AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli katılımcılar; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz bugün. Ben, Sayın Bakanımızın sunumunda bahsettiği birkaç konuya değinmek istiyorum müsaadenizle.

Öncelikle "2028 yılı sonuna kadar 5 milyon ilave istihdam sağlayacağız." dediniz Sayın Bakanım, bu konuda bizi biraz daha aydınlatabilir misiniz? Bildiğim kadarıyla iktidar olarak büyük bir üretim ve istihdam seferberliğimiz yok; burada kastınız, çalışma yaşında olmayan nüfusun iş gücüne katılımıysa veya emeklilik ve ikame iş gücüyse ülkemizdeki çalışma oranına söylediklerinizin bir katkısı olmadığını düşünüyoruz.

Yine, sunumunuzda, vatandaşlarımızın refah seviyelerinin artacağını; işçinin, memurun, emeklinin enflasyona ezdirilmeyeceğini ifade ettiniz. Ben size bir örnek vermek istiyorum müsaadenizle: 2002 yılında AKP Hükûmeti iktidara geldiğinde, mevcut ekonomik göstergeler nedeniyle "Enkaz devraldık." söylemiyle hareket ediliyordu ama o dönem dahi asgari ücretli böyle bir fakirlik yaşamadı. 2002'de asgari ücretle -tam altın karşılığı- 1,8 tam altın alabiliyorduk yani bir asgari ücretlinin maaşı 1,8 adet tam altın almaya imkân tanıyordu; bugün geldiğimiz noktada, asgari ücret 1 adet tam altına dahi tekabül etmiyor. Yirmi bir yıl önce "büyük bir enkaz" edebiyatı yapılıyordu ama o dönem, görüyoruz ki asgari ücretin alım gücü çok daha yüksekti. Şu da unutulmasın ki ekonomi politikaları, asgari ücreti şu an bir nevi genel ücret hâline getirdi. Çalışan kesimin yarısı asgari ücretli şu an ve bu yoksulluk artık tabana yayılmış durumda.

Emeklilerin durumuna gelelim. Sayın Bakanım, emekli sokağa çıkmaktan korkar hâle geldi. 7.500 TL'yle yaşamak zorunda emeklilerimiz. Ben bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum: Yıllarca çalışmış, çoluğunu çocuğunu yetiştirmiş emeklilerin şu an 7.500 TL maaş alması sizin içinize siniyor mu? Seçim bölgem Kayseri'den bir örnek vermek istiyorum: Bugün merkezde en kötü evlerin kirası bile en az 10 bin TL'den başlıyor. Yani aklımız almıyor emeklinin bu maaşla nasıl geçindiğini ve nasıl geçineceğini? Bu iktidar, işçiye, memura, emekliye âdeta cehennemi yaşatıyor şu anda.

Bir diğer konu ALO 170 hattıyla ilgili. Bildiğim kadarıyla, bu hat, çalışma hayatında sorun yaşayan vatandaşlarımızın başvurduğu bir hat. Şimdi, bu hattın bu kadar çağrı alması -ki Sayın Bakan 2023 yılı ilk dokuz ayında 24 milyon dedi- iyi mi, kötü mü; ben iyiye yormuyorum bu durumu. Şimdi, ALO 170 hattına yapılan bir başvurudan örnek vermek istiyorum: Sizin de bildiğiniz haber ajansı Sputnik'te gazeteciler toplu sözleşme hakkı için yetkili sendika vasıtasıyla greve çıktı. Grev kararı asılır asılmaz işveren, greve çıkan tüm çalışanların iş akdine son verdi. Yasal olarak hakkı olmamasına rağmen bunu yaptı. Onlarca gazeteci makul bir zam, makul bir özlük hakkı isterken kendisini kapının önünde buldu. Yine, işveren grev kararı alınmışken yasaya aykırı şekilde gazeteci istihdam etmeye devam etti. Peki, konu nereye intikal etti? ALO 170 üzerinde Bakanlığınıza. Sonuç ne oldu? Sadece İstanbul ofisine müfettiş gönderdiniz ve herhangi bir gelişme yaşanmadı.

Şimdi, Sayın Bakan, Sputnik grevi hepimizin yakından takip ettiği, gazetecilerin çok büyük mağduriyet ve haksızlık yaşadığı olaylara sahne oldu. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yabancı bir haber ajansının gazetecilere mobbinge varan bu uygulamaları karşısında Bakanlığınız herhangi bir adım atacak mı?

Sayın Bakanımız, ayrıca yine çok önemli bir konuda düşüncelerimi ifade etmek istiyorum: Staj mağdurları. 18 yaşın altında, büyük bedenlerin yaptığı işi yapan çok sayıda çırak ve stajyer var. Bunların geçmiş dönemlerdeki çalışmalarının baz alınarak bu sürelerin emeklilik için esas alınması için de talepleri var, seslerini her yerde duyurmaya çalışıyorlar. Çalışanın, emek verenin, alın teri dökenin mağduriyeti giderilmeli. Ben tüm staj mağdurları için sormak istiyorum: Staj mağdurlarının hâli ne olacak Sevgili Bakanım? Bununla ilgili Bakanlığınız döneminde herhangi bir çalışma yapılacak mı, bir düzenleme hazırlığınız var mı?

Teşekkür ediyorum sizlere; sağ olun, var olun.