KOMİSYON KONUŞMASI

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, Değerli Başkan, Komisyon üyeleri; önümüzdeki günlerde 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü var. Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin çekince konulan maddeleri de dâhil özellikle ana dilde eğitim hakkı başta olmak üzere tüm maddelerine, tüm çocukların haklarına erişebilmesini buradan bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Bugün genel hatlarıyla üniversitelerden, üniversite öğrencilerinden ve üniversitelerdeki kayırmacılıktan bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz 7 milyondan fazla üniversite öğrencisi var ve üniversite öğrencilerinin yaşamsal problemleri var. Bu sorunları Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde de konuşmuştuk ama bugün burada bir kez daha konuşmak istiyoruz çünkü bu sorunların birbiriyle ilişkili olduğunu biz biliyoruz. İsterseniz bilimsel olarak da bu konuya hep birlikte bakalım. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini eminim biliyorsunuzdur; Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin temel basamağında olan barınma, beslenme ve güvenliğin... Gençlerin ya da Millî Eğitim Bakanlığının hedeflerine ulaşabilmesi için ilkin bu temel basamaktaki problemlerin çözülmesi gerektiğini, ardından eğitim ve akademik başarının ancak gelebileceğini buradan vurgulamak istiyoruz. Bu vesileyle Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının ortak protokollerle, iş birliğiyle barınamayan tek bir üniversite öğrencisi kalmayana kadar çalışmalarını sürdürmelerini, aynı zamanda beslenme hakkı olan bir öğün ücretsiz yemeğin de gençler için çalışmalarla sağlanması gerektiğini buradan vurgulamak istiyoruz. Bu sorunlar çözülmediği takdirde, barınma sorunu, beslenme sorunu devam ettiği takdirde hem toplumun ruh sağlığının hem de gençlerin ruh sağlığının çok ciddi risk altında olduğunu vurgulamak istiyoruz. Sizler de haberlerde görüyorsunuz ki intihar bir salgın gibi toplumumuzda gençler arasında yayılıyor ve bunun uzun vadede nasıl çözüleceğinden aslında az önce bahsettim, kısa vadede de psikososyal destek programlarıyla bu noktada eğitim almış, pedagojik formasyonu alan, ruh sağlığı eğitimi almış PDR'ci ve psikolog ataması yapılarak -ki binlerce atama bekleyen PDR'ci ve psikolog olduğunu buradan vurgulamak isterim- Bakanlığın bu noktada çalışmalarını da sürdürmesi gerektiğini, psikososyal destek çalışmalarına önem vermesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Şimdi, konuşmalarınız esnasında dediniz ki "Gençlerin aktif birer özne olması gerektiğini savunuyoruz." Biz de savunuyoruz, katılıyoruz. Peki, gençler nasıl aktif birer özne olacaklar? Elbette kendi hayatları, eğitimleri, üniversiteleri, yurtları, kampüsleri hakkında söz kurarak, bunlar hakkında fikirlerini beyan ederek, problemleri ortaya koyarak bu noktada aktif birer özne olacaklar. Ne zamanki karar alma süreçlerine dâhil olduklarında, en temel hakları olan kendi yaşam alanları için söz kurduklarında ve bir noktada çözümsüzlükle karşılaştıklarında bunu protesto ederek ya da eylemsellik yaparak bunlar engellenmediğinde ancak kendi hayatlarının da eğitimlerinin de üniversitelerin de kampüslerin de aktif birer öznesi olabilirler. Bu noktada, ben söz kurmak isteyen gençler önündeki bu engellemelerin kaldırılmasını da engellenmesini de sizin tarafınıza bildirmek istiyorum, bu çok demokratik bir haktır diye de vurgulamak istiyorum. Ben gençlerin sorunlarını bastırmak, yurtlarda tutanak tutmak ya da okullardan atmak yerine gençlerle birlikte sorunların tespit edilmesini, gençlerle birlikte aktif çözüm mekanizmalarının kurulmasını ve gençlerle birlikte aktif birer özne olarak çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.

Bu noktada bir de nepotizmden bahsetmek istiyorum. Sayın Bakan, biliyorsunuz, üniversiteler deyince artık akla ilk gelen şeylerden biri oluyor kişiye özel açılmış kadrolar. Bu ülkede çok kıymetli, uluslararası yayınları olan, liyakat sahibi, nitelik sahibi yüzlerce akademisyen KHK'lerle ihraç edildi, biliyorsunuz ve bu ihraçların ardından bu kadroları nepotizmle doldurdular, kişiye özel kadrolar açıldı yani göz rengi, saç rengi, belki bıyık şeklinin -kaldı ki o artı- kadro alımlarında bahsi geçmesin. Bunlar uzun vadede eğitimin niteliğini, kalitesini düşüren, gençlerde umutsuzluğu, liyakatin olmadığı fikrini pekiştiren düşünceler ve bu düşünceler sebebiyle gençlerin, meslek sahibi kişilerin yüzlerini başka ülkelere döndüklerinden bahsedebiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayalım.

BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

Gidişlerinin ben kesinlikle para sebebiyle olduğunu düşünmüyorum, bizatihi uygulanan politikalar sebebiyle olduğunu düşünüyorum, sorunun iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, aynı zamanda en büyük toplumsal zarara sebep olan konulardan biridir. Eğer gençlerin sorunlarını çözmek istiyorsak, eğitimin niteliğini arttırmak istiyorsak ideolojik saiklerle değil, gençlerle beraber eğitim yaşamını yeniden organize etmemiz gerektiğini belirtiyorum.

Sayın Bakan, sondan başlayarak birkaç çözüm önerisi sunmak istiyorum: Engeli olan mülteci çocuklar Türkiye'ye geldikleri günden beri rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alamıyorlar, bu çocukları eğitimden mahrum bırakıyorlar, bu çok önemli bir konu ve bunun ivedilikle çözülmesi gerekiyor. Tüm kademelerdeki öğrencilerin en az bir öğün ücretsiz, nitelikli, sağlıklı yemek verilmesi gerektiğini; üniversitelerdeki yemekhane zamlarının geri çekilmesi gerektiğini, üniversite öğrencilerinin barınma krizinin aşılması gerektiğini, üniversitelere açılan disiplin soruşturmalarının, uzaklaştırma kararlarının derhâl kaldırılması gerektiğini belirtiyorum, saygıyla selamlıyorum.