TALAT DİNÇER (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok Değerli Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri ve değerli bürokratlar; ben de öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce de başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin yaklaşan Öğretmenler Günü'nü şimdiden kutluyorum.

Sayın Bakan, eğitim anayasal bir haktır; devletin denetim ve gözetimi altında yapılması da zaten gerekmektedir. Şimdi, eskiden bizim köy okullarımız vardı, biz de köy okullarında eğitim alarak bugünlere geldik. Şimdi, sonra köy okulları kapatıldı, köylerde büyük sıkıntılar başladı. Şimdi, hep kentlerde deriz ki: "Kente göç çok oluyor." Şimdi, bu köy okullarının kapatılması demek, kırsaldan da kente büyük bir göç yoğunluğu olması demek. Köy okullarının açılmasının aynı zamanda köyün gelişmesine hem kültürel ve sosyal açıdan gelişmesi hem o köydeki üretimle ilgili öğretmenlerimizin çok büyük katma değerleri vardı, bunların hepsi de bir bir yok oldu.

Diğer taraftan, özel okullar icat edildi. Devletin verdiği eğitim özel okullara geçti, devlet de buna büyük teşvik verdi. Özel okullarımız da maalesef halkımızı sömürmeye başladı. Şimdi, en küçük bir ailenin bile özel okula giden, koleje giden bir öğrencisine 100 bin liranın, 150 bin liranın üstünde maalesef masrafları var. Yani özel okullar ticarileşti, ticarethane hâline geldi. Özel okullar kendi kullandıkları öğretmenleri bile, eğitimde kullandıkları öğretmenleri bile sömürmektedirler. Asgari ücretin altında ücret ödüyorlar, cumartesi, pazar da çalıştırıyorlar, bunlara da herhangi bir şekilde bir mesai ücreti bile vermiyorlar ve öğretmenler orada büyük sıkıntı içerisinde. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini, bu özel okulların en azından devlet eliyle yürütülmesi devlet okullarına bu okullarımızın aktarılıp oradaki öğretmenlerimizin devlet kadrosuna alınıp ve atanmayan öğretmenlerimizin de bir an önce atanması önem arz ediyor Sayın Bakan.

Şimdi, ben iş dünyasından geldiğim için hemen bir mesleki eğitim parantezi açmak istiyorum. Ben Esnaf Odaları Birliği Başkanlığı yaptım, 5 dönem. Bu esnaf sanatkârımızın içerisinde büyüdük. Bizler ahilik geleneğinden gelen insanlarız. Ahilik, bizim ta Selçuklulardan tutun 12'nci yüzyıldan Osmanlı'nın son dönemine kadar çırak-kalfa-usta hiyerarşisi içerisinde eğitimci yetiştiren, meslek elemanı yetiştiren bir kurumdur. Şimdi, buraya dayanarak, 3308 sayılı Kanun kapsamında bir çıraklık eğitim merkezleri çıkardık. Çıraklık eğitim merkezlerimizde daha önceki dönemlerde oturacak sıra bulamazdık, öğrencilerimiz o kadar yoğundu ve hep ek sınıf açmak için mücadele ederdik ama bugün, günümüze baktığımızda, çıraklık eğitim merkezleri çok güç kaybetti. Şimdi, bizim 192 meslek dalı, 3308 sayılı Kanun kapsamında ama bugün görüyoruz ki birçok dalda, meslekte sınıf açamıyoruz. Yaptığınız düzenlemeyle biraz olsun, bu meslek liselerindeki bu imkânlarla alakalı, yani çıraklık eğitim merkezinden mezun olan çocukların ortaöğretim kapsamında görülüp lise diploması alması biraz bu işi hareketlendirdi ama yine de yeterli değil. Yani 4+4+4'ün içerisinde bizim bu çıraklık sistemini geliştirecek bir sistem bulmalıyız Sayın Bakan.

Şimdi, merkezde, bizim Mersin ilimden bahsedecek olursam Mersin ilimde sadece bağımsız 1 tane meslek eğitim merkezi var, yeni adı "Meslek Eğitim Merkezi" de bizim hâlâ dilimizde ve özümüzde "çıraklık eğitim merkezi" diye geçer. Mersin'e bu 1 tane meslek eğitim merkezi az geliyor, yani bunun sayısını biraz arttırmamız gerekecek. Aynı zamanda bu meslek liselerindeki 22 yaş üstü öğrenciler ile evli olanların da, bu yönetmelik gereği biliyorsunuz, bağımsız meslek eğitim merkezlerine nakilleri yapılacak. Bu bakımdan, yani Mersin'de sadece 1 tane bağımsız meslek eğitim merkezi var merkezde, bunun arttırılması yönünde de bir çaba sarf etmemiz lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN ORHAN ERDEM - Sayın Dinçer, toparlayalım.

TALAT DİNÇER (Mersin) - Sayın Bakanım, işsizlik aldı başını gidiyor ama biz sanayide maalesef nitelikli eleman bulamıyoruz. Meslek eğitim merkezlerimize biraz daha ağırlık verilerek bu bütün meslek dallarımızla bizim çırak, kalfa yetiştirmemiz gerekiyor, yoksa biz yarınlarda maalesef evimizdeki musluğu değiştirecek adam bulamayacağız.

Bir konu da bu çıraklarımızla alakalı, biz bunu her zaman dile getiriyoruz. Bizim bu çıraklarımız ve stajyerlerin özellikle bu çıraklığa başlama gününün SGK kapsamına alınması gerekiyor, daha sonra, bu, emeklilik keseneğiyle ödenerek en azından bu insanlar ve çocuklarımıza ilerde emekli olma imkânını sağlar.

Ben bütçemizin öncelikle Bakanlığımıza ve memleketimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.