KOMİSYON KONUŞMASI

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, çok kıymetli milletvekilleri, değerli bürokrat arkadaşlar, basınımızın kıymetli mensupları; ben de hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.

Ben kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Benden önce partideki ilgili Komisyondaki arkadaşımız bazı bilgiler aktardı.

Şimdi, ben şöyle başlamak istiyorum: Sayın Bakanım konuşmasını yaparken... Şimdi, tabii, Kültür ve Turizm Bakanlığını konuşuyoruz; bir tarafta kültür, bir tarafta turizm var. Yani kültür, tabii, maddi ve manevi unsurlardan oluşan iki ayak ve bizim, bence, bugün özellikle, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, gençlerden, medeniyetten, kültürden, değerlerden bahsettiğimizde şunu hep birlikte tespit etmemiz gerekir: Sayın Bakanımız Göbeklitepe de dâhil olmak üzere, bu ülkenin bütün maddi ve manevi unsurlarından aslında bahsetti. Ve şurada altını çizmemiz gereken bir gerçek: Yani herhangi bir dine ait ibadethanenin, kültürün, medeniyetin, onun bunun demeden bu coğrafyanın, bu toprakların bütün değerleri üzerinde bir çalışma yapıyor Kültür ve Turizm Bakanlığımız. Bunların hepsi maddi unsurlar içerisinde yer alan meseleler.

Gençlerle çok fazla bir araya gelen bir kardeşiniz olarak şunu söylemek isterim: Bugün bu ülkenin temel sorunu; bizim, bu toprakların, "bizi biz yapan değerler" dediğimiz ahlakın, adaletin, hoşgörünün, nezaketin, doğruluğun, dürüstlüğün... Ben bu tür birçok toplantıda bu kültür ve turizmi niye bir arada değerlendiriyoruz, işin arkeolojisine varıncaya kadar... Sayın Bakanımız, MüzeKart ki... Yapma, imar konusunda yani gerçekten Turizm Bakanlığının son dönemde yaptığı çalışmalar takdire şayandır, alkışlıyoruz. Ama bence hepimizin temel meselesi, kültürün manevi tarafıyla ilgili olarak ben Sayın Bakanımızdan bir cümle duymadım ama sağ olsun, hem Milliyetçi Hareket Partisi sözcüsü arkadaşımız hem AK PARTİ'den kardeşimiz bunlardan bahsettiler. Ben Bakanlığın bu tarafta çok ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu düşünüyorum.

Bakın, kalkınma planından size şöyle bir şey okuyayım: Düşünün, kentsel tasarımlardan kentin estetiğine varıncaya kadar kültürle tanımlanan ve Kültür ve Turizm Bakanlığımıza görev yüklenen bir sorumluluk var yani şehirleri imar ederken, binaları yaparken kentsel estetiğe dikkat edilmesi gerektiği hususunda kalkınma planımız bize salık veriyor ama yüzlerce yıldır bu toplumda, bu coğrafyada olan değerlerin bir sonraki kuşaklara aktarılması noktasında sadece var olan değerlerle, yapıtlarla, arkeolojik bulgularla, bunlarla ilgili bir kültürel tanımlama yapılıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse ben burada çok ciddi bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum.

Tabii, turizmle ilgili olarak çok şey söylendi, ben tekrara girmeden bir iki konuya dikkat çekmek istiyorum. Şimdi -Sezai Bey de söyledi ama- yanlış hatırlamıyorsam 2002 yılında Türkiye'nin turizm geliri 12-12,5 milyar dolar civarlarındaydı yani biz yirmi bir yılda bu rakamı yaklaşık 42-43 milyar dolar artırmışız, yirmi bir yılda 42-43 milyar dolar turizm gelirlerimizi artırmışız. Elbette Sayın Bakanın sektörün içinden gelmesi çok büyük bir şans, artıları ve eksileri mutlaka var ama önümüzdeki beş yıl içerisinde -bizim şu an 45 milyar dolar yani yirmi bir yılda 42,5- önümüzdeki beş yıl için 45 milyar dolar artırılmasını öngören bir tabloyla karşı karşıyayız. Dolayısıyla, ulaşılabilir hedefler kurumları ve yapıları daha motive eder. Bunun biraz böyle ulaşılması zor bir hedef olarak Kültür ve Turizm Bakanlığımıza yüklendiğinin ben de altını çizmek isterim. Tabii ki çok kıymetli bir ekip var ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Mesela, 80 milyonu aşkın bir turist beklentisi var. Burada gerçekten -ben Rizeliyim- gidiyoruz sınır illerine bakıyoruz yani her hafta yüzlerce, binlerce insan, Gürcüler mesela otobüslere dolup gelip gidiyorlar;, Edirne'ye aynı şekilde... Bilgi eksikliğinden soruyorum bunu: Bu giriş çıkışlar acaba turist kaydı olarak mı yer alıyor? Bunu bir değerlendirmek gerekir, bunu da ifade edeyim.

Tabii, burada, cari açığın yönetilmesi meselesi. Şimdi bütçeye baktığımızda hakikaten dolar bazında da çok ciddi artan bir bütçe yani geçtiğimiz yıla göre baktığımızda 800 küsur milyon dolardan -dolar bazlı söylüyorum- 1 milyar dolara çıkan bir bütçe var. Burada -özellikle gelirlere baktığımızda- Türkiye'nin dünyanın turist sayısı olarak 4'üncü büyük ülkesi olduğunu söylüyoruz ama gelir anlamında 7'nci ülkeyiz. Sizler de mutlaka bilirsiniz, demokrasi-hukuk-turizm gelirleri arasında yazılan onca makale var yani şöyle dünyaya baktığımızda bizden belki iyi değil ama bize yakın ülkeler var, onların da sahilleri var yani demokrasi ve hukukun daha güçlü olduğu ülkelerde turizmi kalkındırmak, geliştirmek daha kolay oluyor; orada gideceğimiz çok yol var ama "Biz kişi başı turist gelirinde niçin Avrupa'da birçok ülkenin gerisindeyiz?" diye bakıldığında, "Neden biz tercih edilmiyoruz?" diye bakıldığında belki bu toprakların riskindendir, sıkıntısındandır ama böyle bir sıkıntımız var.

Şimdi, bu TGA'yla ilgili olarak Mecliste de çok konuşuldu, burada da çok konuşuldu. Sayın Bakanım, kitabın ortasından bir iki şey söyleyeceğim. Şimdi, sonuç itibarıyla, devletler, kurumlar kurabilirler, yeni yapılar icra edebilirler, personel alabilirler, bunlar çok doğal şeyler; eğer turizm bu kadar büyüyorsa, "bacasız sanayi" diyorsak, siz sektörün içinden gelen birisiniz yani bunu ihtiyaç oda görmüş olabilirsiniz ama ben özellikle buradan karşı sıralara da şunu söylemek istiyorum: Arkadaşlar, belki son beş altı yılda turizmde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı işlerine imza atıldı yani biz niçin bu kurumlarımızın üzerinde bazı soru işaretleri bırakalım?

Bakın, siz konuşmanızda dünyadaki turist sayısında yüzde 70'in üzerinde bir artış olduğundan bahsettiniz. Şimdi, bu güzel bir şey ama dünyada yarıştığımız ülkelere baktığımızda, oralarda yine yüzde 100'ün üzerinde bir artış olduğunu, bazı ülkelerde, İspanya'da...

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - O zaman biz nasıl 6'ncılıktan 4'üncülüğe geldik?

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayı olarak söylüyorum.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Ben de sayı söylüyorum.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Ben raporları da veririm size.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Gelirde 12'den 7'ye geldik, sayıda 6'dan 4'e geldik. Nasıl geldik? Biz onlardan daha iyi performans gösterdiğimiz için; dünya söylüyor, ben söylemiyorum.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - O zaman, bende raporlar var, OECD'nin turizm raporları var, onları da gönderirim size.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - 2019-2022 karşılaştırmasını yaparsanız çok net görürsünüz; 2019 rakamlarını yakalayan birkaç ülkeden biriyiz biz. Bizim rakip olarak gördüğümüz Avrupa ülkeleri yüzde 75'inde, 85'inde kaldılar; 2019 rakamları, kişi sayısı olarak söylüyorum. Biz 2019 rakamlarını yakalayan Avrupa'daki tek ülkeyiz, büyük çapta yakalayan. Gelir olarak çok üstünde kapattık, yüzde 20 yani bırakın kişi rakamını, gelirde onlar gelirin çok daha altındalar, biz gelirde 2019'u yüzde 20 üstünde kapattık yani tartışmasız olarak.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - O zaman bizdeki OECD raporları, Birleşmiş Milletler raporları...

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Yanlış yeri okuyorsunuz herhâlde, bilemiyorum.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Yok yok, raporlardan okudum.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Tamam, okuyalım, beraber okuyalım.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Şimdi, ben onları size göndereyim ama şunu söylemek istiyorum: Bu söylediğiniz şey... Biz sonuçta size inanırız yani onları alırız, mesele değil ama şöyle bir sorun var: Şimdi, diyoruz ki "Türkiye'nin tanıtımıyla ilgili olarak bir meselemiz var." ve bir kurum kuruyoruz, TGA. Ben bunu Mecliste de şey yaptım, ihtiyaç varsa kurulabilir kuruluşlar. Şimdi, arkadaşlar, buradaki temel sorun, Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayan, Sayıştay denetimine tabi olmayan... Bakın, şöyle bir cevap gelebilir: "Yani Sayıştay bununla ilgili değerlendirme yapıyor." Hayır, öyle değil. Özel kuruluşlar bunları denetliyor, o denetim raporlarını Sayıştay bize rapor olarak gönderiyor. Şimdi, bunun üzerindeki bu şeyi kaldırmamız gerekiyor. Sanıyorum sizin bir konuşmanızda -yanlışsam lütfen düzeltin, böyle iyi oldu- 140 milyon dolardan 170 milyon dolara, belki 200 milyon dolarlara gidecek bir TGA bütçesinden bahsediyoruz yani Kültür ve Turizm Bakanlığının toplam mevcut bütçesinin neredeyse yüzde 12'sine, 13'üne tekabül edecek bir bütçe. Vergileri topluyoruz, bir yere aktarıyoruz ama bu kurumu devletin kurumu olan Sayıştay denetleyemiyor. Bence bu kadar başarının üzerine bu yükü çekmeyin Sayın Bakanım, bunu açın, bunu insanlar bilsinler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - On dakika doldu mu?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - On dakika doldu yani çok heyecanlı bir görüşme yapıyoruz.

Buyurun lütfen Sayın Temurci.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Şimdi, konutların turizm amaçlı kiralanmasıyla ilgili, bununla ilgili bir şey geldi. Burada, bakıyorsunuz, TGA öyle bir yapı hâline geldi ki otellerden, ilave birtakım yeni vergiler oluşturuldu, TGA buradan pay alıyor; konutların turizm amaçlı kullanılmasıyla ilgili, bakıyoruz, TGA pay alıyor yani TGA âdeta yeni bir Varlık Fonuna dönüşüyor. Turizmin ilerisi için, denetim, kontrol için, şeffaflık için bence bu Bakanlık bunu hak etmiyor.

Onun haricinde, tabii, ben şeyi hep merak ediyorum, burada muhtemelen daha önce de çok konuşulmuştur, TİKA; merhamet elini dışarıya uzatan bir Türkiye. Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler... Bu kadar önemli fonksiyonu olan, ekonomideki başarısızlıkları kapatacak bir Bakanlık olarak âdeta önümüzdeki beş yıl içinde planlanmış bir Bakanlık...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Dışişleri Bakanlığına bağlı olması gereken kurumlar olarak düşündüğümüz bu yapılar niye buraya bağlı?

Bütçeniz hayırlı olsun, başarılar diliyorum.