| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu d) Türkiye İş Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 02 .11.2023 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Anayasa'nın 49'uncu maddesine göre çalışma herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla görevlidir. Bu doğrultuda çalışma hayatını düzenleyen birçok normla, yasal ve alt düzenleyici işlemle çalışma hayatı tanzim edilmiş, çalışanların hak arama, sağlıklı bir ortamda çalışma, mali ve sosyal haklarına ilişkin kapsamlı düzenlemeler uluslararası normlara da uygun olarak yapılmıştır. Çalışma hayatına bakışımızın temeli, toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, iş gücünün niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirildiği bir iş gücü piyasasının oluşturulmasına, çalışma hayatının, işçi ile işveren haklarının dengeli bir şekilde korunması yanında, işin korunmasını da dikkate alan politikalar çerçevesinde tanzim edilmesine dayanmaktadır. Bu çerçevede, çalışma hayatındaki problemlerin çözümü ve çalışma barışının tesisi için çoklu danışma mekanizmalarının güçlendirilmesini ve tarafların etkin katılımlarının sağlanmasını önemli buluyoruz. Bize göre, işsizlikle mücadele istihdam odaklı sürdürülebilir büyümenin gerçekleştirilmesi, istihdam edilebilirlik düzeyinin yükseltilmesi ve girişim odaklı piyasanın tesis edilmesi esasında olması gerekmektedir. Türkiye'nin ileriye dönük istihdam ihtiyacının nitelik ve nicelik bazlı değerlendirilerek, istihdam ve eğitim ilişkisinin kurulmasının, bu ihtiyaca uygun bir eğitim planlaması yapılmasının son derece önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, eğitim müfredatı, yükseköğretim programları, çıraklık ve mesleki eğitimin Türkiye'nin ihtiyacı ve gelecek projeksiyonu çerçevesinde şekillendirilmesi şarttır.
İş gücü piyasası gelişmelerine bakıldığında, geçtiğimiz yıllarda pandemi ve olumsuz küresel gelişmeler neticesinde bozulan iş gücü göstergelerinin 2022 yılında düzelme sürecini devam ettirdiği görülmektedir. 2022 yılında istihdam oranı ve iş gücüne katılma oranları bir önceki yıla göre 2,3 ve 1,7 puan artarak sırasıyla yüzde 47,5 ve yüzde 53,1 olmuştur. 2021 yılında yüzde 12 olan işsizlik oranı 2022 yılında azalarak yüzde 10,4 seviyesine gerilemiş, 2023 Ağustos ayında ise yüzde 9,2'yle son dokuz yılın en düşük işsizlik oranı olarak kayıtlara geçmiştir. 2022 yılında genç işsizliğinde azalma meydana gelmiş, 2021'deki yüzde 22,6 seviyesinden yüzde 19,4 düzeyine inmiştir, 2023 yılı ağustos ayı itibarıyla ise bu rakam yüzde 17,2 olmuştur. 2022 yılında toplam istihdam bir önceki yıla göre yaklaşık 2 milyon kişi artış göstermiştir, 2023 yılının ikinci çeyreğinde de önceki yılın aynı çeyreğine göre 742 bin kişi artmıştır. Toplam istihdam seviyesi 2023 Ağustos ayı itibarıyla 31 milyon 686 bin kişiye, istihdam oranı da yüzde 48,4'e yükselmiştir. Pandemi döneminde azalarak 2020 yılında yüzde 30,8 seviyesine kadar gerileyen kadınların iş gücüne katılım oranı 2022 yılında yüzde 35,1 seviyesine yükselmiştir.
Kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve etkin şekilde sunulması için çalışanlarımızın verimliliği ve kamu hizmet sunumunun etkinliği öncelikli meselelerdendir. Bunu sağlayacak motivasyon, hukuki statüye ilişkin hak ve adalet temelli düzenleme ve uygulamalar ile mali hakları iyileştirici hususlardır. Bu doğrultuda kamu personel rejiminin de tüm boyutlarıyla ve bütüncül bir yapıda değerlendirilerek reforma tabi tutulmasını gerekli görüyoruz.
Türkiye, Bakanlığınızın görev alanına giren konularda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı yönetim istikrarı ve Cumhur İttifakı birlikteliğinde önemli reformist adımlar atmıştır. Bunlardan en önemlisi, kuşkusuz asgari ücretin ve tüm çalışanların asgari ücret kadar gelirinin vergi dışı bırakılmasıdır. İkinci olarak, 28 Şubat 2023'te kabul edilen kanunla yaklaşık 5 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren ve önemli bir beklenti hâline gelmiş bulunan emeklilikte yaşa takılma sorununun çözüme kavuşturulmuş olmasıdır. Ayrıca, kamu çalışanlarına yönelik olarak 3600 ek göstergeyle her bir hizmet sınıfından memurlara 600 ek gösterge verilmesi, taşeronlar ile sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, mali ve sosyal haklar ile çalışma şartlarına ilişkin iyileştirmeler gibi çalışan ve emeklilerimizin birçok talep ve beklentisi yerine getirilmiştir; en düşük emekli aylığının 7.500 liraya, asgari ücretin 11.402 liraya, en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılması, işverene 500 lira asgari ücret destek primi verilmesi bunlardan bazılarıdır.
Bununla birlikte, sunumunuzda da işaret ettiğiniz gibi, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, 1'inci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi, SSK, BAĞKUR prim ödeme gün sayısı farkının giderilmesi, emeklilerimizin insanca ve huzur içinde yaşayacakları, sosyal ve ekonomik yönden diğer toplum kesimleriyle birlikte yüzlerinin güleceği bir refah düzeyine kavuşturulması beklentimizdir. Ayrıca, istihdam imkânı geliştirilerek her ailenin yeterli ve sürekli bir gelire sahip olması sağlanmalı, bu doğrultuda her aileden en az 1 kişiye iş imkânı temin edilmeli, çalışamayacak durumda olanlar sosyal korumadan yararlandırılmalıdır. Aileler için öngörülen asgari gelirin altında gelir elde eden aileler asgari gelir desteği kapsamına alınmalı ve bu çerçevede her ailenin beslenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli bir gelire sahip olması sağlanmalıdır. Sosyal yardım sisteminin istihdama katılımı olumsuz etkilememesi önemli bir konudur. Nitekim, yıllık programda da 771 ve devamındaki tedbirlerde de bu konuya önemle yer verilmiştir.
Türkiye küresel kriz ve deprem sürecinde devreye koyduğu ekonomik ve sosyal istikrar kalkanı programlarıyla vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için yoğun bir çaba sarf etmiştir. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin ardından depremin çalışma hayatına olumsuz yansımalarını azaltmak amacıyla doğal afet bölgelerinde alınan önlemler kapsamında OHAL süresince bölgesel kriz gerekçesiyle kısa çalışma ödeneği ve nakdî ücret desteği sağlanmıştır. İstisnai hâller dışında işten çıkarmalar yasaklanmış, sigorta primleri ertelenmiştir. Tarafların hak kaybına uğramaması için toplu iş sözleşmesi süreci kapsamında yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavt için hak düşürücü sürelerin uzatılması temin edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, çalışma ve sosyal güvenlik iç içedir. Bu nedenle, işe girme sürecinden başlayarak çalışırken bağlı oldukları hukuki ve mali statü ile emekliliğe dair düzenlemelerin bütüncül bir yapıda ele alınması sistem bütünlüğü ve etkinlik bakımından önem arz etmektedir. Hak kaybını ve mükerrer yararlanmayı önleyen; hızlı, etkili ve erişilebilir hizmet sunan bir sosyal güvenlik sistemi çalışma ve sosyal güvenlik bütünlüğü için de önemli bir yere sahiptir. Sosyal güvenlik, sosyal refah devleti anlayışının en önemli göstergelerinden, aynı zamanda temel ve vazgeçilmez insan haklarından bir tanesidir. Anayasa'mızın "Sosyal güvenlik hakkı" başlıklı 60'ıncı maddesinde herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı hükme bağlanmıştır. Türkiye güçlü ve kapsayıcı sosyal güvenlik altyapısıyla dünyada öne çıkmaktadır. Özellikle pandemi sürecinde sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin kapsayıcılığının önemi ortaya çıkmıştır. Sosyal güvenlik sisteminin gücü kayıtlı çalışmanın düzeyiyle de kuşkusuz yakından ilgilidir. Bu doğrultuda, giderek azalsa da kayıt dışı çalışmayla mücadele konusunda farkındalığı artırmaya yönelik bilinçlendirme faaliyetleri yaygınlaştırılmalı, kayıtlılığı teşvik edici düzenlemeler yapılmalıdır. Kayıt dışılığın yaygın olduğu sektörler öncelikli olmak üzere, yönlendirici ve rehberlik edici denetim faaliyetleri artırılmalıdır. Sigortasız çalışma ve çalıştırma ile kayıt dışı istihdama yol açan mevzuat, maliyet, denetim yetersizliği, bürokrasi ve diğer unsurlar giderilerek kayıtlılık özendirilmelidir.
İş sağlığı ve güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanması için her türlü teknik, hukuki ve idari tedbirler süreklilikle alınmalı ve bu yöndeki denetimler etkinleştirilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun Sayın Aksu.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ayrıca, çalışma hayatının önemli unsurlarından biri olan kıdem tazminatı konusunun iyi işleyen, aynı zamanda taraflarca kabul edilebilir bir düzeye kavuşturulması gerekmektedir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin beşerî sermayesinin geliştirilmesi, nitelikli insan gücünün artırılması, önümüzdeki dönemin dinamiklerine, Türkiye'nin kalkınma hedefine uyumlu mesleklere yönelik iş gücü yetiştirilmesi önemli bir husustur. Bu doğrultuda, eğitim-istihdam ilişkisi kurulması başta olmak üzere, çağdaş gelişmelerin gerisinde kalmayacak adımların atılması hayati önemdedir.
Diğer yandan, önümüzdeki dönemde iş güvenliği ve işçi sağlığı konusundaki kazanımların güçlendirilmesi, kamuda benzer iş yapmalarına rağmen unvan, statü ve kurum farklılıkları nedeniyle farklı mali hakların uygulanmasının giderilmesi, bunların yanı sıra Cumhurbaşkanlığı yıllık programında vurgulandığı gibi dijital ve yeşil dönüşümün iş gücü piyasasında oluşturacağı talebe yönelik olarak iş gücünün niteliğinin geliştirilmesi önem arz etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bitiriyorum Sayın Başkanım, tamamlıyorum.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun, tamamlayın Sayın Aksu.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bunlarla birlikte, ücretlilerden alınan gelir vergisinin düşürülmesi, çağdaş sendikalaşmanın desteklenmesi, engellilerin istihdamının artırılması, engelli kotasının takip edilmesi, iş yerlerinde fiziki engellerin kaldırılması ve çalışanların önemli şikâyet konuları arasında yer alan psikolojik taciz meselesi üzerine gidilmesini gerekli görüyoruz. Aktif iş gücü programlarının yaygınlaştırılması ve etkinliğinin artırılması, güvenceli esnek çalışma biçimlerinden daha geniş kesimlerin faydalanması, özel politika gerektiren grupların iş gücü ve istihdama katılımlarının artırılması, ayrıca kayıt dışı istihdamın ve beyin göçünün azaltılması ile verimliliğin yükseltilmesinin önümüzdeki süreçte çalışma hayatına ilişkin önemli konular olacağını değerlendiriyoruz.
Bu düşüncelerle bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum; ülkemize, milletimize, çalışma hayatının taraflarına ve emeklilerimize hayırlı olsun diliyorum.