YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan; ben bir öğretmenim, uzun yıllar da Türk Eğitim Sendikasında yöneticilik yaptım. Öncelikle, Sayın Bakan Yusuf Tekin'in aslında bu 2'nci Bakanlığı sayılır. 2013 ve 2018 yılları arasında müsteşarken de biz kendilerini "gölge bakan" olarak bilirdik. O tarihten aklımızda kalan ve bilinen hadise şuydu: 2014'ün Ağustosunda çıkan bir yönetmelikle memlekette -milliyetçiler başta olmak üzere, TÜRK EĞİTİM-SEN'li, TÜRKİYE KAMU-SEN'li- yaklaşık 14.800 kurum ve okul müdürünü bu mülakat uydurmasıyla görevden aldı, haziranın 2015'inde de aşağı yukarı 5.400 kişi... Bu iki yıl içerisinde 30 binin üzerinde de müdür yardımcısını -Sayın Yusuf Tekin'in icadı "75 puan uygulaması" diye mülakatlar koydular- bu mülakatlarla görevden aldılar. Bu konuda sizin bu yakındaki açıklamanız var, "Mülakatları mülakat gibi yapacağız." derken geçmişte aslında yapmış olduğunuz bu hak gasplarının da bir nevi itirafı oldu. Efendim, sadece Bursa'da 138 kişinin mahkemesini ben kazandım ve ben o işlerin birebir içerisindeydim ve bu 138 mahkemeyle alakalı kararların hiçbirisini uygulamadınız, tekrar biz mahkemeye gidince yeniden bir mülakat komisyonu kuruldu ve yine verilmedi. Pek çok eğitimci bu görevlerini terk etti, gittiler. O yüzden ben sizin mülakattaki ısrarınızı anlıyorum çünkü siz böyle bir mülakat geleneğinden gelen ve bunu icat eden bir Bakansınız.

Diğer taraftan -hani sizleri de tanımak adına- güç ve kadrolaşma noktasında belki de AK PARTİ iktidarının en mahir -önceden bürokratıydı- Sayın Bakanıdır. Yanılmıyorsam, üniversite rektörlüğünüz de buna benzer, hatırlatmakta fayda var: Üç yıllık profesörlük şartına uymadığı için Sayın Bakan bir aylık profesörken kanun değişikliği yapılarak Hacı Bayram Veliye rektör oldunuz efendim. Bu arada, hâlen 2022 yılının nisan ayında Tarım ve Krediye bağlı TAREKS'in Yönetim Kurulunda bağımsız üye olarak devam ediyor musunuz, bilmiyorum; atanmıştınız, devam ediyorsanız hem buradan hem Bakanlıktan ne kadar ücret alıyorsunuz? Bu, kamuoyunun da sürekli merak ettiği bir konu.

Asıl benim sormak istediğim ve en çok kamuda sıkıntı çekilen konuya geleyim. Yıllarca paralel devlet yapılanmasından şikâyet etti iktidarınız. 76'ncı madde hâlen cari ve istediği zaman sayın bakanlar bunu kullanıyor; müdür, şube müdürü, okul müdürü hiçbir şarta bağlı olmaksızın atayabiliyorlar. Mesela, 1.500'ün üzerinde kurum müdürü, okul müdürü atanmıştı Hüseyin Çelik zamanında. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Biz onların çoğunu mahkeme ettik o zaman, ben de sınıf öğretmeniydim; onların pek çoğu 15 Temmuzdan sonra FETÖ'den atıldı, biliyor musunuz? Tabii, bu, böyleydi hep. İşte bu "paralel devlet yapılanması" diye adlandırdığınız şeyle çok uzun süre kol kola yürüdünüz. Bir devlet için en tehlikeli konudur bu paralel yapılanmalar. Devletin esası adalet üzerine oturmalıdır. Şimdi bu paralel devlet yapılanmalarının bittiğini mi zannediyoruz? Hayır, Allah da biliyor, kul da biliyor, buradaki bürokratlar da biliyor, milletvekilleri de biliyor şimdi hangi bakanlıkta hangi cemaatin, hangi grubun, hangi paralel yapının etkili olduğunu ama Millî Eğitimde yeni ve popüler bu yapı sizin de kurucusu olduğunuz Cihannüma. Neyse bu? Yani paralel devlet yapılanması mıdır bu diye bunu da hususen soruyorum. Bu Cühannümadan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bir dakika...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türkoğlu, sözlerinizi toparlayın lütfen.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Cihannüma bir dernek.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tamam, ben de ondan bahsediyorum, ötekiler de bir dernekti. Cihannümadan mı geçiyor bunlar? Herkes bir Cihannüma referansının peşine düşmüş. Yarın bir gün, bu Cihannümayla yürüdüğünüz yollarda, tıpkı çok öncesinde FETÖ'yle yürüdüğünüz yollar gibi, mahcup olmayasınız.

Sayın Bakan, şimdi, iki tane müjde bekliyor öğretmenler sizden samimiyseniz, önümüzde 24 Kasım var; bir, 24 Kasımda her öğretmene 1 maaş ikramiye bekliyorlar; iki, bu Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve özellikle uzmanlık, başöğretmenlik kademeleriyle ilgili bu ucube, neye benzediği belli olmayan sınavdan değil de kıdem esasına göre; işte, on beş yılını tamamlayınca uzman, yirmi yılını tamamlayınca başöğretmen uygulamasını bir müjde olarak bekliyorlar.

Efendim, teşekkür ediyorum.