ve emekçinin hep yanında olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bugüne kadar verilen sözlerin de büyük çoğunluğu yapılmış olup bundan sonra da yapılacağına kuşku yoktur.
Sayın Bakanımızın ifade ettiği, 1'inci dereceye yükselen devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmesi, her ailede en az 1 çalışanın olması, yine çalışması devam eden BAĞ-KUR'luların prim gün sayısının 7200'e düşürülmesi konuları Milliyetçi Hareket Partisinin de sözüdür; inşallah, önümüzdeki süreçte bu düzenlemeler de gerçekleştirilecektir.
Bilindiği üzere, tarihî bir reform gerçekleştirilerek 2022 yılı başından itibaren asgari ücret vergi dışı bırakılmış ve tüm çalışanların asgari ücret kadar gelirine gelir vergisi ve damga vergisi istisnası getirilmiştir. Burada bir kavram kargaşası dile getiriliyor yani bu doğrudan işçiye sağlanan bir destektir ve 2024 yılı içinde öngörülen destek 600 milyar liraya yakındır. Asgari ücret desteği, işverene sağlanan destek ise ayrı bir konudur yani o da neticede istihdamı korumak amacıyla verilen bir destektir, doğrudur, işverenlere verilen bir destektir. Ama asgari ücretin vergi dışı bırakılması, tamamen işçiye sağlanan bir destektir ve yıllardır da bütün siyasi partilerin gündeminde olan konuydu, bu düzenleme gerçekleştirilmiştir. Net asgari ücret 2022 yılında yüzde 94,6 artışla 5.500 liraya, bu yıl yüzde 107,3 oranında artışla 11.402 liraya yükseltilmiştir. Net asgari ücret son dört yılda 5 katına çıkarılmıştır.
Değerli arkadaşlarım, 1 Ocak 2020 itibarıyla net asgari ücret 2.324,7 lira, bugün itibarıyla 11.402,3 lira. Dolar bazında da baktığımız zaman dikkatimi çeken şu: Bakınız, 2003'te dolar bazında net asgari ücret 135 dolar, 2004'te 218 dolar.
CAVİT ARI (Antalya) - Mustafa Bey, bu 2003 hesabını AK PARTİ'liler yapıyordu; 2003'ten bu zamana yirmi sene geçti!
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Enflasyonun yüksek olduğu son döneme bakalım; bu pandeminin yaşandığı, enflasyonun arttığı döneme bakalım: 2020 yılında 390 dolar, bugün itibarıyla baktığımız zaman 402 dolar ve ocak ayında da bunun 500 doların üzerine çıkacağı şimdiden görünüyor yani.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - İyi de doların enflasyonu yok mu?
CAVİT ARI (Antalya) - Yirmi seneyi yöneten AK PARTİ iktidarı var, siz onlara ortak olmayın Mustafa Bey.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Mustafa Bey, dolarda da enflasyon var yani onu da kattığınız zaman...
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Ortalama kişi başına gelirin yüzde kaçı mesela?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yüzde 50 enflasyona uğramış dolar da o süre içerisinde.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen arkadaşlar, daha sonra söz aldığınızda cevap verin.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ayrıca, çalışanların mevcut ücretlerine ilave olarak elektrik, doğal gaz ve ısınma giderlerini karşılamaları için yapılan bin lirayı aşmayan ödemeler ile işçilere nakit olarak yapılan ve günlük 110 lirayı aşmayan yemek ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiş, bu ödemeler teşvik edilmiştir. İşverenlerce çıraklara ve stajyerlere ödenebilecek en düşük ücret asgari ücretin yüzde 30'u, kalfalarda ise asgari ücretin yüzde 50'si olarak belirlenmiştir. İş yerinin çalışan sayısı 20'den azsa ödenebilecek en az ücretin 2/3'ü, 20 ve üzerinde ise 1/3'ü devlet tarafından finanse edilmektedir.
Muhtarlara ve güvenlik korucularına verilen aylıklar net asgari ücret tutarına yükseltilmiş, tıp ve diş hekimliği fakültesi son sınıf öğrencilerine asgari ücret kadar aylık ödenmesi düzenlenmiştir. Kamu işçileri ücretlerine bu yıl ilk altı ay için yüzde 45, ikinci altı ay için yüzde 15, artı enflasyon farkı kadar artış yapılmasını içeren toplu sözleşme imzalanmıştır. Geçici işçilerin çalışma sürelerinin on bir ay yirmi dokuz güne kadar uzatılabilmesine ve boş olan sürekli işçi kadrolarına geçirilmelerine imkân sağlanmıştır. Kamu çalışanlarının aylıklarında 2022 yılında yüzde 85,5; bu yıl ortalama yüzde 129 oranında artış yapılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - İki dakika ek süre veriyorum.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kamu çalışanlarının aylıklarına enflasyon farkına ilaveten bu yıl ocak ayında yüzde 15 oranında refah payı verilmiş, temmuz ayından itibaren de seyyanen 8.077 lira ilave ödeme yapılmıştır.
Sözleşmelilere yönelik düzenlemeyle 500 bine yakın personel kadroya alınmıştır. SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları 2022 yılında yüzde 78,6; bu yıl yüzde 62,5 oranında artırılmış; bugün Resmî Gazete'de yayımlanan kanuna göre de emeklilere bir defaya mahsus olmak üzere dosya bazında 5 bin lira ödeme yapılması öngörülmüştür.
Emekli aylıklarına enflasyon farkına ilaveten bu yıl ocak ayında yüzde 15, temmuz ayında yüzde 5,24 oranında refah payı verilmiştir. 2021 yılında 1.500 lira olan asgari emekli aylığı 2022 yılında yüzde 133 artışla 3.500 liraya, bu yıl yüzde 114,3 artışla 7.500 liraya yükseltilmiştir. Ayrıca, tüm emeklilere ödenen bayram ikramiyeleri bu yıl 1.100 liradan 2 bin liraya çıkarılmıştır.
Bazı konuları atlayayım. Ek gösterge düzenlemesiyle genel anlamda 600 puanlık artış yapılmış; avukat, öğretmen, polis, bekçi, sağlık personeli, din görevlisi, uzman çavuş ve müdür gibi bazı unvanların ek göstergeleri 3600'e çıkarılmıştır. 3600 ek gösterge özellikle emeklilik ikramiyeleri ve emekli maaşlarında ciddi kazanımlar getirmiştir.
Kamu çalışanlarının mali ve sosyal hakları bilindiği üzere toplu sözleşmeyle belirlenmektedir. Toplu sözleşmeye göre kamu çalışanlarına 2024 yılının Ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 15, temmuz ayından geçerli olmak üzere yüzde 10 oranında zam yapılacak ve anılan dönemlerde oluşacak enflasyon farkı bu zamlara dâhil edilecektir. Dolayısıyla, kamu görevlilerimize ocak ayında enflasyon farkı dâhil yüzde 45'in üzerinde bir zam yapılması beklenmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bitiriyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen, toparlayın sözlerinizi.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Eski adıyla Emekli Sandığı emeklilerinin aylıklarındaki artış da aynen kamu çalışanlarına uygulanan oranlar üzerinden yapılacaktır. SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları ise gerek ocak ayında gerekse temmuz ayında son altı aylık enflasyon oranında artırılacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, net asgari ücretin açlık sınırı üzerine çıkarılması ve asgari ücretliye büyükşehirlerde ulaşım desteği verilmesi, emekli aylıklarının mutlaka daha da iyileştirilmesi, 2024 Ocak ayında uygulanacak maaş artışlarında enflasyon farkıyla birlikte refah payı verilmesi görüşündeyiz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın ve ilgili kurumlarımızın 2024 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.