KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sizden önceki Bakan, kamuda taşeronda kalanlara seçim öncesi tamamının kadroya alınacağı sözü vermişti. Siz sunumunuzda taşeronda kalanlara hiç değinmediniz. Karayollarında, hastane bilgi işleminde, laboratuvarda, radyolojide, şehir hastanelerinde, kamu yemekhanelerinde, kamu sosyal tesislerinde, kamu çağrı merkezlerinde, PTT'de, Demiryolunda, İLBANK'ta, Vakıfbank güvenlik ve diğer kamu bankalarında, Karayolları müşavir firmada, TELEKOM'da çalışanlar ile yüzde 70 hizmet alım sözleşmesine takılanlar, 4 Aralık tarihi nedeniyle mağdur olanlar, kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışanlar, belediye şirket işlerini alıp asıl kadroya geçirilmeyenler; yardımcı zabıta, itfaiyeci olup kadro bekleyenlerin yaptıkları asıl işin asıl kadrosuna alınması gerçekleşecek midir? Verilen bu söz tutulacak mıdır?

İŞKUR'da iş bekleyen üniversite mezunu sayısı kaçtır? Bir yılda İŞKUR'a başvuran kaç üniversite mezunu işe yerleştirilmiştir?

Mühendis, öğretmen, sağlık bölümü mezunu olan diplomalı işsizlerle ilgili bir çalışmanız olacak mıdır?

Emeklilikte yaşa takılanların yaş sınırı kalksa da AKP'nin düşürdüğü aylık bağlama oranı nedeniyle düşük emekli maaşına mahkûm edilmiştir. Kademeli bir emeklilik düzenlemesi olmadığı için bir günle on yedi yıl emekliliğe erişimi ötelenenler vardır. Emeklilikte adalet çağrısını dikkate alıp gerekli düzenlemeyi yapmayı düşünüyor musunuz?

Çiftçi ve esnafın 9000 günlük prim gününü 7200 güne düşüreceğinizi söylemiştiniz, bu ne zaman gerçekleşecektir?

Kırsala dönen kadın ve gençler, tarımla ilgilendikleri takdirde sosyal güvenlik primlerini karşılamayı düşünüyor musunuz?

Toplum Yararı Projesi, PIKTES, geçici işçi, mevsimlik işçilerin tamamına kadro haktır, verilecek midir?

Millî Eğitim Bakanlığı, güvenlik ve MEB çalışanlarının sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi sağlanacak mıdır?

Emekli intibak düzenlemesi yapılmalıdır. Açlık sınırı altında emekli maaşı olmamalıdır. Tüm emekli maaşları iyileştirilmelidir. Emekli bayram ikramiyesi en az asgari ücret seviyesine çekilmelidir. İlaçta katkı payı kaldırılmalıdır. Emekliyi de ücretli olanı da çalışanı da AKP enflasyona ezdirmiştir, bu anlayıştan bir an önce vazgeçilmelidir. Staj ve çırak olarak işe başlatılıp işçi gibi çalıştırılan hatta işçi gösterilip işe giriş içinde tanımlanan 18 yaş altı çocuk sayılanlar staj ve çıraklığa başladığı gün emekliliğe esas yaşlılık süreci başlamalıdır. Geçmişe dönük prim ödeyen de bu hakkı kazanmalıdır. Kamuda işçi statüsünde çalışan, başta mühendisler olmak üzere memur işçilerin statüleri düzenlenmeli, kadro hakları verilmelidir. Toplu iş sözleşmesinde yer almasına rağmen bu söz bugüne kadar gerçekleştirilmemiştir. Meslek hastalıkları giderek artmakta, bununla ilgili önlemler geliştirilmelidir.

AKP iktidarı, Avrupa'da iş cinayetlerinde 1'inciliğinin yanı sıra işçilerinin yasaklanan grevleri, seçme hakkı yasaklanan sendikaları ve güvencesiz modern kölelikle çalışma düzeni olarak akıllarda kalacak, sermaye yanlısı bir iktidar olarak anılacaktır. Asgari ücret açlık sınırı altında kalmıştır. Asgari ücret üç ayda bir belirlenmeli, enflasyon dikkate alınarak asgari ücret saptanmalı, asgari ücret temel ücretten öte "emek sömürü ücreti" olarak düşünülmemelidir. Engellilerin kotası yüzde 3'ten yüzde 6'ya çıkarılmalı, onların çalışma alanları genişletilmelidir. Vergi adaleti mutlak suretle sağlanmalı, eşit işe eşit ücret ve asıl kadro verilmelidir. Tüm çalışanlar iş güvencesine tabi kılınmalı, hak ettiği ücret ve insanca çalışma koşulları sağlanmalıdır. Sputnik'teki grev örnek bir durumdur, burada sendikal özgürlüğü anayasal güvence altında olan 24 gazeteci sendika üyesi olduğu işten atılmıştır. Bu durumlarda her konuda aracılık yaratan sisteminiz neden işten atılanlar için ilgili basın kuruluşunu uyarıp atılanların geri alınmasının bir anayasal hak olduğunu teyit etmemekte ve onların bu mağduriyeti neden giderilmemektedir?

Şunu belirtmek lazım: Tarım işçileriyle ilgili... Biraz evvel de konuşmacı belirtti, yalnızca tarım işçileri değil, çocukları da bu ülkede resmen sömürülmektedir; ne eğitimden yararlanıyorlar ne de insanca koşullarda yaşıyorlar, çadırlarda su yok, elektrik yok; her türlü mikrobun oluştuğu ortamlarda, tarlalarda yaşamak durumunda bırakılan bu insanlar olmasa bugün soframıza gelen her gıdanın erişimi zor gerçekleşir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Gürer, ilave süre veriyorum size.

Buyurun.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Onlara da insanca yaşayacakları bir ortam yaratılmalıdır.

Sayın Bakan, yirmi iki yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde çalışma yaşamı gerçekten modern bir köleliğe dönüştürülmüştür, tam bir sömürü alanıdır. Burada, çalışanların hakları doğru verilmelidir. Bakınız, 1979'da benim işe girdiğim yerdeki kıdem tazminatı seksen gündü, bugün o otuz günü nasıl gasbedebiliriz diye politikalar geliştiriliyor. Onun için çalışanların kazançlarına el sürmeyin, hak ettiği ücreti verin, insanca bir yaşam hakkını onlara tanıyın, bu işi modern kölelik anlayışından çıkaralım. Sendikal örgütlülüğün önünü açalım, sendikaların grevlerini ertelemeyelim, sendikayı tercih eden işçilerin o sendikalarda örgütlü mücadelelerinin varlığı bu ülkeye katkı sağlar.

Teşekkür ediyorum.