KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, tabii, sizin oturduğunuz makam, Türkiye'de kentsel ve imarsal rantın merkezi konumundaki yer ama bu konudaki eleştirileri ilgili Komisyon üyelerimiz yapmışlardır, o nedenle ben bu konulara girmeyeceğim. Vekili olduğum Diyarbakır'la ilgili olarak çok sorun var gerçekten yani kısmen onlara değineceğim, değinmeye çalışacağım.

Tabii, Diyarbakır da deprem bölgesi, depremden etkilenen kentlerden biri. Her ne kadar, işte, Hatay, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş gibi etkilenmese de 400'den fazla yurttaşımız yaşamını yitirdi, binlerce bina hasar gördü ve binlerce bağımsız bölüm boşaltılmak zorunda kaldı. Ancak benim kişisel gözlemim bu çalışmaların çok ağır aksak ilerlediği ve doğru ilerlemediği yönünde ve kentin bileşenleriyle, mağdurlarıyla ortak bir strateji içerisinde yapılmadığı yönünde; bana gelen şikâyetler o kentin vekili olarak bu şekilde. Mesela, benim ofisimin karşısında olan, 90'a yakın yurttaşımızın vefat ettiği "Galeria" adlı binanın -ki siz de hatırlarsınız- hâlen enkazı kaldırılmış değil yani. Kentin en merkezî yeri, Dağkapı Meydanı'na sadece 200 metre uzaklıkta; bina yıkıldı ama enkaz olduğu gibi yerde duruyor.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Bir tek o mu duruyor, onun gibi olan başka yerler var mı?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Onun gibi çok şey var ama kentin en merkezî yeri olduğu için söylüyorum. Ya, bu çalışmalar zamanında ve iyi bir biçimde yapılmıyor yani nasılsa, nasıl planlanıyorsa o konuda... Sonuçta, bu planlamanın daha doğru yapılması lazım.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Cevap vermek için değil de sadece konu anlaşılsın diye söylüyorum. Bu AFAD tarafında valilerimiz ihale yapıp enkazları kaldırıyorlar; biz sadece gidip "Ya, şurayı da hızlandırın, bunu da yapın." falan diyoruz. Oradaki yıkıntıların kaldırılması, molozların bir yere götürülmesi, dökülmesi hususu bizim Bakanlığımızın dışında geliştiği için biz de takip edip rakamları alıyoruz orada ama özel olarak dediklerinizle ben ilgileneceğim.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Evet ama sonuçta, muhatap olarak Çevre, Şehircilik Bakanlığı bizim muhatabımız...

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Olur, olur, devreye girerim.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - ...çünkü Diyarbakır'da bizim de muhatap olacağımız bir yer, yönetim birimi yok.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Oraya çok emek verdiğim için gözüm orada.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Evet, o orada duruyor.

İkinci olarak; bakın, Sayın Bakanım, benim de bütün çocukluğumun geçtiği mahalleler var Sur içerisinde. Mesela, bir tanesi Melikahmet Mahallesi'nde Anzele bölgesidir; yeni kamulaştırıldı ve Ahmed Arif'in şiirlerinde adı geçen mahalledir orası. İşte, orada çok önemli bir kaynak suyu var ve Sur'un dibidir. Kamulaştırma yapıldı, ben Valiyle konuştum, yetkililerle konuştum, bir iPhone fiyatına kamulaştırma yapıldı, 60 bin liraya daireler kamulaştırıldı ve insanlar perişan edildi, 500'den fazla hak sahibi.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Sur'un içinde mi?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sur'un içinde, evet.

Orası kentsel dönüşümle dönüştürüldü. Ben soru önergesi de verdim ama -benim bütün çocukluğumun geçtiği yer ve çok önemli bir merkez orası- insanlar gerçekten çok mağdur oldular. O mağduriyetlerin giderilmesi noktasında Sayın Valiyle konuştum ama -yani burada bir şey söylemek istemiyorum, Sayın Valimiz emekliliğe çok yakın bir yaşa gelmiş, Diyarbakır'dan emekli olacak- kendisi maalesef böyle meşakkatli işlere girme eğiliminde değil. Dolayısıyla, o mağduriyetlerin giderilmesi yönünde başka bir inisiyatifin devreye girmesi lazım.

Bakın, Sur'la ilgili olarak sizinle geçmiş dönemlerde talihsiz bir biçimde karşı karşıya gelmiştik. İnanın, şunu söylüyorum: Sur bir dünya mirası ve hepimizin karşı çıktığı bir biçimde oralar maalesef şiddet ve terör nedeniyle yakıldı, yıkıldı. O zaman en şiddetli biçimde karşı çıkanlardan birisi bendim ama sesimi çıkartamadım, neyse onu o tarafta bırakıyorum. Fakat oradaki imarlaşma ve yeniden yapılaşma ticaret üzerine oldu.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - O taraftan girilen yeri mi diyorsun?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Evet efendim.

Bakın, ticaret üzerine oldu ve hak sahipleri büyük mağduriyet yaşadı. Şimdi, bugün itibarıyla Diyarbakır'dan gelirken işte, 2 tane otel binası, 12 tane bilmem ne binası orada, Sur içerisinde satılığa çıkarılmış ama hak sahipleri hâlen haklarını alamadılar ve konutları yok. Orası açık bir biçimde kendi kimliğinden koparıldı. Kentin bileşenlerine, muhtarlara, hak sahiplerine danışılarak yapılamadı maalesef.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Ekleyecektiniz Sayın Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Dolayısıyla siz de gelseniz, görseniz dışarıdan gelenler bakımından, yeni görenler bakımından "aa, ne güzel olmuş." falan filan denilebilir ama gerçekten o kentin kimliğini yansıtmıyor.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Turizme açıldı orası.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Orayı yeniden başka bir planla -yani sonuçta bu görevlerimiz buralarda bitecek- kentin dinamikleriyle gerçekten o kimliğe ve kültüre uygun bir biçimde yeniden planlanması lazım. Olan olmuş ama henüz olmayan yerler var. Onların planlanması lazım. Bunu da ifade etmiş olayım.

Şunu söyleyeyim: İmar uygulamaları bakımından, Sayın Bakanım, bakın, herhangi bir yerde imar değişikliği için ne yapmak lazım? İşte, Kayapınar Belediyesinin İmar Komisyonuna başvuracaksınız, İmar Komisyonu karar verecek, Kayapınar Belediyesinin Meclisi karar verecek, Belediye onaylayacak; Büyükşehre gidecek, Büyükşehir İmar Komisyonuna gidecek, oradan Büyükşehir Meclisine gidecek, oradan Büyükşehir Belediye Başkanı onaylayacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen toparlayın.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Hemen toparlıyorum.

Şimdi, Diyarbakır'da ne oldu? Yani sonuçta kayyum nedeniyle bunların tümü tek elde toplandı; bir kişi, bir kişi bütün bu imar yetkilerine karar veriyor. Diyarbakır gerçekten imar bakımından, yeni imara açılan yerler bakımından büyük bir talana uğradı. Böyle söyleyebilirim.

Sizlere soru da sordum, daha cevaplarını almadım. Diyarbakır'ın çevresindeki bütün köylerin mera alanları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından satıldı ve imara açıldı. Diyarbakır'da bunları denetleyen meclisler yok, imar komisyonları yok. Daha geçen hafta Bağlar Belediyesinin İmar Müdürü tutuklandı, tam da bu nedenlerle tutuklandı.

Son olarak, Sayın Bakanım, çok özür dilerim, Diyarbakır'la ilgili şunu da ifade edeyim: Diyarbakır Ticaret Odasından ve Esnaf Odasından bana bugün içinde aktarılan bilgiyi aktarıyorum size. Kent merkezinde birinci, ikinci, üçüncü sanayi siteleri var. Burası için "Kent merkezi içinde kaldı ve buradan çıkması lazım..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederim.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Bu bilgi notunu size aktaracağım Sayın Bakanım.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ - Sayın Vekilim, biz sizinle konuşarak notlar alalım olur mu?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Tamam, peki.