| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c) Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d) Göç İdaresi Başkanlığı e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 08 .11.2023 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, Bakanlık ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, kapsamlı sunumunuz için teşekkür ediyorum. Terör örgütlerine, uyuşturucu tacirlerine, göçmen kaçakçılarına ve organize suç örgütlerine karşı üstün görev bilinciyle, kararlılıkla ve başarıyla yürüttüğünüz Narko Güç, Kafes, Kahramanlar, Kalkan, Mercek, Sibergöz, Çember, Mengene ve Kıskaç operasyonları milletimiz tarafından yakından ve takdirle takip edilmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak size ve çalışma arkadaşlarınıza teşekkür ediyor, milletimizin huzur ve güvenliği için verilen mücadelede bugüne kadar olduğu gibi, sizlerin yanınızda olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Ülkemizde 15 Temmuz hain işgal girişiminden sonra terörle mücadele anlayışına yeni bir istikamet kazandırılmış, yeni bir strateji uygulamaya konulmuştur. Terörü kaynağında yok etme ve savunma değil taarruz stratejileri kararlılıkla uygulanmaktadır. Türkiye yedi yıldır terör örgütü FETÖ'yle, kalıntılarıyla ve kripto damarıyla mücadele hâlindedir. 15 Temmuzun sis bulutu henüz tümüyle dağılmamıştır çünkü ihanet ve işgal planlarının merkez üssü hâlâ aktiftir, kripto damar henüz kurumamıştır. Üstelik, dost görünümlü muhasım ülkelerin Türkiye'yi kuşatma ve kundaklama girişimleri bütün alçaklığıyla devam etmektedir.
Terörle mücadele çok boyutlu bir süreçtir, karşımızda yalnız teröristler yoktur; FETÖ, DEAŞ, PKK ve türevleri kukladır; Türk milletiyle kimlerin hesabı varsa, Türkiye'nin varlığından ve egemenlik haklarından kimler rahatsızsa terörizmin baronları onlardır. Terörle mücadele Türkiye'yi zora sokmak isteyen alçakların topuyla asimetrik bir mücadeledir. Bir bakıma da terörle mücadele, Türk ve İslam düşmanlığını hücrelerine kadar sindirmiş haçlı zihniyetiyle bir mücadelenin tanımıdır. Terör örgütleri ise Türkiye üzerine hesabı olan ülkelerin çıkarına kullanılan kiralık katiller sürüsüdür. Parayı veren kim olursa olsun teröristlere ya tetiği çektirmekte ya da tuzaklanmış bombayı patlattırmaktadır.
Türkiye, terörün kökünü kurutmak için kararlı bir mücadele yürütmekte, kahraman güvenlik güçlerimiz destan yazmaktadır. Terör örgütleriyle kesintisiz mücadele anlayışıyla gerçekleştirilen operasyonlarla teröre üst üste darbeler vurulmuştur, emperyalist güçler tarafından güney sınırlarımız boyunca kurulmak istenen terör devleti engellenmiştir. Türkiye'nin terörle mücadeleden geri dönüşü yoktur; küresel emperyalizmin, yeminli Türkiye düşmanlarının içimize kadar sızmış etki ajanları bunu iyi bilmelidir. Kanlı niyet ve hedeflerini, demokrasi projelerini içine istifleyen yerli ve yabancı terör muhipleri asla ve asla başaramayacaktır. Yalana ve iftiraya sarılıp ülkemize ve kahraman güvenlik güçlerimize ithamda bulunanlar, akıllarından ve ahlaklarından mahrum olmuş kötürüm ve kötü niyetlilerdir, Türk ve Kürt düşmanlarıdır.
Diğer yandan, belediye başkanlarının görevden alınması ve kayyum atanması eleştirilmektedir. Bugüne kadar uygulamaya baktığımız zaman hem FETÖ hem de PKK'ya destek verdiği için birçok partinin belediye başkanları görevden alınmış, kayyum atanmıştır. Öncelikle şunu sormak istiyorum: Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan, milletimizin imkân ve kaynaklarını terör örgütüne aktaranları görevden almayacaksınız da ne yapacaksınız? Ne demokrasi ne özgürlük ne de insan hak ve hukuku terörün banisi ve bahanesi olamaz.
(HEDEP sıralarından gürültüler)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Lütfen dinleyin.
Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi buna asla göz yummaz. Kanunların açıkça suç saydığı bir fiili kasten ve taammüden işleyen kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmak durumundadır. Seçilmek hiç kimseye hukuken ayrıcalık sağlamaz, hukuk karşısında herkes bir ve eşittir. Belediye imkânlarını terör örgütü lehine seferber edenlerin hukuki tedbir yoluyla görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atanması çok doğru ve yerinde bir karardır.
KAMURAN TANHAN (Mardin) - Sekiz yıldır... Sekiz yıl geçti.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dinleyin, dinleyin arkadaşlar, dinleyin...
KAMURAN TANHAN (Mardin) - İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Devletin en önemli görevi...
(HEDEP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, lütfen...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - ...hukukun verdiği yetkiler kapsamında, başta terör örgütleri olmak üzere teröre her türlü desteği sağlayanlarla da mücadele etmektir. Terör ve terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği iddia edilen belediye başkanları için uygulamanın ne şekilde olacağı hususu Belediyeler Kanunu'nun 45'inci maddesinde düzenlenmiş ve bu kapsamda olan belediye başkanlarının Anayasa'nın 127'nci maddesindeki "...görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir." hükmü çerçevesinde İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılması durumunda yerlerine belediye başkan vekili görevlendirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
KAMURAN TANHAN (Mardin) - Ya beraat edenler... Ergani Belediye Başkanımız beraat etti.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Soruyorum: Yani belediye imkânlarının terör örgütlerine aktarılması belediye başkanlarının görevi midir?
KAMURAN TANHAN (Mardin) - Beraat etti.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Görevi, ünvanı, pozisyonu, makamı ve konumu ne olursa olsun hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip olamaz.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - İşte bu yok diyoruz Mustafa Bey, böyle bir iddia yok.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Söz ve eylemleriyle...
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Dosyalarda böyle bir iddia yok.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dinleyin arkadaşlar, biz sizi dinledik ya, biz sizi dinledik.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Mustafa Bey, dosyada böyle bir iddia yok.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Nasıl yok ya?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ben sana göstereyim hoca, hoca.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Sizin yanlı mahkemeleriniz beraat ettirdi.
(HEDEP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı... Değerli arkadaşlar... Sayın Kalaycı, bir saniye, bir saniye...
(HEDEP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar... Sayın Tiryaki... Sayın milletvekilleri... Birazdan hepinizin söz hakkı gelecek, orada görüşlerinizi ifade edersiniz.
Lütfen, Sayın Kalaycı'yı...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Biz saygıyla dinledik arkadaşlar yani...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Söyleyeceğiniz bir söz varsa konuşmanızda söylersiniz.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Uyarıda bulunuyoruz.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı, bir saniye efendim, bir saniye... Sayın Temelli... Birazdan, birazdan... Değerli arkadaşlar...
(MHP ve HEDEP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri... Söz sırasıyla hepinize vereceğim, orada görüşlerinizi ifade edersiniz. Olabildiğince müdahale etmemeye çalışıyorum.
(MHP ve HEDEP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar)
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Niye rahatsız oluyorsunuz?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ersoy... Sayın Kalaycı'nın mikrofonu açık kaldı, konuşmasına devam ediyor.
Sayın Kalaycı, ilave süre vereceğim, lütfen devam edin.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ayrıca, söz ve eylemleriyle kuşkuya yer bırakmayacak düzeyde FETÖ ve PKK'nın emellerine hizmet ettiği belli olanların cezaevinde bulunması da demokrasi adabının bir gereği, adalet ve hukuk ölçülerinin bir gerçeğidir. (HEDEP sıralarından gürültüler)
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - "Aferin!" diyorsun arkadaşıma, diyemezsin!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...
Sayın Kalaycı, bir saniye...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - "Aferin." diyemezsin!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Milletvekili, bakın, ben bile sizi buradan duyabiliyorum; lütfen... Buranın mehabetine yakışmıyor.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Bir erkek olarak bağırmasın bir kadına!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Milletvekili...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Bence uyarmalısınız Divan olarak. (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye değerli arkadaşlar...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Sesini yükseltmemeli bir kadına.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir saniye...
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Size ancak böyle ses yükseliyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Milletvekili, burada herkes milletvekili; kadın milletvekilleri de var, erkek milletvekilleri de var.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - "Aferin." diyemez kimse!
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Kadın milletvekilinin de erkek milletvekiline sesini yükseltmesi doğru olmaz. Lütfen, birbirimize saygı çerçevesinde davranmaya itina gösterelim.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Başkan, oradaki kasıt aslında erkek olduğu için ekstra bağırma isteği yani yoksa...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Tamam Sayın Milletvekili, müsaade edin lütfen.
Sayın Kalaycı, buyurun
İlave süre ekleyeceğim.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Artık terörün sonuna yaklaşılmakta, huzur ve güvenlik ortamı güçlü bir şekilde tesis edilmektedir. Yurt içinde teröristlerin kaçacak ve sığınacak yeri artık kalmamıştır. Renklerle tanımlanan listelerde isimleri bulunan terör elebaşları nokta operasyonlarla imha edilmektedir. Sırada, korkudan köşe bucak saklanan Kandil'in sürüngenleri vardır, onların da döktükleri kanda boğulacağı günler yakındır. Hükûmetimizin kararlılığı; kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Millî İstihbarat Başkanlığımızın, Emniyet teşkilatımızın ve güvenlik korucularımızın cesaretiyle ihanetin damarları kesilmiştir. Türkiye terörün tasallutundan tümüyle mutlaka kurtulacak, teröristler ile arkalarındaki sinsi ve namert destekçileri hak ettikleri bedeli eninde sonunda ödeyeceklerdir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kahraman yetiştirebilmek milletler için paha biçilmez bir haslettir; bu durum, aynı zamanda, sinesinden kahraman çıkaran milletlerin yaşama ve payidar olma azminin güvencesidir. Türk milleti kutlu varlığından kahraman yetiştirme konusunda üstün bir meziyet ve başarıyı haizdir. Kahraman evlatlarımız insanüstü bir gayretle bekamızın haklı ve meşru savunmasını icra ederken millet olarak dualarımız onlarladır. Türk vatanının teminatları kahramanlarımızın haklarını ödememiz mümkün değildir, hepsiyle övünüyoruz.
Kahraman güvenlik güçlerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda son iki yılda çok önemli düzenlemeler yapılmıştır. Ek gösterge düzenlemesiyle, genel anlamda 600 puanlık artış yapılmış, emniyet hizmetleri sınıfında çalışan yönetici personelin ek göstergeleri iyileştirilmiş, polislerimiz, bekçilerimiz, uzman erbaşlarımız ve uzman jandarmalarımız yıllardır umutla beklediği 3600 ek göstergeye kavuşturulmuştur. Ayrıca, Milli İstihbarat, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatları emeklilerinden ek göstergeleri 3600 rakamının altında olup makam tazminatına hak kazanamamış olanlara her ay emekli aylıklarıyla birlikte 1.200 lira tutarında ilave ödeme yapılması kabul edilmiştir. Güvenlik korucularının aylık ücretlerinin asgari ücretin altına düşmesi hâlinde aradaki farkın tazminat olarak ödenmesi hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte, kahraman güvenlik korucularımızın kendilerine özgü kanun çıkarılması, en düşük devlet memuru aylığı ve emekli ikramiyesi alabilmeleri ve harcırahlarının artırılması konusunda talepleri bulunmaktadır.
Diğer taraftan, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfında bulunan personelin ek ödeme oranları yükseltilerek valilerimizin ve kaymaklarımızın görev aylıklarında iyileştirme yapılmıştır. Muhtarlara verilen aylık ödeneğin net tutarı, net asgari ücret tutarına yükseltilmiştir. Seçimle gelen ve emekli olan tüm belediye başkalarının emsali belediye başkanının aldığı makam, temsil ve görev tazminatlarından faydalanması sağlanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konularda söz verdik, seçim beyannamelerimizde vadettik; Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir vaadinin altında kalmamıştır, Cumhur İttifakı hiçbir sözünü unutmamış, bir bir yerine getirmiştir, yerine getirmeye de devam edecektir. Şunu da ifade etmek istiyorum: İnşallah, kamuda birinci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek gösterge verilmesi de sağlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde huzur ve güven ortamının tesisi amacıyla suç ve suçlularla mücadelede etkin çalışmalar yürütülmektedir. Kent Güvenlik Yönetim Sistemi polis sorumluluk alanında tüm il merkezlerinde ve 922 ilçede, Jandarma sorumluluk bölgesinde 12 ilde ve 20 ilçede kurulmuştur. Sistemde kameralar, plaka tanıma ve mobil plaka tanıma sistemleri bulunmaktadır. Asayiş suçlarında aydınlatma oranı yüzde 90'ın üzerine çıkmıştır. Vatandaşımızın asayiş hizmetlerinden memnuniyet oranı 2021 yılında yüzde 73,8; 2022 yılında yüzde 75,9 olmuştur. Ülkemizde güven ve huzur ortamının sağlanması, güvenlik hizmetleri sunumunda kalite ve etkinliğin artırılması ve güvenlik birimlerinin suçun incelenmesi ve aydınlatılması kapasitesinin daha da güçlendirilmesi için yürütülen çalışmalar devam ettirilmelidir.
Devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarınca topyekûn seferberlik ilan edilen bir konu olan uyuşturucuyla mücadelede önemli sonuçlar alınmaktadır. 81 ilde faaliyette bulunan Narkotimlerce başarıyla gerçekleştirilen operasyonlarla kaçakçılık şebekeleri çökertilmekte ve yüksek miktarda uyuşturucu madde ele geçirilmektedir. Uyuşturucuyla mücadelede operasyonların yanı sıra, uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik çalışmalara da ağırlık verilmektedir. Uyuşturucuyla mücadelede şüphesiz ki en önemli hususlardan biri de ailelerin bu mücadeleye destek olması, çocuklarına sahip çıkmasıdır. Bu bakımdan vatandaşların uyuşturucuyla mücadele konusunda bilinçlendirilmesi önemlidir. Uyuşturucuyla, organize suçlarla ve kaçakçılıkla mücadele de çok boyutlu bütüncül ve ön etkin bir yaklaşımla devam ettirilmelidir.
Siber suçlarla, sanal güvenlik ve bireylerin sanal saldırılara karşı korunmasında bilinçlendirmeye yönelik önemli çalışmalar yürütülmüştür. Siber suçlarla mücadele son derece önemli olup etkin bir şekilde mücadele edilmektedir. Bu kapsamda operasyonlar sürdürülmeli; siber güvenlik, güvenli ve bilinçli teknoloji kullanımı, siber saldırı konularında önleyici, bilinçlendirici faaliyet, içerik ve ürünler geliştirilmelidir.
Sivil toplum sektörünün desteklenmesi, idari ve mali açıdan geliştirilmesi, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada kritik bir öneme sahiptir. Sivil toplum kuruluşlarının işleyiş ve kapasitesini güçlendirici önlemler alınması gerekmektedir. Bu kapsamda sivil toplumun güçlendirilmesine yönelik mevzuat güncellenmeli, STK'lerin kurumsal ve mali kapasiteleri ile sivil topluma hizmet sunan kurumların kurumsal kapasiteleri güçlendirilmelidir.
Nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin günümüz şartlarında yenilikçi ve teknolojik yöntemlerle hizmet sunması önem arz etmektedir. Kendi geliştirdiğimiz yerli ve millî Biyometrik Veri Sistemi şu anda uygulanmaktadır. Vatandaşlık başvurularının elektronik ortama aktarılmasıyla birlikte e-devlet kapısı üzerinden sunulan hizmet sayısı giderek artmış, 52'ye ulaşmıştır. Bu doğrultuda nüfus ve vatandaşlık işleri her geçen gün daha da kolaylaşmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyada evinden barkından kopup başka coğrafyalarda gelecek arayan göçmen sayısı 300 milyona yaklaşmıştır. Birleşmiş Milletler raporuna göre, zorla yerlerinden edilen insan sayısı dünya genelinde 110 milyona yaklaşarak rekor seviyelere ulaşmıştır. Türkiye, coğrafi konumu ve sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi nedeniyle yoğun göç olaylarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Ülkemiz düzensiz göçmenler için hem transit hem de hedef ülke konumundadır. Bu çerçevede ülkemizde yakalanan düzensiz göçmen sayısı 2010 yılında 33 bin iken 2019 yılında 455 bine kadar yükselmiş, sonraki yıllarda azalmış olup bu yıl on ay itibarıyla 205 bin düzeyindedir. Bu on aylık dönemde sınırlarımızdan girişi engellenen düzensiz göçmen sayısı da 194 bin civarındadır.
Türkiye, 2011 yılında Suriye'de başlayan iç savaşla zorla yerinden edilmiş bir göçmen akınıyla karşılaşmış ve dünyada en fazla sığınmacı kabul eden ülke konumuna gelmiştir. Kitlesel, düzensiz ve yasa dışı göçle birlikte demografik açıdan bir dönüşümün meydana geldiği ve bu dönüşümün de sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi, çevresel, sağlık, istihdam gibi pek çok unsurlarla birlikte toplumsal huzur ve güven ortamına yönelik bir sorun potansiyeli taşıdığı; düzensiz kitlesel göç tehdidinin, mevcut yabancı nüfus sayısının ve belirli bölgelerde yoğunluğunun artmasının güvenlik açısından da risk oluşturduğu görülmektedir. Söz konusu risklerin dikkate alınarak millî güvenlik kapsamında göçe ilişkin politikaların daha da geliştirilmesi, izlenmesi ve bu yönde uluslararası iş birliğinin artırılması önemli ve gerekli görülmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak göç sorununun idrakindeyiz. Düzensiz göçün istila olduğunu sürekli olarak vurguladık. Anadolu coğrafyasındaki demografik gelecek ve güvenliğimizi titizlikle düşünmek, telaşa kapılmadan tedbir geliştirmek, taşkınlıklara prim vermeden de tetikte olmak durumundayız. Sınır aşan göç meselesiyle ilgili politika, hedef ve görüşlerimiz 2 cilt hâlinde 2018 yılında hazırlanmış, daha sonra da güncellenmiş ve kamuoyuyla, ilgili devlet kurumlarıyla, üniversitelerle, medyayla ve sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşılmıştır. Ülkemiz düzensiz göçü engellemek için mücadele etmekte, göçün kaynağında durdurulması için tedbirler almaktadır. Sınır güvenlik önlemleri artırılmakta, sınır boyunca güvenlik duvarları ve güvenlik yolu aydınlatma ve algılama sistemleri ile gözlem kuleleri yapılmakta, sınır dışı ve geri gönderme kapasiteleri yükseltilmektedir. Düzensiz göçle mücadelede önemli yapılar olan geri gönderme merkezlerinin yapımı ve etkin göç yönetimi için veri altyapısının iyileştirmesine yönelik yatırımlar devam ettirilmelidir.
Ülkemizdeki düzenli göçmen sayısı -biraz önce Sayın Bakanımız da bilgi verdi- 4,6 milyon civarında olup geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısı 3 milyon 255 bin, ikamet izniyle ülkemizde bulunan yabancıların sayısı 1 milyon 129 bin kişi düzeyindedir. Ülkemizde bulunan sığınmacı nüfusun en temel hakkı olan kendi vatanlarında yaşamalarının sağlaması için ülkelerine dönmesi ve bu gerçekleşene kadar uluslararası düzeyde adil bir yük paylaşımının sağlanarak diğer ülkelere gönderilmesi konusunda çalışmalar devam etmektedir. Geçici koruma altındaki Suriyelilerin gönüllü geri dönüşünün desteklenmesi amacıyla AFAD koordinasyonunda yerel sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım kuruluşlarıyla iş birliği içinde Suriye'nin güvenli bölgelerinde yapımı projelendirilen 100 bin briket evin çoğu tamamlanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı, ilave üç dakika sürenizi ekleyeceğim.
Buyurun lütfen.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Türkiye'de geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüş politikası kapsamında bugüne kadar yaklaşık 596 bin kişinin ülkelerine dönmesi sağlanmıştır. Türkiye'nin yarınlarında sığınmacı sorunu inşallah olmayacaktır. Bu sorun çözüm iradesiyle buluşturularak demografik istikbalimizin güvenliği sağlanacaktır. Gerginlik çıkararak düşmanlığa yatırım yapanlar art niyetlidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz jeolojik ve coğrafi yapısı itibarıyla tarihsel açıdan afetlerle hep iç içe olmuş bir ülkedir. Başta depremler olmak üzere sel, çığ, yangın gibi tabi afetlere sık sık maruz kalmıştır ve kalmaya da devam etmektedir. Dünyada ve ülkemizde afetlerin görülme sıklığının artmasıyla birlikte afet yönetiminin önemi daha da artmıştır. Afetlerin can kaybı yanında ekonomik kayıplarının minimize edilmesi ancak etkili bir afet yönetim sisteminin varlığıyla gerçekleşebilir. Türkiye 1999'dan beri geliştirdiği afet yönetim modeliyle afet yönetiminde dünyadaki en başarılı ülkelerden biri hâline gelmiştir. Bu kapsamda AFAD, afet yönetimini; afet öncesi risk, zarar azaltma, hazırlık, afet anı müdahale ve afet sonrası iyileştirme olarak 4 aşamada ele alan bir yaklaşımla ve küresel ölçekte bir başarıyla gerçekleştirmektedir. Bilindiği üzere, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 il, 124 ilçe, 6.929 mahalle ve köy etki etkilenmiştir. Depremlerde 50.738 insanımız hayatını kaybetmiş, yaralı sayısı 107 bini aşmıştır. "Asrın felaketi" olarak ifade edilen 6 Şubat depreminin üzerinden dokuz aylık bir süre geçmiştir. Devletimiz tüm kurumlarıyla deprem anından itibaren bölgede arama, kurtarma, enkaz kaldırma, geçici barınma, yeme ve giyinme gibi temel ihtiyaçları karşılama, kalıcı konutları inşa etme, ekonomik kayıpları giderme, sosyopsikolojik desteklerle depremzedeleri rehabilite etme gibi faaliyetleri aralıksız sürdürmüştür. Depremin ilk anından itibaren geçici barınma kapsamında 645 bin kurulu çadırda 2,5 milyon afetzedemiz geçici olarak barındırılmıştır. 371 konteyner kentte 199.675 konteyner kurulumu gerçekleştirilmiş, 622 bin vatandaşımız bu konteynerlerde misafir edilmektedir. 1,3 milyon vatandaşımıza kira yardımı yapılmıştır. Ayrıca, yine, destek ödemeleri, taşınma yardımları, aile yakınlarına vefat yardımı gibi yardımlar da yapılmıştır.
Depremden etkilenen şehirlerimizin tekrar inşa ve ihyası maksadıyla bütün imkânlar devrededir. 200 bin konutun yapımına başlanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen, toparlayın Sayın Kalaycı.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Toplamda yapılması planlanan 680 bin konuttan 46 bininin 2023 yılı sonuna kadar tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi planlanmıştır. Yerinde Dönüşüm Projesi'yle, kendi evini ve iş yerini yerinde yapmak isteyenlere hibe ve kredi desteği verilmektedir.
Depremzede vatandaşlarımız yalnız ve çaresiz değildir. Yaralar özenle sarılmakta, güvenli bir gelecek kurulmaktadır. Beklentisiz destek ile kesintisiz hizmet sürecektir.
Bakanlık ve kurumlarımızın 2024 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.