YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, kıymetli milletvekilleri, değerli bürokratlar; ekonomik darboğaz sektörü derinden sarsmış, döviz kurunda art arda yaşanan yükselişler enflasyonla birlikte özellikle ilaçta büyük bir kriz yaşatmıştır; geçtiğimiz yıl yaklaşık 900 ilaca erişilememiştir. Hastane sayısı 2021'den 2022'ye düşük miktarda artarken yatak sayısı toplamda sadece yüzde 3,02 artmıştır. Kamuoyuna yansıyan haberlere göre birçok hastanede tıbbi cihaz eksikliği yaşanmaktadır, vatandaşlar devlet hastanelerinde tıbbi cihaz sırasına girmekte ve aylarca sıra beklemek zorunda kalmaktadır. Acil hastalara bile aylar sonrasına randevu verilmekte, hastalar özel hastanelere yönelmek zorunda kalmaktadır. Hekimlerin yüzde 84'ü en az bir kere sözlü veya fiziksel şiddete maruz kalmaktadır; sağlık iş kolundaki bir sendikanın 2022 yılı raporuna göre 422 sağlık çalışanı fiziksel şiddete maruz bırakılmıştır. Yıl boyunca yaşanan 494 saldırının neden olduğu 249 şiddet vakasında, 422 çalışan şiddete maruz kalmıştır. Hasta ve hasta yakınlarının hastanede bekleme alanları ayrı tutulmalıdır. Şiddet olaylarının yoğun yaşandığı özellikle acil servislerde ilave güvenlik tedbirlerine yer verilmesi elzemdir.

Tedavi olamayan vatandaşlarımız kurumlara daha sık başvuruda bulunmakta ve sağlık sisteminin iş yükü gittikçe artmaktadır. Hastane ve hekime başvuru sayılarının artışı sistemi kilitleyerek muayene sürelerini beş dakikaya çekmekte, kimi branşlarda randevu krizine neden olmaktadır.

EUROSTAT verilerine göre Avrupa'da kişi başına düşen doktor sayısının en düşük olduğu ülke Türkiye'dir; ülkemizde, 100 bin kişiye 218 doktor düşmektedir ama benzer şekilde 100 bin kişiye Avrupa ülkelerinde, Portekiz'de 562, Norveç'te 500, Almanya'da 450 böyle devam ediyor.

"Giderlerse gitsinler." sözünde olduğu üzere sağlık sistemini ayakta tutan hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik itibarsızlaştıran söylemler sıklıkla dile getirilmektedir. Ekonomik kriz, şiddet ve ülkesinde gelecek göremeyecek hâle getirilen genç hekimlerin yurt dışına göçünün hızlanması alarm seviyesine ulaşmıştır.

Türk Tabipleri Birliği verilerine bakıldığında yurt dışında görev yapmak için gerekli olan iyi hâl belgesi başvuru sayısı her yıl artarken henüz 2023'ün ilk on ayında bu sayı 2.541'e ulaşmıştır. 2022 yılında doktorların kamudan istifa ederek yurt dışına göç etmelerinin önüne geçmek için Sayın Koca'nın -yani şahsınızın- "Beyaz Reform" olarak açıkladığı ek ödeme yönetmeliği de ne yazık ki göçlere yeterli düzeyde engel olamamıştır.

Atanamayan ve iş bulamayanların sayısını göz önünde bulundurursak yeni diş hekimliği fakültesi açılmamalıdır. Diş hekiminin yanında başka bir diş hekimi de çalışabilmelidir, kamuda istihdam edilen diş hekimlerinin sayısı artırılmalıdır.

Ülkemizde bulunan sığınmacı ve kaçak Suriyelilerin sağlık hizmetleri ve giderleri hazinemiz tarafından karşılanmaktadır. Bu durumu şahsınız 4 Temmuz 2023 günü yaptığınız açıklamada şöyle ifade etmiştiniz: "Biliyorsunuz, sığınmacıların göçmen sağlığı merkezlerindeki giderleri AB fonlarından karşılanıyor ve bu merkezler sadece yabancılara yani ağırlıklı olarak Suriyelilere hizmet ediyor. Çalışanları da biz, bir eğitimden geçirerek Suriyeli vatandaşlardan seçerek orada geçici süreyle sözleşmeli istihdam ediyoruz ve o parayı da Avrupa Birliği fonlarından ödüyoruz." demiştiniz ancak Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriyeliler için...

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Vatandaşlarımıza hizmet eden doktorları mı görevlendirelim?

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tamam, ben itiraz etmiyorum, başka bir şey söyleyeceğim efendim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türkoğlu, süreniz doldu.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bir dakika daha...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yok, kesinlikle olmaz.

Toparlayın sözlerinizi, mikrofonunuzu açıyorum.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Suriyeliler için 40 milyar dolar harcadık, Avrupa Birliğinden gelen fon sadece 3 milyar dolar." ifadesi Suriyelilere harcanan paranın Avrupa Birliği fonundan ziyade hazineden karşılandığının da bir belgesi.

Gelelim Sayıştay raporlarına, bulgularına. "Kamu-özel iş birliği modeliyle yaptırılan sağlık tesislerine ilişkin garanti ve yükümlülükler ile her türlü borçlanma maliyetlerinin muhasebeleştirilmemesi önemli bir eksikliktir." diyor, bununla ilgili devam ediyor. 5 tane soru önergesi verdim efendim, ağustos ayında verdiklerim dâhil 5'ine de hâlen cevap alamadım.

Teşekkür ediyor, heyetinizi selamlıyorum.