KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, büyük fedakârlıkla ve başarıyla yürüttüğünüz, aklı, bilimi ve insana hizmeti esas alan, milletimizin de büyük takdirini kazanan çalışmalarınızdan dolayı sizi ve çalışma arkadaşlarınızı tebrik ediyor ve bugünkü kapsamlı sunumunuz için de teşekkür ediyorum.

2019 yılı sonundan itibaren Covid-19 salgını nedeniyle bütün dünya zorlu bir süreçten geçmiş, hâlâ da tümüyle kurtulabilmiş değildir. Türkiye, güçlü sağlık altyapısı, canla başla çalışan yetkin ve fedakâr sağlık ordusu, etkili yönetim şekli ve buna uygun politikalarıyla dünyada bu süreci başarılı bir şekilde yönetmede öne çıkan ülkelerden biri olmuştur. Sağlık Bakanımız ve Bilim Kurulumuz süreci etkili bir şekilde yönetmiş, kamuoyu doğru zamanda ve isabetle bilgilendirilmiştir. Salgın döneminde devlet ve millet dayanışmamızın mümtaz emsalleriyle duruş ve direnç gösterilmiştir. Güçlü ekonomilere sahip gelişmiş ülkeler dahi zor durumda kalırken, Türkiye salgının başından itibaren her alanda aldığı etkili önlemlerle, tanı ve tedavi hizmetleriyle dünyayı kendisine hayran bırakmış ve zor durumda kalan 160'tan fazla ülkeye ve uluslararası kuruluşlara da tıbbi malzeme ve aşı yardımı yapmıştır. Ülkemizin Covid-19 salgınıyla mücadelede etkinliği, güçlü sağlık altyapısı, ücretsiz aşı, test ve tedavi hizmetleri Avrupa Birliği ilerleme raporuna da yansımış, Dünya Sağlık Örgütü yetkililerince ve uluslararası medya kanallarınca örnek gösterilmiştir.

Diğer taraftan, son yıllarda sıklıkla yaşanan deprem, orman yangını, heyelan ve sel felaketlerine karşı da daha ilk andan itibaren vatandaşımızın yardımına koşulmuş, özverili çalışmalarda bulunulmuş, deprem ve afet yaraları hızla sarılmıştır. Asrın felaketi Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri, ambulans birimleri, çadırlarda acil müdahale üniteleri ve gezici sağlık hizmeti sunan birimlerle depremin ilk gününden itibaren bölgedeki vatandaşlara sağlık hizmeti verilmeye devam edilmiştir. Afet bölgesinde kullanılır durumdaki hastanelere ek olarak 23'ü diğer ülkelerin desteğiyle olmak üzere toplam 34 sahra hastanesi ve 176 acil müdahale ünitesi kurulmuştur. Hatay'da 6 ilçe devlet hastanesi yapılmış, Defne Devlet Hastanesi elli yedi günde bitirilmiştir. Yapımına başlanan 10 acil durum hastanesinin de 2024 Mart ayında hizmete sunulması planlanmıştır.

Türkiye'nin her yerinde üstün bir adanmışlıkla görev yapan, kahramanca mücadele eden doktorlarımıza, hemşirelerimize, diğer sağlık personelimize ve tüm Bakanlık çalışanlarına bir kez daha teşekkür ediyor, salgında ve afetlerde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımıza ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın her zaman destekçisidir. Sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinin sağlık çalışanlarımıza verilen önem ve değerle yakından ilişkili olduğuna, onların sorunlarının çözümüyle doğru orantılı bulunduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddeti asla kabulü mümkün olmayan bir durum olarak görüyor ve bu vakaları lanetliyoruz.

Yapılan yasal düzenlemelerle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının önlenmesi ve sağlık çalışanlarına açılan hatalı tıbbi uygulama davalarında kasıt olmadığı sürece tazminatı devletin üstlenmesinin sağlanmasıyla ilgili düzenlemeler önemli gelişme olmuştur. Ayrıca, sağlık personeline karşı işlenen suçlara verilen cezaların artırılması isabetli olmuştur. Sağlık çalışanlarımıza şiddeti önlemeye dönük düzenlemeler etkin uygulanmalıdır, şifa dağıtan kardeşlerimize saldıran her kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Sağlık çalışanlarımızın mali haklarında da son dönemde yapılan iyileştirmelerle memnuniyetleri artırılmıştır. Sağlık çalışanlarının döner sermaye ek ödeme uygulamasında köklü değişiklikler yapılarak özlük haklarında iyileştirilmeler sağlanmış, hekimlerimizin mali haklarının yanında emekli aylıkları da önemli oranda artırılmıştır. Sağlık çalışanlarının ek ödeme tavan oranlarında artış yapılmış, sağlık çalışanlarına yapılan sabit ek ödemenin merkezî yönetim bütçesinden karşılanması da hükme bağlanmıştır. Sağlık çalışanlarına yıllık altmış gün yıpranma payı hakkı verilmiştir. 4/B'li sözleşmeliler, Bakanlık yönetici personeli dışındaki sözleşmeliler ve Bakanlıkla sözleşmeli kamu dışı aile sağlığı çalışanları kadroya alınmıştır. Yıllardır umutla bekleyen vekil ebe hemşireler kadroya geçirilmiştir. Ek gösterge düzenlemesiyle genel anlamda 600 puanlık artış yapılmış, başta hemşireler olmak üzere, tüm sağlık lisansiyerleri 3600 ek göstergeye kavuşturulmuştur. Ocak ayında kamu çalışanlarının aylıklarında yaklaşık yüzde 45 oranında artış yapılması beklenmektedir. İnşallah, kamuda 1'inci dereceye gelen tüm memurlara da 3600 ek gösterge verilmesi sağlanacaktır. Diğer yandan, tıp ve diş hekimliği fakültesi son sınıf öğrencilerine yapılan ödemeler net asgari ücret düzeyine çıkarılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organize edilmesi, finansmanın sağlanması ve sunulması devletin önemli sorumluluklarından biridir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak sağlık politikamızın temelinde insanımızın yaşam kalitesini ve yaşama sevincini geliştiren, vatandaşımızın ve hizmet sunanların memnuniyetini esas alan, hayatı anlamlı ve değerli kılan bir sağlık sisteminin tesis edilmesi yer almaktadır. Sağlık hizmet sunumunda son dönemde kaydedilen ilerlemeler neticesinde fiziki altyapı, insan kaynağı, hizmete erişim, aile hekimliği, anne ve çocuk sağlığı, hastane yatak sayıları, koruyucu sağlık, kurumsal yapılanma, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, hasta ve hekim hakları başta olmak üzere pek çok alanda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Ülkemizde 2008 yılı itibarıyla helikopter ambulans, 2010 yılı itibarıyla da uçak ambulansla acil sağlık hizmeti verilmeye başlanmıştır. Bugüne kadar helikopter ambulansla 41.930, uçak ambulansla 18.646 hastanın nakli gerçekleştirilmiştir. Bunlarla birlikte fiziki altyapı ve sağlık personelinin bölgeler arası dağılımdaki farklılıkların giderilmesine, birinci sağlık hizmet birimlerinin güçlendirilmesine, sağlık alanında finansmanın sürdürülebilirliğinin sağlanmasına, hizmet sunum kalitesinin daha da yükseltilmesine ve koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar devam ettirilmelidir.

Sağlıkta insan gücü sayısı 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla yaklaşık 842 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde olmak üzere toplam 1 milyon 420 bine çıkmıştır. Sağlıkta gelişmişlik endekslerinden biri olan 100 bin canlı doğumda gerçekleşen anne ölüm oranı her geçen yıl azalarak 2021 yılında 13'e, 2022 yılında 12,6'ya kadar düşmüş, 2023 yılında da 12,6 olması beklenmektedir. Son dönemde çok önemli iyileşmeler sağlanan bin canlı doğumda bebek ölüm hızında son iki yıldır kısmi bir artış görülmekte olup 2021 yılında 9, 2022 yılında 9,1 olmuş, 2023 yılında 9,3'e çıkması beklenmektedir. Bebek ölümlerinin azaltılmasına yönelik önemli bir faktör olan DaBT-3 aşılama hızı 2022 yılında yüzde 99,5 olarak gerçekleşmiştir. Doğumda anne ve bebek ölümlerinin OECD ve Avrupa Birliği seviyesine indirilmesi için anne ve bebek sağlığına yönelik hizmetlerde sağlanan iyileşmeler devam ettirilmelidir.

Hasta yatak kapasitesi ve hasta yataklarının niteliği açısından sağlık hizmeti altyapısı iyileşmiş olup 10 bin kişiye düşen yatak sayısı her yıl artmış, 2021 yılında 30,1; 2022 yılında 30,7 olmuş; 2023 yılında 32'ye yükselmesi beklenmektedir. Nitelikli yatak sayısının yoğun bakım yatakları hariç tüm yataklara oranı son dönemde yüksek oranda artırılmış olup 2022 yılında 79,6'ya çıkmış, 2023 yılında yüzde 80,2'ye yükselmesi beklenmektedir. Yatak doluluk oranı 2021 yılında yüzde 55,7; 2022 yılında 58,1 olmuştur.

Ülkemizde sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık hizmet kalitesine ilişkin önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Sağlık altyapısının iyileştirilmesi ve hizmete erişimin kolaylaştırılmasıyla 2021 yılında 8 olan kişi başına hekime müracaat sayısı 2022 yılında 10 olarak gerçekleşmiştir. Tüm bunlarla birlikte, hastanelerde hasta yatağı donanım ve insan gücü kapasitesinden daha iyi yararlanılması, hasta taleplerinin zamanında karşılanması ve hizmet bekleme süresinin asgari düzeye indirilmesi, birinci basamak sağlık tesislerinin sağlığın korunması ve geliştirilmesindeki rolünün güçlendirilmesi, basamaklar arası etkileşimin geliştirilmesi yönünde yapılan çalışmalar devam ettirilmelidir. 2024 yılında kamu-özel iş birliği kapsamında şehir hastanelerinin hizmet alımı giderleri için 26,1 milyar lira, kullanım bedeli ödemeleri için 57,6 milyar lira olmak üzere toplam 83,7 milyar lira ödenek öngörülmüştür. Kamu-özel iş birliği yöntemiyle yapılan 17 şehir hastanesi 27.828 yatak kapasitesiyle hizmet vermektedir, 610 yatak kapasitesindeki bir şehir hastanemiz de geçici kabul aşamasındadır. Merkezî yönetim bütçesi kaynaklarıyla yapılan 6 şehir hastanesi 6 bine yakın yatak kapasitesiyle hizmet sunmaktadır. Yaklaşık 15 bin yatak kapasitesine sahip 12 şehir hastanesinin yapımı devam etmektedir. Ayrıca, yine, merkezî yönetim bütçesi kaynaklarıyla 6 şehir hastanesinin proje ve ihale süreçleri de devam ettirilmektedir. Şehir hastanelerimizin fark yaratan hizmet kalitesi ülkemizi sağlık hizmet sunumunda bir cazibe merkezi hâline getirmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 yılında ülkemizde toplam hekim sayısı 194.688; toplam diş hekimi sayısı 42.359; hemşire sayısı 243.565 ve ebe sayısı 59.632 olmuştur. 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 2021 yılında 217'ye, 2022 yılında 228'e çıkmış, 2023 yılında 240'a yükselmesi beklenmektedir. 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısı ise 2021 yılında 343'e, 2022 yılında 356'ya yükselmiş, 2023 yılında 370'e çıkması beklenmektedir. Hekim başına hemşire ve ebe sayısı Avrupa Birliğinde 2,2; OECD ortalamasında 2,5 iken ülkemizde bu oran 2022 yılında 1,56 olarak gerçekleşmiştir. Son yıllarda önemli oranda artırılmış olmakla birlikte sağlık personeli sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar devam ettirilmelidir.

Ülkemizde 2022 yılında gerçekleşen ölümlerin yüzde 68,6'sı dolaşım sistemi hastalıkları, tümörler, solunum yolu hastalıkları ile beslenme, endokrin ve metabolizmayla ilgili hastalıklardan kaynaklanmıştır. Bulaşıcı olmayan hastalıklara neden olan temel risk faktörleri; tütün kullanımı, fiziksel aktivite eksikliği ve dengesiz beslenmedir. Risk faktörleriyle mücadele kapsamında halk sağlığının korunması önem arz etmekte olup buna yönelik kurulan sağlıklı hayat merkezlerinin sayısı Eylül 2023 itibarıyla 247'ye ulaşmıştır. Bulaşıcı olmayan hastalıkların gelişimine neden olan risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik koruyucu sağlık programları etkin bir şekilde uygulanmaya devam edilmelidir.

Ülkemizde 15 yaş ve üzeri obezite oranı yüzde 31,5; diyabet oranı yüzde 12,5; tütün ürünü kullanım sıklığı yüzde 32 düzeyindedir. Hastalık Yönetim Platformu uygulamasıyla hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler risk değerlendirmesi, obezite ve çok yönlü yaşlı değerlendirmesi parametrelerinin yer aldığı yazılım aile hekimlerinin kullanımına açılmış olup geliştirme çalışmaları devam ettirilmektedir. Bu platform aracılığıyla Temmuz 2021-Ağustos 2023 tarihleri arasında aile hekimlerince yaklaşık 15 milyon kişiye 42 milyon sağlık taraması yapılmıştır. Aktif yaşlanmaya yönelik koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin kapasitesinin iyileştirilmesi ve artırılması devam ettirilmelidir.

Sağlık probleminin ortaya çıkmadan diş çürüğü risk faktörlerini dikkate alarak önlenmesi ve kontrolünü hedefleyen ve Ağustos 2022'de 3 ilde pilot olarak uygulanmaya başlanan Aile Diş Hekimliği uygulamasının 2024 yılında 20 ilimizde yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. 2023 yılında 7 engelli diş tedavi merkezi açılmış olup 2024 yılında 25 engelli diş tedavi merkezinin daha açılması hedeflenmektedir.

Ayrıca, tanısı zor, tedavi imkânları ise kısıtlı olan nadir hastalıklara yönelik Ulusal Nadir Hastalıklar Eylem Planı hayata geçirilmiştir. Bireysel Hizmet Danışmanlığı Projesi'yle de özel gereksinimi olan çocukların almış oldukları sağlık hizmet kalitesinin artırılması amaçlanmıştır.

Bağımlılıkla mücadele çalışmaları kapsamında Eylül 2023 itibarıyla toplam 1.202 yatak kapasiteli 47 yetişkin bağımlılık arındırma merkezi, toplam 202 yatak kapasiteli 13 çocuk, ergen bağımlılık arındırma merkezi, 4 adet yataklı bahar merkezi hizmet vermektedir. Ayrıca, ayaktan hizmet veren 69 yetişkin bağımlılık arındırma merkezi ile 8 çocuk, ergen bağımlılık arındırma merkezi hizmet sunmaktadır. Hâlihazırda 81 ilde yataklı ya da ayaktan arındırma merkezi bulunmaktadır. Bağımlılıkla mücadelenin daha da etkinleştirilmesi, bu konuda danışmanlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine erişilebilirliğin artırılması, hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesi ve tamamlayıcı şekilde sunulması amacıyla yürütülen çalışmalar sürdürülmelidir.

Ayrıca, vurgulamak gerekir ki bedenen ve ruhen sağlıklı nesillerin yetişmesi kalkınmada beşerî sermayenin oluşumu için bir gerekliliktir. Bu kapsamda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğumuz ruh sağlığı kanun teklifimizin gündeme alınmasını beklediğimizi de ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TÜİK tarafından 7 Aralık 2022 tarihinde açıklanan sağlık harcamaları istatistiklerine göre, kamu sağlık harcamasının toplam sağlık harcaması içindeki payı 2020 ve 2021 yıllarında yüzde 79,2 olmuştur. Toplam sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2020 yılında yüzde 5; 2021 yılında yüzde 4,9 olmuştur. Kişi başına sağlık harcaması ise 2020 yılında 2.997 lirayken 2021 yılında yüzde 40,3 artarak 4.206 liraya yükselmiştir. Hane halkı cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2020 yılında yüzde 16; 2021 yılında yüzde 15,9 olarak gerçekleşmiştir; bu oran OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altındadır. Sağlık harcamalarının, pandeminin devam etmesi, bulaşıcı olmayan hastalıkların hastalık yükü içerisindeki payının yaşam tarzı ve demografik yapıdaki değişimle beraber artması, sağlık teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, daha kaliteli sağlık hizmeti talebindeki artış gibi sebeplerle önümüzdeki yıllarda yükselmesi beklenmektedir.

OECD ülkelerinde 2021 yılında ortalama 15,7 olan bin kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarı Türkiye'de 2022 yılında 34,2 olmuştur. Sağlık sisteminde mali sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetler sürdürülmeli, ilaç harcamalarını arttıran, ilaçlara karşı direnci güçlendiren ve ilaç yan etkileri üzerinden sağlık kaybına yol açan gereksiz ilaç tüketimini önleyecek tedbirler alınmaya devam edilmelidir.

Ülkemizde kullanılan ilaçların kutu bazında yüzde 90'ı, diğer bazda yüzde 57'si Türkiye'de üretilmektedir. Ülkemizde üretilen ilaçlar 185 ülkeye de ihraç edilmektedir. Yurt içinde ilaç, aşı, serum ve tıbbi cihaz üretimini önceleyen, bunun için uygun AR-GE iklimi yaratan üretim süreçlerinin kamu alım politikaları ve üretim teşvikleriyle desteklendiği bütüncül bir ilaç ve tıbbi cihaz stratejisinin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı tarafından sağlık bilim ve teknolojileri alanında toplamda 847 proje desteklenmektedir, sağlık teknolojilerine yönelik 30 farklı alanda AR-GE destek programları başlatılmış olup bu sayede 2 binden fazla araştırmacı desteklenmiştir.

Dijital sağlık çözümlerinin sağlık sistemi içerisinde etkin ve verimli kullanımı sağlanmakta, dijital sağlık teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmaktadır. E-Nabız kişisel sağlık kaydını 72 milyonun üzerinde vatandaşımız kullanmaktadır.

Uluslararası sağlık hizmetleri alanında faaliyette bulunmak üzere 2018 yılında Bakanlık bünyesinde Ulusal Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi kurulmuştur. Ülkemiz sağlık hizmetlerinde bölgesel üs hâline gelmiştir. Sağlık turizmi hizmet kapasitesi, nitelik ve nicelik olarak geliştirilmeli, ülkemizin sağlık turizmi yönünden bir cazibe merkezi hâline getirilmesi sağlanmalıdır.

2024 yılı merkezî yönetim bütçesinden Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına 737,6 milyar lira kaynak ayrılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kalaycı, iki dakika ek süre veriyorum.

Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dâhil edildiğinde kamu sağlık harcamaları 1 trilyon 650 milyar 100 milyon liraya ulaşmaktadır. Sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı da 2024 yılı için yüzde 7'ye çıkmaktadır.

Bakanlığımızın ve kurumlarımızın 2024 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum; teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.