KOMİSYON KONUŞMASI

MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum.

"FETÖ'nün yurt dışı faaliyetlerini yakından takip ediyor ve bu terör örgütünün aynı zamanda bir istihbarat ve suç şebekesi olduğu gerçeğini muhataplarımıza aktarıyoruz." Tam 3 satır -on üç saniye sürdü- 78 sayfalık Dışişleri Bakanlığı bütçesi sunumundaki FETÖ'ye ayrılan pay, birazdan soracağım sorularla da ilişkili. Ben, bir milletvekilimiz AK PARTİ'ye eleştiride bulunduğunda neredeyse FETÖ'yle ilgili film çevirecek senaryolar yazanların burada FETÖ terör örgütünü 3 satırla geçiştirmesini herkesin, kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyor, Sayın Bakan ve Dışişlerimizin değerli bürokratlarına da hoş geldiniz diyorum.

3 satırla geçiştirilen durumu biraz açmak istiyorum. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında diğer bütün bakanlıklarda olduğu gibi Dışişleri Bakanlığında da çok sayıda memur hakkında işlem yapıldığını biliyoruz. Şu ana kadar Bakanlıktan paylaşılan bilgiler çok yüzeysel oldu, ben biraz daha detaylı bilgi verilmesini istiyorum. Örneğin, Dışişleri Bakanlığının yurt dışı teşkilatında diplomatik görevdeyken 15 Temmuzun ardından merkeze çağrıldıkları hâlde Türkiye'ye dönmeyen diplomatlar kimlerdir? Bu isimler hangi görevdeydiler yani ünvanları nedir ve hangi ülkelerde görev yapıyorlardı? Dışişleri Bakanlığı, firari diplomatlar konusunda, firarları öncesi görev yaptıkları ülkelerin idari ve adli makamları nezdinde hangi hukuki işlemleri gerçekleştirdi? Firari diplomatların hangi ülkelerde olduğuna ilişkin istihbari faaliyet yürütüldü mü? Firari diplomatların bulundukları ülkeler tespit edilebildi mi, tespit edildiyse bu ülkelerin idari ve adli makamları nezdinde bir girişimde bulunuldu mu; sonuç ne oldu? Firari diplomatların önemli bir bölümünün Türkiye'nin müttefiki gibi görünen ülkelerde görev yaptıkları ve bu ülkelerin bu firarlara göz yumdukları, bu ülkelerden başka ülkelere geçişleri sürecinde yardımcı oldukları yönünde bize ulaşan ciddi iddialar var; bu konuda da bir değerlendirme yapmanızı istiyorum Sayın Bakan.

İlave olarak, az önce burada bir tartışma yaşandı ve ülkemize kasten, cumhuriyetimize kasten "uydu devlet" imasında bulunuldu. Ben, İsmet Paşa'nın, Tevfik Rüştü Aras'ın ve Fatin Rüştü Zorlu'nun makamında oturan Sayın Bakanımızdan bir cevap talep ediyorum; burada kasıt ne olmuştur? Partimizi, Cumhuriyet Halk Partisini ve cumhuriyetimizi kuran Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk...

Sayın Bakan beni dinlemiyor Sayın Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakan dinliyordur Sayın Çan.

MURAT ÇAN (Samsun) - Peki, herhâlde daha önemli bir bilgi geldi.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Muhtemelen bir bürokratından bilgi alıyor, siz devam edin lütfen.

MURAT ÇAN (Samsun) - Anladım, tamam.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Siz devam edin, Dışişleri bürokrasisi sizi dinliyor.

MURAT ÇAN (Samsun) - Kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın bütün mirasını devralmıştır, en ufak bir eleştiride bulunmaya yeltenmemiştir, borçlarını da son kuruşuna kadar ödemiştir. Dolayısıyla burada kastedilen "uydu devlet"in ciddi anlamda hem sizin tarafınızdan açıklığa kavuşturulması hem de Sayın Bakan tarafından cevaplandırılması gerekir.

Ben soruyu şöyle detaylandırayım: Acaba bu "uydu devlet" Süleyman Şah Türbesi'ni geri taşıyan devlet midir, Trump'ın mektubunu iade eden devlet midir, Rahip Brunson hadisesinde geri adım atan devlet midir yoksa sayaçlı kapıda bekleyen devlet midir; beyzbol fotoğrafına, sopalı fotoğrafa maruz kalan devlet midir; 1 Mart tezkeresini Meclisten geçirmeye çalışan devlet midir?

Teşekkür ediyorum.