Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c) Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç) İklim Değişikliği Başkanlığı d) Türkiye Çevre Ajansı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .11.2023 |
TALAT DİNÇER (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Komisyon üyeleri, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, konuşmama başlamadan önce, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 85'inci yılında kendisini özlemle, minnetle, saygıyla yâd ediyorum.
Sayın Bakan, kitapçığı inceledim. Kitapçıkta yazılışı çok güzel şeyler var ama fiiliyata geldiğimizde tabii biraz sıkıntılar var. Şimdi göçlerin kentlere verdiği zararlardan bahsettiniz. Tabii, kentlere kontrolsüz gelen göçler kentleri her yönüyle olumsuz etkiler, doğrudur. Öncelikle yapılaşma yönüyle, gecekondu yönüyle, altyapı yönüyle ve bunun verdiği zararlar yönüyle o kentlileri de sıkıntıya sokar.
Ben şimdi ilim Mersin'den bahsetmek istiyorum. Mersin'in nüfusunun büyük bir bölümü göçle geldi. 1980'lerden sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden, terörden kaçan insanların Mersin'e gelmesiyle bize göç başladı ve göç bize çok aşırı, yoğun geldi Sayın Bakanım. Bir gecede mahalleler oluşmaya başladı, gecekondu furyası aldı başını gitti; tabii, bu gecekondular kurulduktan sonra da altyapı yok, yol yok, hizmet yok ve dolayısıyla bizim Mersin'imize çok büyük olumsuz bir etkisi oldu. Ne hükûmetler olarak ne de kent olarak biz bu göçleri kontrol edemedik, yönetemedik açıkçası. Şimdi, güneydoğudan gelen vatandaşlarımızın ilimize gelmesiyle beraber bunların bir taraftan sosyal uyumunu sağlamaya çalıştık, bir taraftan kültürel yapılarını oluşturmaya çalıştık, bir taraftan ekonomiyle alakalı ekonomik uyumsuzlukları uyumlu hâle getirmeye çalıştık; Mersin olarak bayağı emek verdik biz.
Ama hemen akabinde, tabii, zaman ilerledikçe göç, bizde başka evrelerde de gelmeye başladı. Şimdi, özellikle, tabii, nükleerin yapılmasıyla beraber bir taraftan Ruslar indi, Ukrayna savaşından kaçan Ukraynalılar indi ve bununla beraber tabii, hiçbirimizin arzu etmediği bir 6 Şubat depremi yaşadık. Bu depremde, tabii, insanlarımız çok mağdur oldu ve en yakın il olarak da Mersin'e hücum ettiler. Şimdi, biz elimizden geldiğince bunlarla ilgili mücadelelerimizi verdik, yardımlarımızı yaptık. Ancak ben, Bakanlık olarak, Hükûmet olarak görevin yapılmadığını düşünüyorum. Şimdi, bu kadar insan Mersin'e gelmişken -Mersin gibi benzer kentler de var, tabii ki sadece Mersin de değil- burada -olumsuz bir şekilde- su kullanımında inanılmaz bir artış oldu, konut fiyatlarında inanılmaz bir yükseliş oldu, konut bulunamaz oldu, yapı stoku bitti. Bununla beraber, ekonomiyle alakalı belli sıkıntılar yaşadık. Esnaf bir taraftan elinden tuttu, tacirler bir taraftan elinden tuttu. Hükûmetten biz o dönemle alakalı özellikle Mersin'le ilgili bir özel statü istedik. Tabii ki deprem bölgesine her türlü teşviki yapacağız, her türlü imkânı sağlayacağız ama bu arada o kente hizmet verecek yerel idareyi de düşünmek lazım. 2 milyon nüfusumuz varken bir anda 2 milyon 600 bine su yetiştirmeye çalışıyoruz, enerji yetiştirmeye çalışıyoruz, hizmet yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu konuda biraz dikkatinizi çekmek istiyorum.
Hani diyorsunuz ya yazınızda "Bu konu siyasetüstüdür." Ama maalesef biz siyaseti hâlâ Mersin'de yaşıyoruz çünkü bir belediyede bir karar çıkaracağımızda bile diğer siyasi parti mensupları o hizmetin verilmemesi adına inanılmaz bir şekilde mücadele ediyorlar.
Diğer önemli bir sorun Sayın Bakanım, bir kentin anayasası 1/100.000'liktir. 1/100.000'likle alakalı Mersin'de büyük sıkıntı var. Biz 6 bin iş yeri yapacağız, sanayi sitesi kuracağız ama maalesef planlamanın içerisinde sanayi alanı yok, hâlâ da yok. Çok küçük bir alan var, orada da işte Mersin'in yapısını biliyorsunuz, bir taraftan lojistik şirketlerimize yer bulmaya çalışıyoruz, bir taraftan diğer firmalara ama şehrin içerisinde küçük esnaf, sanatkâr tıkıştı kaldı. Bunlarla ilgili bir plan yok, program yok Sayın Bakanım. Biz buna on yıldır...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen sözlerinizi Sayın Dinçer.
Buyurun.
TALAT DİNÇER (Mersin) - Biz bunlarla ilgili aşağı yukarı uzun bir süredir mücadele ediyoruz ancak maalesef ne Çevre, Şehircilik Bakanlığımızdan ne Valiliğimizden ne ilgili kurumlardan bu konuda bir yardım görmedik. Dolayısıyla, bu 1/100.000'liklerde özellikle Mersin bu kadar yükü çekerken en azından istihdam yaratacak olan sanayi alanlarını yaratmamız gerekir. Bu yüzden de Çevre, Şehircilik Bakanlığımızın, bu yönüyle, Mersin'e biraz daha farklı bakması gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Bakanım, "sıfır atık" "geri dönüşümcüler" diyoruz, geri dönüşümcülere biz yer veremiyoruz ve bu insanlar Mersin'in içerisinde elde ettiği atıkları bir başka yerde geri dönüşüme çevirmek için il dışına çıkıyor, bu da bizim ilimiz için büyük kayıp. Dolayısıyla Mersin'le alakalı bu konuda biraz dikkat çekelim diyorum.
Bütçeniz hayırlı uğurlu olsun.