| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 03 .11.2023 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Konuşmama geçmeden, az önce burada konuşulan dili, bölücü dili bütünüyle reddettiğimizi ifade etmek istiyorum. Burası, Komisyon veya Parlamento, önüne gelenin ağzına geleni söyleyebileceği bir platform değildir.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sayın Başkan, itham var, beni böldüğünüz gibi böler misiniz.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, bu dili kabul etmiyoruz. Devletin güvenlik güçlerini...
SÜMEYYE BOZ (Muş) - İtham var.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bir dakika kes sesini be! Kes sesini, otur! Otur yerine!
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - İsmail Bey, düzgün konuş.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Düzgün konuş.
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Otur yerine!
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Otur yerine!
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Otur yerine!
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ben konuşuyorum, otur yerine!
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Haddiniz değil, haddiniz!
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Otur, otur!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın milletvekilleri...
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Terbiyesiz!
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz, bize müdahale ettiğiniz gibi müdahale eder misiniz.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, bir oturur musunuz...
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ben karıştım mı size? Ben size karıştım mı? Siz konuşurken karıştım mı? Ben konuşuyorum şimdi.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Deminden beri demokrasi dersi veriyorsunuz ya burada.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri... Sayın Aksu...
GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - "Terbiyesiz!" diyorsunuz ya, nasıl bir uslup bu?
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bana bağırdıktan sonra söyledim.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Siz bana bağırdınız, ben size bağırmadım.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bana bağırdıktan sonra.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Siz bağırdınız.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, bir oturur musunuz.. Bir müsaade edin de yöneteyim şurayı.
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Başkan, lütfen önce bu durumu düzeltin, bağıranın önce kendisi olduğunu lütfen hatırlatın.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bakın...
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Anayasa'yı da hatırlatın, az önceki gibi İç Tüzük'ü de hatırlatın lütfen.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bakın, grup sözcünüz burada. Müdahale edeceği yerde ediyor, ona da saygısızlık yapıyorsunuz; lütfen değerli arkadaşlarım... Yani burada Sayın Aksu bir değerlendirir, Sayın Temelli ihtiyaç duyarsa söz alır, der ki "Ya, siz burada yanlış ifade ettiniz." veya eleştirisini dile getirir ama bir müsaade edin değerli arkadaşlarım yani o da meramını ilan etsin. Her başlayana böyle yaparsak yönetemeyiz burayı, lütfen...
Sayın Aksu, sürenizi yeniden başlatıyorum, buyurun lütfen.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, teşekkür ederim.
Evet, terörle mücadele eden güvenlik güçlerimize elde hiçbir belge, bilgi, delil olmadan iftira atmak alçaklıktır, hainliktir; bunu söylemeye çalışıyorum. Varsa belgeniz iletirsiniz, verirsiniz savcılığa.
VEZİR COŞKUN PARLAK (Hakkâri) - Var belge, var.
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Var.
VEZİR COŞKUN PARLAK (Hakkâri) - Mahkeme sonuçları da var, Genel Kurula da getireceğim.
SEYDİ GÜLSOY (Osmaniye) - Dinleyin arkadaşlar ama.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ha, getirin, savcılığa verin, hukuk devleti burası; iletin, gereği yapılır, yapılmadığı zaman konuşursunuz ama böyle karnınızdan konuşmak yeri değildir burası. Divanın da Komisyon Divanının da Anayasa'ya ve İç Tüzük'e sadakatle yönetmek gibi bir yükümlülüğü vardır, onun gereğini de yapmıştır Sayın Başkan, bu nedenle de teşekkür ediyorum.
Evet, Sayın Bakanım, bugün bütçenizde gençliği, dolayısıyla geleceğimizi ve sporu görüşüyoruz. Bu vesileyle, cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutladığımız bugünlerde Atatürk'ün Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etme görevini Türk gençliğine verdiğinin altını çizmek istiyorum. Atatürk'ün çocuklarımıza "Türkiye'nin istiklaline, kendi benliğine ve millî ananelerimize düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir." şeklindeki öğüdü de gençlik politikalarımızın bu anlayış bütünlüğü içerisinde ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Biz, gençliği harflerle tanımlamıyor, hepsini istikbalimizin güvencesi, "Türk gençliği" olarak kabul ediyoruz. Gençliğe yapılacak yatırımı Türkiye'nin geleceği için en önemli yatırım olarak görüyoruz. Millî hedeflerimize ulaşılmasının gençler sayesinde mümkün olacağına inanıyoruz. Bu nedenle gençliğin sorunlarına duyarsız kalmamız, onlara kulak tıkamamız ve hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız söz konusu olmayacaktır. Düşüncesi, siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun Türk gençliği bizim parlak yüzümüzdür. Gençlerimizin düşünülmeyenleri düşünerek, yapılmayanları yapmayı başararak ülkemizin güçlü yarınlarını hazırlayacaklarına inancımız tamdır.
Amacımız, istihdam edilebilirliği yüksek, eğitimli, sağlıklı, vasıflı, yüksek ahlak ve seciye sahibi, Türk kültür ve değerlerini özümsemiş, evrensel düzeyde iddia ve sorumluluk sahibi bir gençliktir. Şahsiyetli olmayı insan olmanın ön şartı gören, peşin hükümlerin tuzağından, ön yargıların prangalarından kurtulmuş, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir gençlik hedefimizdir.
Gençliğin, en geniş tanımıyla, bireylerin çocukluk ve yetişkinlik arasındaki sürecini ifade ettiği kabul edilmektedir. Günümüzde gençliğe ilişkin bir sınıflandırma yapıldığında orta ve yükseköğretim gençliği yani okuyan gençlik, çalışan gençlik, hem okuyan hem çalışan gençlik, işsiz gençlik ve bir de dijital gençlik olarak kategorize etmek mümkündür. Dijital gençlik diğer gençlik kategorilerini de içerisine alan, geniş bir kitleyi barındırırken dijitalleşmenin toplum hayatındaki yeri ve önemini de göstermektedir. Her bir grubun içerisinde yer alan gençliğin sorun, ihtiyaç, ve beklentileri farklıdır. Yapılan araştırmalarda gençliğin dile getirdiği sorun alanları, gençliğe ilişkin uyum düzeyleri, sosyal kimlik oluşumuyla birlikte sosyal ilişkilerde yaşanan sorunlar, ekonomik problemler, madde kullanımı, içerisinde bulunduğu yaşam koşulları ve gelecek kaygısı, geçim problemleri, psikolojik baskı ve kariyer hedeflerinden uzak işlerde beklentilerinden düşük ücretlerle hayatlarını idame ettirmelerine yönelik sorunlar olarak özetlenmiştir.
Gençlik sorunlarına yaklaşımımız ekonomik, toplumsal, kültürel ve psikolojik yönlerden bütünlük arz etmektedir. Genel nüfus içerisinde en dinamik kesimi oluşturması nedeniyle stratejik bir öneme sahip olan gençlik, hayatın birçok alanında belirleyici bir role de sahiptir. Bu açıdan, bütçeden ayrılacak payla gençliğe yapılacak yatırımın Türkiye'nin geleceği için yapılmış en önemli ve değerli yatırım olduğunu ifade etmek istiyorum.
Ülkemiz genç nüfusu, 2022 yıl sonu rakamlarına göre toplam nüfusun yüzde 15,2'sini yani yaklaşık 13 milyon kişiyi oluşturmakta, ortalaması yüzde 10,5 olan Avrupa ülkelerine oranla yüksek bir paya sahip bulunmaktadır. Genç nüfusun yüzde 51,2'sini erkek nüfus, yüzde 48,8'ini ise kadın nüfus oluşturmaktadır. Nüfusun yaşlanma oranı giderek artarken nüfus projeksiyonlarına göre genç nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranının 2030 yılında yüzde 14, 2040 yılında yüzde 13,4; 2060 yılında ise yüzde 11,8'e gerileyeceği öngörülmektedir. 2022 yılında genç nüfusun yüzde 29,7'si 15-17 yaş, yüzde 19,1'i 18-19 yaş, yüzde 30,2'si 20-22 yaş ve yüzde 21'i ise 23-24 yaş grubunda yer almaktadır.
Sahip olduğumuz bu gücün ülkemizin kalkınması açısından bir fırsata dönüşebilmesi, başta eğitim olmak üzere gençliğe dönük sosyoekonomik politikaların sağlıklı bir zeminde oluşturulmasına bağlıdır. Nitekim Türkiye gençliğin problemlerini çözmeye, onları geleceğe hazırlamaya dönük önemli program ve projeler hayata geçirmiş, politikalar uygulamaya koymuştur. Kuşkusuz, gençlik politikaları Bakanlığınız görev alanıyla sınırlı değildir, farklı disiplinleri ve kurumları ilgilendiren bir bütünlüğe sahiptir. O sebeple, gençlere yönelik politikaların bir bütünlük ve eş güdüm içinde uygulanması önem arz etmektedir. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, genç istihdam oranının artırılması, ülkemizin her yerinde nitelikli tüm kamu hizmetlerine gençlerimizin erişebilmesi, teknolojinin doğru kullanımı, gençliğin millî birlik şuuruna sahip olması, toplumsal aidiyet ve dayanışma duygusunun güçlendirilmesi, bağımlılıkla mücadele gibi alanlarda politika ve hizmetlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar bu kapsamda değerlendirilebilecektir.
Gençlerimizin küresel değişim ve gelişmelerden bağımsız ele alınması mümkün değildir. Gençliğin eğilimleri, sorunları ve beklentileri değişimin yarattığı yeni şartlar çerçevesinde geniş bir perspektifle okunmalı, gelişmeler, çözümler ve geleceğe dair stratejik planlar bu bakış açısı göz ardı edilmeden ele alınmalıdır. Gençliğe yaklaşımın bütünlük arz etmesi, gençliğin daha yakından tanınmasını ve yüksek potansiyel gücünün faydalı alanlara yönlendirilmesini mümkün hâle getirecektir.
Bilindiği gibi, salgın döneminden en çok etkilenen kesimlerden biri de gençler olmuştur. Dünyada genç işsizliği önemli ölçüde artmış, eğitim ve iş temelli öğrenme büyük ölçüde kesintiye uğramış ve birçok genç finansal, mekânsal ve ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Kısmi etkileri hâlâ devam etse de gençliğin bu konjonktürel sorunları büyük ölçüde aşılmış, eğitim ve istihdamda olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. İstihdam verilerine göre ülkemizde 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2021 yılında yüzde 22,6 iken 2022'de yüzde 19,4'e düşmüş, 2023 Ağustos ayı itibarıyla ise yüzde 17,2'ye gerilemiştir. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre gençlerde iş gücüne katılım oranı 2021 yılında yüzde 41,7 iken 2022 yılında yüzde 43,8'e çıkmıştır. Genç nüfusun istihdamı sektörlere göre incelendiğinde ise istihdam edilen gençlerin 2022 yılında yüzde 15,1'i tarım, yüzde 31,4'ü sanayi, yüzde 53,5'i ise hizmet sektöründe yer almıştır. Genç nüfustaki istihdam oranı da 2021 yılında yüzde 32,2 iken 2022 yılında yüzde 35,3 olmuştur, 2023 Ağustos ayında ise yüzde 40,5'e yükselmiştir. TÜİK verilerine göre 15-24 yaş aralığında ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2022 yılında yüzde 24,2'dir; bu oran erkeklerde yüzde 16,4 iken kadınlarda yüzde 32,3 olmuştur. 2022 yılı başında İŞKUR tarafından başlatılan Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler İçin İşgücü Piyasası Destek Programı Projesi kapsamında iş gücü piyasası destekleriyle ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin istihdam edilebilirliklerinin ve iş gücüne katılımlarının artırılması yönünde önemli çalışmalar yapılmış ve gençlerin iş bulmalarına katkı sağlanmıştır.
Bakanlığınız verilerinden de görüldüğü gibi, gençlerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri, kişisel yeteneklerini keşfedebilecekleri, çeşitli sosyal ve kültürel imkânlardan ve bilimsel bir anlayışla yürütülen rehberlik hizmetlerinden yararlanabilecekleri; millî, ahlaki ve insani değerleri benimseyen ve geliştiren bir gençliğin yetiştirilmesi hedefiyle ücretsiz bir şekilde hizmet veren; her türlü konfor, teknolojik altyapı ve imkânları haiz gençlik merkezlerinin sayısının artması memnuniyet vericidir.
Gençliği suça iten sebepler ortadan kaldırılarak suç işlemiş ve hüküm giymiş gençler topluma kazandırılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak gençlerimizin ilköğretim ve ortaöğretim kademesindeki yönlendirme çerçevesinde ve yetenekleri ölçüsünde istedikleri bölümde yükseköğrenime devam etme imkânlarına kavuşturulmasını, aldıkları eğitimle çağın şartlarına, ekonomik ve sosyal hayata hazırlanabilmelerini öngörüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi, yükseköğretimde okuyan gençlerin lisans, yüksek lisans, doktora burs ve kredi imkânlarının geliştirilmesini önemli ve değerli buluyoruz. Hatırlanacağı gibi, geçen yıl yaptığımız yasal düzenlemeyle gençlerin kredi borçlarının faizleri ve gecikme cezaları kaldırılmış, bu şekilde gençlerimizin üniversite sonrası yeni hayatlarına başlarken borç endişesi taşımamaları sağlanmıştır.
Gençlerimizin en önemli ihtiyaç ve beklentilerinden biri de kuşkusuz yeterli ve nitelikli yurt imkânının sağlanmasıdır. Çağdaş standartlarda barınma imkânları oluşturularak hiçbir öğrenci açıkta bırakılmamalı, yurt kapasitesi isteyen her öğrenciye barınma imkânı sağlayacak yeterliğe getirilmelidir. Memnuniyetle ifade etmek gerekir ki bu alanda ciddi bir başarı sağlanmış ve yurt yatak kapasitesinde 2023 Ekim ayı itibarıyla 954 bine ulaşılmıştır. 2023 yılında KYK yurtlarına 428.605 öğrenci başvuru yapmış ve bu başvuru yapan öğrencilerin yaklaşık yüzde 96'sı yerleştirilmiştir. Diğer yandan, 6 Şubatta karşı karşıya kaldığımız asrın felaketi Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler sonrası KYK yurtları yaklaşık 490 bin vatandaşımızın barınması için önemli bir görev ifa etmiştir.
KYK yurtları, standartların ve sunulan hizmet kalitesinin yüksek olmasının yanı sıra güvenli olması ve diğer imkânlar nedeniyle öğrenciler ve aileleri tarafından öncelikli olarak tercih edilmektedir. Bununla birlikte, son günlerde bazı yurtlarda yaşanan asansör arızası maalesef bir gencimizin hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Bu vesileyle, hayatını kaybeden kardeşimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Olayın tüm boyutlarıyla araştırılarak sorumluların ortaya çıkarılması öncelikli beklentimizdir. Ayrıca, benzeri hadiselerin tekrar yaşanmaması için tüm tedbirlerin titizlikle alınmasını da gerekli görüyoruz. Kuşkusuz, ailelerin emaneti olan çocuklarımıza sahip çıkmak kurumun aslî görevidir.
Günümüz değişen şartları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatı ve akışını hızlandıran pek çok kolaylığın yanı sıra teknoloji bağımlılık riskini de beraberinde getirmiştir. Dijital mobil ve sosyal medya, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiştir. Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre 16-24 yaş grubundaki genç nüfusun internet kullanım oranı 2021 yılında yüzde 97,1; 2022 yılında yüzde 96,9 olmuştur. İnternet kullanım oranı, genç erkeklerde 2021'de de yüzde 98,4; 2022 yılında yüzde 97,6; genç kadınlarda ise 2021'de yüzde 95,6; 2022 yılında yüzde 96,1'e çıkmıştır. Doğru ve temiz kullanımdan ziyade karanlık operasyonlara, yalan ve dedikodunun servis ağına dönüşen sosyal medya platformlarının bu hâliyle gençlerimiz ve geleceğimiz için ciddi risk ve tehditler içerdiği açıktır. Bu nedenle, gençliğin benzeri tehditlerden korunması günümüzün önemli bir meselesi hâline gelmiştir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Bakanlık bütçesinin programlar itibarıyla önemli kalemlerinden biri de bağımlılıkla mücadeledir. Madde bağımlılığı çocuklarımız ve gençlerimiz için ciddi bir sorundur ve şüphesiz bu konuda önemli çalışmalar da yapılmaktadır. Bakanlığınız bütçesinde Bağımlılıkla Mücadele Programı için ayrılan ödenek büyük oranda artırılmıştır. Esasen Bakanlığınızın tüm faaliyetlerini de bu mücadeleye yönelik bir faaliyet olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Bununla birlikte, etkili bir mücadele için önleyici ve koruyucu faaliyetler kapsamında ilgili kurumlar ve güvenlik birimleriyle eş güdüm içinde etkili ve sonuç alıcı kapsamlı programlar devreye konulmalıdır. Şüphesiz, bağımlılıkla mücadele aile, okul, ilgili sivil toplum kuruluşları ve ilgili kamu kurumlarıyla iş birliği hâlinde, önleyici tedbirlerle topyekûn bir mücadeleyle sonuca ulaşabilecektir.
Değerli milletvekilleri, Atatürk, Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefinin bir unsuru olarak spor faaliyetlerine de önem vermiş hatta bu alanda yapılacak çalışmaları asli ve vatani bir görev addetmiştir. Türkiye savaştan yeni çıkmış, parasal yönden ciddi bir sıkıntı içinde olduğu hâlde Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyanın en görkemli spor organizasyonuna katılmasının yalnız sportif açıdan değil politik bakımdan da büyük yararı olacağı düşüncesiyle bizzat kendi onayıyla Türkiye'nin 1924 Paris Olimpiyatları'nda temsil edilmesini sağlamıştır. Kuşkusuz sporda başarı kadar sevgi, ahlak, disiplin, azim ve gayret gibi erdemlerle toplumsal kaynaşmaya katkının ön plana çıkarılması da gerekmektedir. Biz, Türk toplumunun her ferdinin, özellikle gençliğin beden ve ruh sağlığını geliştirmek için millî bir spor politikası uygulanmasını sosyal devlet anlayışının da gereği olarak görüyoruz. Modern spor dallarıyla birlikte geleneksel ata sporlarımızın da geliştirilmesi, kültürümüzün gelişerek nesillere aktarılmasında önemli bir unsur olacaktır.
Spor faaliyetleri sadece fiziksel gelişimi hedeflemekle kalmayıp öğrencilerin ve gençlerin sosyal, ruhsal, zihinsel ve ahlaki nitelikler kazanmasını ve gelişmesini de sağlayacaktır. Bu nedenle spor yalnızca okul dersleriyle sınırlı kalmamalı, her çocuk yeteneğine göre erken yaştan itibaren bir spor dalına yönlendirilmelidir.
Mahallî idarelerin spor alanlarındaki etkinliklerinin artırılması, spor kulüpleri ve federasyonların kapasitelerinin güçlendirilmesi, amatör sporların desteklenmesi ve spor turizmi başta olmak üzere dünya spor ekonomisindeki pazar payının artırılması önem arz etmektedir.
Temel amacı çocuklarımızı ve gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak, bedenen ve ruhen sağlıklı bir nesil olarak yetişmelerine katkı sağlamak, spora yönlendirmek suretiyle çocuklarımızı çeşitli sapkın akımlardan, bağımlılıktan kurtarmak, sosyal ilişkileri geliştirmek ve sporcu kaynağı oluşturmak olan Türk sporunu geliştirme projesiyle sporda sürdürülebilir atılım gerçekleştirilebilecektir. Bu kapsamda Bakanlığınızca yürütülen Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Programı'nı bizim de öngördüğümüz kıymetli bir proje olarak bulduğumuzu belirtmek istiyorum. Türkiye'yi temsil edecek sporcularımızın yetiştirilmesi ve desteklenmesi Bakanlığınızın en önemli görevlerindendir. Sporda uluslararası başarı, bireysel başarılar, kulüp başarıları ve millî takımlar düzeyindeki başarıyı arttırmakla mümkün olabilecektir. Türkiye'de son yıllarda tesis, araç gereç ve teknoloji anlamında önemli bir altyapı gelişimi sağlanmış, buna bağlı olarak uluslararası düzeyde birçok branşta önemli sportif başarılar da elde edilmiştir. Tesisleşme yanında sporcu yetiştirme politikaları, geçmişten bu yana atılan adımlar, teknoloji kullanımı ve nitelikli insan gücü ile profesyonel yönetim anlayışı bu başarıyı sürdürülebilir hâle getirebilecektir. Sporcularımız voleyboldan okçuluğa, yüzmeye, atletizmden judoya, karateye, jimnastikten güreşe, ampute ve paralimpik takımlara kadar birçok dalda büyük başarılara imza atmış. Önümüzdeki dönemde de her branşta bu ivmenin devam edeceğine, sporcularımızın başta olimpiyatlar olmak üzere Avrupa, dünya şampiyonalarında üstün başarılara imza atacaklarına inanıyoruz. Bu vesileyle, katıldıkları uluslararası müsabakalarda muhtelif branşlarda ülkemizi temsil eden, göğsümüzü kabartan, ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandıran, bizleri gururlandıran tüm millî sporcularımızı yürekten kutluyor, başta aileleri olmak üzere yetişmelerinde emeği geçenleri ve Bakanlığınızı tebrik ediyorum. Her branşta uluslararası spor organizasyonlarının ve olimpiyat oyunlarının ülkemizde düzenlenebilmesi için önemli yatırımlar yapılmış, birçok şampiyona da ülkemizde yapılmıştır. Türkiye'nin bu çerçevede yaptığı önemli ve başarılı organizasyonlar ülkemiz ve milletimiz adına gurur verici olmuştur. Bu yolla, ülkemiz, sportif başarılar kadar sahip olduğu altyapı, tesis, insan gücü, organizasyon kapasitesi gibi alanlardaki başarılarını da tüm dünyaya gösterebilme imkânı bulmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Tamamlıyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bununla birlikte, Türkiye'de başta spor eğitiminin iyileştirilmesi, sporda etik kurallara uyumun artırılması, sporcu sağlığına yönelik hizmetlerin geliştirilmesi, sportif mal ve hizmet üretiminde marka ve kalite oluşturulması çalışmalarına ağırlık verilmesi, sporun bir yaşam tarzı olarak benimsetilerek geniş kitlelere yaygınlaştırılması ve sporun bütünüyle kurumsal hâle gelmiş bir sistem olma konusunun gelişim ihtiyacı devam etmektedir.
7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu'yla bu doğrultuda önemli bir adım atılarak Türk sporunun kurumsal bir yapıya kavuşturulmasına çalışılmış, istismar unsurları ortadan kaldırılmış; spor ahlakını öne çıkaran, başarıyı ödüllendiren bir anlayışla kulüplerin yapılanması sağlanmıştır.
İnanıyoruz ki atılan adımlar önümüzdeki yıllarda sürecek, kurumsal hâle gelmiş bir spor politikası ve güçlü kurumsal yapılar inşa edilecek, Türk sporu başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir.
Bu düşüncelerle bütçenizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.