Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı c) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Kalkınma Ajansları (Ahiler, Batı Akdeniz, Bursa Eskişehir Bilecik, Dicle, Doğu Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu) f) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı g) Türk Standardları Enstitüsü ğ) Türk Patent ve Marka Kurumu h) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ı) Türkiye Bilimler Akademisi i) Türkiye Uzay Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 07 .11.2023 |
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan ve Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli katılımcılar; Türkiye'deki enflasyon, hayat pahalılığı sade vatandaş gibi üretici, sanayici ve iş insanını da büyük bir endişeye sevk etmiş durumda. Ekonominin temelini oluşturan KOBİ'ler kıskaç altında. Yüksek enflasyon, kur artışı, finansmana erişim, tedarik ve üretim maliyetleri, savaşlar nedeniyle ihracat pazarına olan negatif etki KOBİ'leri çıkmaza sürüklemekte. Ekonomi kurmaylarınızın son yaptığı açıklamalarda sabittir ki bu sorun 2024'te de devam edecek. KOBİ'ler borcu borçla kapatmaya çalışıyor, küçük ve orta boy işletmelerin bankalara olan kredi borçları eylülde 7,5 milyar lirayken daha da artarak ilk kez 3 trilyon lira sınırını aştı ve 3 trilyon 34 milyar liraya kadar çıktı.
Sayın Bakan, kredi testleri noktasında KOBİ'leri sıkıştırmayın, KOBİ'lerin sıkıştırılmasına lütfen izin vermeyin. KOBİ'lerin en az beş yıl işletme yatırım kredisine ulaşmaya ihtiyacı var, Kredi Garanti Fonu desteklerine ihtiyacı var. Son bir yılda kapanan şirket sayısı 70 bine yaklaştı. Daha fazla iş insanının kepenk indirmesine, yeni işsizler ordusu yaratmaya lütfen izin vermeyin, bu vebalin altında kalmayın.
TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 61,36 olarak gerçekleşti. Türkiye bu oranla Venezuela, Lübnan, Arjantin, Suriye ve Sudan'ın arkasında dünyada enflasyon oranı en yüksek 6'ncı ülke konumunu sürdürdü. Türkiye bu enflasyon oranıyla Avrupa'daysa açık ara 1'inci konumda bulunuyor. Türkiye risk primi 383 bandında, hâlbuki aşırı kırılganlık göstergesi 300 civarı. Türkiye'nin uzun yıllar ortalaması aşırı kırılganlık göstergesinin de çok üzerinde. Bu durumda yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmenin imkânı yok, yerli yatırımcı da bu faiz oranları, kur artışı, girdi fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle yatırıma, üretime ve dolayısıyla istihdama yönelemiyor. Sanayici ve iş insanları kredisini ödemenin derdinde ama ne yazık ki iktidar ekonomiyi yönetmeye değil, günübirlik söylemlerle sadece idare etmeye çalışıyor. Sanayici de yurt dışından gelecek yatırımcı da önünü göremiyor. Yüksek enflasyonla birlikte hukukun üstünlüğü ilkesinin hemen her alanda çiğnenmesi de Türkiye'de sanayi çarklarının dönmesini engelliyor. Öte yandan Merkez Bankası gibi kurumların bağımsız ve şeffaf olmaması da endişenin ötesinde taşımanın başka bir unsuru olmaya devam ediyor. Bu durumda yatırımda neden Türkiye tercih edilsin ki diye sormak isterim.
Sanayici ve iş insanlarında yatırım yapacak iştah var ama bu vadelerle, bu faizlerle kim, nasıl yatırım yapsın? İşletme kredilerine olan ihtiyaç geçen yıla oranla yüzde 200 artmış, bu durumda buna bir de stok maliyetini eklerseniz, varın gerisini siz düşünün. Yüzde 80'e ulaşan ham madde ithalatı var ancak Bakanlığın önünde teknoloji olmasına karşın Türkiye'nin yerli üretim desenine dijitalleşen ve yeşillenen yeni motifler eklenmedi, eklenemiyor. Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 7'lik bir oran asgari ücret düzeyinde ücret alırken, Türkiye'de her 2 çalışandan 1'i asgari ücretle geçinmek zorunda. Bakanlık ve dolayısıyla Hükûmet asgari ücreti artırabilmenin bir yolunun da yüksek teknoloji üretimine odaklanmaktan geçeceğini aklına getirmiyor bile. Türk lirası günden güne erimeye devam ediyor. Yine Türkiye'de ticari hayat kilitlenmiş durumda, üretim yok, yatırım yok, istihdam yok; buna çare olacak en küçük bir ekonomi politikasını, sürdürülebilir bir yönetim anlayışını, bir hükûmet yaklaşımını göremiyoruz ne yazık ki, tepetaklak olmuş bir ekonomiyle insanlar geçimini sürdürmeye çalışıyor.
Değerli Bakan, Eylül 2023'te yayınlanan 2022 yılına ait Sayıştay raporlarına göre Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, sanayi sitelerine olan ve vadesinde tahsil edilemeyen bazı alacaklarının ilgili hesaplarda izlenmemesine yer veriyor. İdari para cezalarından yapılan indirimlerin muhasebeleştirilmemesi de dikkat çekiyor. Bu bulgu önceki yıllarda da Sayıştay raporlarında vardı ve geçen yıl rapordan sebepsiz bir şekilde çıkarılmıştı. Ayrıca, Sayıştay, Bakanlık tarafından uygulanan idari para cezalarının tahakkuk kayıtlarının yapılmamasına da raporunda yer verdi, buna ilişkin ne yapıldı, bunu sormak isterim.
Yine çok övündüğümüz Togg'la ilgili bir şey söylemek isterim. Evet, tabii çok önemli Togg, yerli üretimi önemsiyoruz, bu anlamda bir sıkıntı yok ama şuraya dikkat çekmek istiyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Şevkin, ilave süre veriyorum, toparlayın lütfen.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Toparlıyorum, bir dakika.
7269 sayılı Afet Yasası'na ilave 696 sayılı KHK'de geçici 25'inci maddeyle, Gemlik'in, depremsellik niteliği taşıması nedeniyle taşınması öngörülmüştü; dönemin belediye başkanı, bakanları ve milletvekilleri de bunu alkışlamışlardı ama siz götürüp bu yer altı su seviyesinin yüksek, zemin sıvılaşma riskinin yüksek ve depremselliği olan yere TOGG fabrikasını kurdunuz. Zannediyorum burada -32 bine yakın çalışanı var- bir cazibe merkezi oluşturuyorsunuz. TOGG'un buraya kurulmasına dair KHK'yle taşınması öngörülen Gemlik neden tercih edildi, bunu sormak istiyorum.
Teşekkür ederim.