KOMİSYON KONUŞMASI

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Komisyonun çok değerli üyeleri, kurumların çok değerli yetkilileri, basının çok değerli temsilcileri; ben de hepinizi sevgi saygıyla selamlıyorum. 2024 yılı bütçesinin Millî Eğitim Bakanlığına hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Ben burada bir eğitimci, bir iş insanı, aynı zamanda, 4 dönem bir oda başkanlığı yapmış birisi olarak konuşacağım.

Sözlerime başlarken tüm öğretmen arkadaşlarımın 24 Kasım Öğretmeler Günü'nü kutluyorum. Ben de cumhuriyetin 100'üncü yılında öğretmenlere bir can suyu, bir nefes olsun diye 1 maaş ikramiye verilmesini temenni ediyorum; eğer bunu Meclise getirirseniz arkadaşlarla hep birlikte destekleyeceğiz.

Şeyh Edebali'nin çok güzel bir sözü var, der ki: "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." Evet, bugün biz diyoruz ki: "İnsanı eğit ki devlet yaşasın." İnsanı eğitmezseniz devlet yaşamaz. Bireylerin eğitimi kurumların eğitilmesi demek, kurumların eğitilmesi demek bölgenin ve ülkenin gelişmesine katkı sağlamak demek. Ünlü düşünürün dediği gibi "Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tarlaya tohum at, on yıl sonrasını düşünüyorsan fidan dik, yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insanı eğit."

Evet, değişen küresel koşullara göre ezbere dayalı eğitim sistemi iflas etmiştir. Tekrar ediyorum: Ezbere dayalı eğitim sistemi iflas etmiştir. Artık, veriden değer elde eden, üretime katkı sağlayan, sürdürülebilir olan, yapay zekâya uyumlu eğitim modellerine ihtiyaç vardır. Otuz bir yıl önce Fransızlar, sonra da Amerika Birleşik Devletleri'yle savaşan Vietnam'daki eğitim modelini incelemenizi isterim son zamanlardaki. Artık, bir koyundan iki post çıkarmanın zamanı geldi ve geçiyor; eğitim için diyorum. Neden? Yeni nesil iş kolları hayatımıza giriyor, hibrit eğitim modeliyle tanıştık Covid döneminde, hibrit çalışma modeliyle de tanıştık; acaba Millî Eğitim Bakanlığı müfredatta buna ne kadar önem veriyor, onu öğrenmek istiyorum.

Bir diğer konu da mesleki eğitim. Değerli arkadaşlar, cumhuriyetin başkenti Ankara, sanayinin başkenti Kocaeli, Kocaeli'nin kalbi de Gebze'dir. Neden? Çünkü verilere baktığımız zaman, nitelikli, nicelikli eleman bulamıyoruz. Aranan elemanı arıyorduk, şimdi ara eleman da bulamıyoruz çünkü mesleki eğitime çok önem verilmiyor. Kocaeli'de toplam 1.499 tane okul var, öğrenci sayısı 434.075, mesleki eğitim okul sayısı 1.499 okul sayısının yüzde 10'u bile değil; bildiğim kadarıyla 123 tane mesleki eğitim okulu var. Gebze'de 10 tane organize sanayi bölgesi var, 10 tane liman var, 4 tane teknoloji geliştirme bölgesi var, 110 tane AR-GE merkezi var, 14 tane tasarım merkezi var, 4 tane vergi dairesi var, 1 tane serbest bölge var, 65 ilin toplamından fazla ihracat yapıyor fakat okul ve öğrenci sayılarına geldiğimiz zaman, bölgede 307 tane okul, 165 bin öğrenci var ama mesleki okul sayısı 27. Biz diyoruz ki: "Yapay zekâya uyumlu mesleki eğitim okulları modellerine, teknolojik okullara önem vermek lazım ve Türkiye'deki gelişmiş kentlerde pilot eğitime geçilmesi lazım."

Bir diğer konu -süre çok kısa çünkü, kısaca anlatayım- şu: Depreme dayanıklı okullardan bahsediyoruz. Evet, bizim yetkililerin Ağustos 2023 tarihinde -basında falan da var- yaptığı açıklamalarına göre Kocaeli genelinde 28 okul depreme dayanıklı olmadığı için yıkım kararı alınmıştır. Okullara her ne hikmetse bugüne kadar hiçbir şey yapılmamıştır arkadaşlar, okulların ne durumda olduğunu bir milletvekili olarak bilmiyorum; bölgemdeki yetkililerden sordum, henüz bir cevap yok. Sayın Bakanım, bunlarla ilgili bir veri var mı veya bu okullar ne zaman yapılacak? Çünkü biz deprem bölgesindeyiz, 1999'da bir deprem yaşadık, Marmara depremi konuşuluyor; 28 okuldan herhangi birinin yapılmadığını gördük.

Bir diğer konu Gebze Endüstri Meslek Lisesi. Çok acı bir gerçek, bu okulun temeli 1972 yılında atılmış, bina yorgun bir bina; üç dört yıldır sağlıklı bir eğitim yapılamıyor. 1975 yılında endüstri meslek lisesi olmuş; depreme dayanıklı olmadığı tespit edildiği hâlde inatla, para Avrupa hibe projelerinden geldi diye güçlendirme yapılıyor. Aslında, bu güçlendirmenin gelecekte yetişecek bizim çocuklarımıza mezar diye yapıldığını buradan söylemek istiyorum. Ben yetkililere söyledim bunu fakat maalesef yetkililer...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Çiler, tamamlayalım.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Son bir dakika...

Sayın Bakanım, bir de Gebze Mevlana Mahallesi'nde Şerife Bacı Anaokulu var, çok enteresan -zaman kısa- Çolakoğlu Metalurji adlı paydaş, yardımsever bir firma burayı yapıyor; 2 katlı anaokulu. 2020 yılından beri önce binanın tamamını, son bir yılda da binanın üst katını kullanmakta. Millî Eğitime soruyorsunuz, "Kaydı yok." diyor; Diyanete soruyorsunuz, "Bizim ilişkimiz yok." diyor. İnsan bilmem ne vakfı çalıştırıyor Şerife Bacı Anaokulunu. Burada, Millî Eğitimde kaydı olmamasına rağmen devlet binasında usulsüz olarak paralı öğrenci kaydı almakta ve kayıt dışı çalışmakta; hiçbir devlet denetimi olmadan, vergi ödemeden, tam anlamıyla merdiven altı bir kurum olarak işletilmeye devam etmektedir; bu bir iddia, bunun özellikle araştırılmasını istiyorum çünkü çocuklar bizim geleceğimiz, geleceğimiz cumhuriyeti de onlara bırakacağız.

Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.