KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Plan ve Bütçe Komisyonumuza emek veren kıymetli arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, Sayın Bakanımız, kıymetli bürokratlar, kıymetli basın emekçileri; önce 2024 yılı bütçemizin ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, tabii, çok yakın takip edilmesi gereken, akıl ve bilimi önceleyen, keşke Türkiye'nin saygın kuruluşu Devlet Planlama Teşkilatının da olduğu, emeklerinizin heba edilmeden, sınama yanılma yöntemiyle değil de bilimsel bir altyapı üzerine ilerleyen sürdürülebilir bir enerji politikamız olsaydı. Bu konu, tabii, böyle, yeni heveslerle daldan dala sıçrayan bir yapıyla ilerliyor. Şimdi, gelişen ve değişen dünyaya bakıyoruz, şarjlı otomobiller devreye giriyor ama buna yönelik altyapı yeterli değil. "Güneş enerjisi santrallerinden yararlanalım." diyoruz, bölgelerdeki trafolarımız yeterli değil. Bunlar saymakla bitmiyor ama önemli olan, bunları çok samimi, muhalefetten de gelse bu kıymetli önerileri değerlendirip ortak çalıştaylarla, iş insanlarıyla, dünyadaki enerji devleriyle, ülkemizde bu konuda iyi eğitimli, donanımlı insanlarla ortak bir politika oluşturma zamanımız geldi geçiyor ve hâlâ sorunları konuşuyoruz. Bir bölüm arkadaşımız böyle çok mutlu şekilde anlatıyor, hep mutlu olmayı istiyoruz ama ne içip ne yediklerini merak ediyorum, biz de onlardan yiyip içsek de biz de böyle mutlu görsek ama bize sürekli sorun gelmekte.

Bakın, 1959'da temeli atılan, rahmetli Süleyman Demirel'in Devlet Su İşleri Genel Müdürüyken Tokat'ta temelini attığı Hidroelektrik Santrali Almus'la, daha sonra rahmetli Özal'la 2 kot farkından düşüşüyle Köklüce Hidroelektrik Santrali'yle kıymetli, ucuz elektrik üretilen bölgelerden biri ama buna rağmen kıymetli ovalarıyla, akarsularıyla, değerli yaylalarıyla tarım ve hayvancılık anlamında kıymetli bir il olmasına rağmen yaylalarımızla elektrik bakımından fakir fukara bir il. Her geçen gün yaylaya elektrik alma işi oldukça zorlaştırılıyor, bunun temel nedenini bilmiyoruz.

Tabii, güzel coğrafyası olan bu Tokat'ta ne var? Tokat'ta bolca maden sahası verilmiş, en son Çamlıbel Ovası dediğimiz, şeker pancarı üretiminde yaklaşık olarak poları yüzde 20'ye yakın kıymetli bir ovayı böyle Çal Baba mevkisinden başlayan Günçalı, Killik, Çayören, Güzelce, Kervansaray, Yatmış, Aydoğdu ve devamında bu kirlenen akarsuyla Yozgat hudutları ve tekrar Çarşamba, Terme, Amasya ovalarına kadar etkileyecek bir güzergâhta, yine devamında Reşadiye bölgemizde tarihî Selemen Yaylası'nda benzeri bir çalışma var; burada da takip edilmeyen, sonucu hesap edilmeyen yani Ordu'da denizle buluşan Bolaman Çayı'nın da doğduğu bir merkez. Yine Niksar, Erbaa kıymetli bir ova, buralarda verilmiş ruhsatlarla yaklaşık 5 milyona yakın ağacın kesileceği ortada. Bir yandan da kalkınma ajanslarıyla buralara destekler veriliyor. Ne yapılmak isteniyor, bunu da anlamış değiliz.

Sayın Bakanım, Tokat'ın toplam coğrafyadaki yüz ölçümünün yüzde 46'sı, ormanların yüzde 44'ü, büyük ova ilan edilmiş tarım alanlarının yüzde 27'si, meraların yüzde 56'sı, büyük ovaların yüzde 13'ü, korunan alanların yüzde 38'i, önemli doğa alanlarının da yüzde 30'u yeteri kadar inceleme, araştırma yapılmaksızın madenlerle ruhsatlandırılmış ve AK PARTİ iktidarıyla bir gelenek oluştu. Kamu kuruluşlarının en asli görevleri olan ve o coğrafyadaki doğayı, toprağı, anıt ağaçları, tarihi dokuyu korumak gibi bir veballeri varken hiçbirinin toplantılarda bunlara defans yaptığına inanmıyoruz. Genel maden ruhsatı alan şirketlerin yöreye verdiği algı şu: Biz, yukarıdan işimizi çözdük, hiçbir kamu görevlisi bize defans yapamaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Durmaz, toparlayın lütfen.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum Başkanım.

Bunu kanunlarla temel bir kurala bağlayıp, onlara sorumluluklarını hatırlatıp ve o maden ruhsatlarından -geriye doğru örnekleri var bölgemizde- alınan teminatlarla bunların doğaya verdiği tahribatı -güncel rakamlarla- önleyip yaşanabilir hâle getirilmesiyle ilgili... Bakın, arkadaşlar, Artova ilçemizde bir krom madeni vardı, daha sonra vazgeçildi bu madenden ama "Orayı hiç değilse rehabilite etmek değil, sadece insanları, çocukları, hayvanları korumak adına böyle bir koruma alanı içerisine alalım." dediler. Bırakınız ağaçlandırmayı, diğer rehabiliteleri, belli hafriyatla doldurulacak mekânları sadece tel örgüleri dahi teminatı karşılamadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bunların hepsi yaşanırken sorumluluğunuz çok, vebaliniz çok; bizden sonraki nesillere iyi bir ülke bırakmak için el ele vermek zorundayız, bizden gelen önerilere dikkat etmeniz gerekiyor Sayın Bakanım.

Teşekkür ederim.