TALAT DİNÇER (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlarımız; ben de öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Enerji, tabii, herkesin de bildiği gibi, hepimizin bildiği gibi insan yaşamında çok önemli bir olgu. Şimdi, ben iş dünyasından geldiğim için bizim sanayi sektöründe de en önde gelen ana maddelerden bir tanesi enerjidir ancak enerjide tabii, son günlerde inanılmaz bir fiyat artışı var, sanayide özellikle, faturaların büyük bir bölümü çok kabarık geliyor. Şimdi, Mersin gibi yerlerde hava sıcaklığı çok yüksek yani gerek hizmet sektörü olsun gerek sanayi olsun enerjiyi bol miktarda kullanan bir bölgeyiz. Dolayısıyla, normal hizmet sektöründeki bir marketimiz bile 4-5 tane dolabı bir anda çalıştırmakta, dolayısıyla elektrik faturaları çok yüksek gelmektedir. Ama tabii, enerjiye her sektörde olduğu gibi hem sanayimizin hem tarımımızın ihtiyacı var.

Son günlerde bölgemizde yaptığımız bütün çalışmalarda özellikle sulama birliklerinde inanılmaz bir sıkıntı yaşanıyor, sebebi ise elektrik borçları. Bu borçlar yüzünden tabii, sulama birliklerimizin büyük bir bölümü şu an hacizle karşı karşıya. Bu durum da tabii kime yansıyor? Bu durum da üretici çiftçilerimize yansıyor. Yani burada Bakanlığımızın bir an önce bu konuya bir el atıp en azından bu sulama birliklerini bir an önce güneş enerjisiyle çalışan -çünkü bizim bölgemizde hemen hemen on iki ay güneş var, on iki ay elektrik üretebilecek bir kapasitesi var Mersin gibi bölgelerin- bu elektrik panellerine yönlendirmek lazım, bunları Bakanlık olarak desteklemek, teşvik etmek lazım ki en azından kendi elektriklerini kendileri üretebilsinler. Bu, sanayi için de söz konusu. Yapacağımız yeni sanayi sitelerinde özellikle binaları panellerle kaplayarak kendi elektriklerinin üretilmesi yönünde de teşvik etmemiz gerekir.

Sayın Bakanım, şimdi, Akkuyu Nükleer Santrali Mersin'de, tabii, biz önce buna çok karşı çıktık, karşı çıkma sebebimiz şudur: Bizim 8 tane turizm bölgemiz var, bölgenin ortasına getirildi, nükleer santral konuldu. Nükleer santralin bulunduğu yer akvaryum gibi bir yer, her türlü balığın olduğu, her türlü turizme açık bir alandı ve dolayısıyla, burada hem tarıma hem turizme hem de su ürünlerine zarar verdiği gerekçesiyle biz önce karşı çıktık ama netice itibarıyla 2010 yılında Rusya devletiyle imzalar atıldı ve şu an inşaatı devam ediyor. Tabii, bu nisan ayında, bu seçim öncesi efendim, işte, hemen "Yakıt çubuğu geldi, elektrik üretilecek." gibi bir algı yaratıldı ama şu an herhangi bir elektrik üretimi falan yok, 2024'ün ortalarına kadar da zaten üretim söz konusu olmaz orada.

Sayın Bakanım, şimdi, nükleer santralle ilgili özellikle, bir fiyat anlaşması yaptınız; 12,35 sent yani bu, dünya ortalamasının üzerinde değil midir? Bu, tüketicilerimize yansımayacak mı? Bu halkımız buna mahkûm edilmeyecek mi? Bu konuda sizden net bir cevap bekliyorum.

Ayrıca, bir de anlaşmanın 3'üncü maddesinde şöyle bir hükmünüz var, "İşbu madde kapsamındaki iş birliği konuları, Türk Kuruluşları ve Rus Kuruluşları tarafından, Türk Tarafı'na mali yük getirilmeden yürütülür. Türkiye Cumhuriyeti'nde nükleer yakıt üretim tesislerinin kurulması ve işletimi de dahil olmak üzere nükleer yakıt döngüsü hakkındaki işbirliği ve teknoloji transferi Taraflarca mutabakata varılacak ayrı koşullar çerçevesinde yürütülecektir." denilmektedir. Böyle bir mutabakat var mıdır? Var ise bu mutabakatın koşulları nelerdir?

Öncelikle bu bütçemizin -bu sorularımıza yanıt alırız inşallah Sayın Bakanım- ülkemize, milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum.