| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 15 .02.2016 |
AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Sayın Başkan, ben önceki günkü tartışmalarda burada değildim ve haberlere konu olunca dün de tutanakları ayrıntılı olarak okudum ve Sayın Paylan'ın bugün bu konuyu açacağını bilmeden ben kendime göre bir hazırlık yapmıştım.
Bakın, benim derdim ve muhatabım buradaki önceki günkü bakan değil, benim derdim sizsiniz.
BAŞKAN - Biliyorum.
AHMET YILDIRIM (Muş) - Çünkü şu Komisyondaki en yüksek iradi makam sizin tarafınızdan doldurulmuş durumda. Ben sizinle kişisel olarak çok farklı düşünsem bile, ben temsil etiğiniz iradi makam açısından da olsa saygı duyarım ve duymaktayım. Siz orada değil, Şükrü Bey oturduğu zaman da o makama aynı saygıyı göstermekten hiçbir zaman imtina etmedim ve şu bileşenin de en yüksek makamında oturuyorsunuz. Bakın, hiyerarşik olarak buraya gelen sayın bakanlarla aranızda ast-üst ilişkisi eğer değerlendirilecekse siz en üsttesiniz şu oturum açısından söylüyorum, şu Komisyon açısından söylüyorum. Ve Genel Kurulda Genel Kurulu yöneten Meclis Başkanı hangi yetkiyi haizse siz de bu Komisyon açısından o yetkiyi haizsiniz ve burada, gerek İç Tüzük'e gerekse genel toplumsal görgülere aykırı herhangi bir söz ve eylem vuku bulduğu zaman bunu düzeltmekle mükellef olan sizsiniz. Bu anlamda da yönetim anlayışınızın üzerine -önceki günkü okuduğum tutanaklar üzerinden söylüyorum- iki tespitim var:
Bir: Ben utandım, bir bakanın o cümleleri o kadar rahat kullanma biçiminden ve üslubundan utandım.
Sayın Bakan, arzu ederseniz sizin de okumanızı öneririm çünkü nihayetinde aynı Kabinede çalışıyorsunuz.
İki: Sizin yönetim anlayışınız üzerine önceki günkü sorunu böyle geçiştirerek meşruiyet gölgesi düşürdünüz Sayın Başkan, açık söylüyorum.
Bakın, bu Parlamentonun üçüncü büyük grubunun grup başkanına ve Eş Genel Başkanına kimse kalkıp o cümleleri kullanamaz, kullanıldığı zaman bu Genel Kurulda da olsa, o oturumu yöneten en yüksek makamdaki kişi tarafından düzeltmeye ve özre davet edilir. Bunu bu Parlamentoda benden daha tecrübeli biri olarak siz daha iyi bilirsiniz Sayın Başkan. Ya değilse, bizim sizin temsil ettiğiniz iradeyle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Eğer iş kişilik sorgulamasına ve nitelemelere girecekse ben iki saat önceki gün buraya gelen Sayın Bakanla ilgili değerlendirme yaparım.
Bakın, şu karşıda iktidar partisi koltuklarında oturan birçok arkadaşla asla aynı düşünceleri paylaşmam ama iç tutarlılıklarından ve çizgilerine sahip çıkmalarından ötürü saygı duyarım. Ama aynı saygıyı bu açıdan o bakana duymuyorum. Yarın bir gün bir ihtilaf yaşar, yolları ayrı düşerse en fazla saldıracağı parti Adalet ve Kalkınma Partisi olur. Bunu yakın geçmiş yaşam deneyiminden biliyoruz Sayın Bakanın. İş mi ya? Allah aşkına, bir tekrar değerli arkadaşlar, okuyun o cümleleri. Bırakın bakana, bir milletvekiline, bir yurttaşa yakışır mı? Bu kadar rahat kullanılabilinir mi? Bu bakanın ivedi olarak içselleştirmek üzere Şeyh Edebali'nin bir nasihatini okuması lazım. Çünkü toplumsal yönetişim makamlarında oturanların hazmetme kapasitelerinin, tahammülkârlıklarının çok daha yüksek olması lazım, eleştirilere çok daha fazla açık olması lazım.
Bakın, halk eleştirir. DİSK'teki gelişmeler, benim de kabul etmediğim, katılmadığım noktalar olabilir. Ama siyaset ve toplum yönetimine talip olmuş kişilerin bunlara karşı hazmetme kapasitesinin daha yüksek olması lazım. Aynı üslupla cevap verme bir kabine üyesine yakışmıyor bana göre, ya değilse ben de sorgularım. O günkü bakanla ilgili emin olun hiçbirine yorum katmaksızın iki saat değerlendirme yaparım, ya değilse katil... Ben de söylerim: Git bir geçmiş resimlerine bak. Bakın, bu sözümü geri alarak asla kullanılmamış sayarak söylüyorum, ya değilse söylerim yani ben de: Git, dört beş yıl önceki cümlelerine bak. Eğer o cümleyi, o kelimeyi kullandıktan sonra normal yurdum insanı da Cumhurbaşkanına da, Başbakana da, bakanlara da o cümleleri çok rahat kullanabilir. Çünkü sorumluluk mevkisindedir.
Ben tekrar söylüyorum Sayın Başkan: Sizin temsil ettiğiniz iradeye dönük biz asla saygıda kusur etmemeye devam edeceğiz ama sizin de bu yönetim anlayışınızın üzerine meşruiyet gölgesi düşürmemeniz, bakan da olsa, Başbakanlık bütçesine Başbakanın kendisi de gelse burada biz sizi esas alırız.
Teşekkür ederim.