| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Kişisel Verileri Koruma Kurumu c) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu ç) Türkiye Adalet Akademisi d) Hâkimler ve Savcılar Kurulu e) Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu f) Anayasa Mahkemesi g) Yargıtay ğ) Danıştay |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2023 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Bizim bir adımız var, o da şanla, şerefle elli dört yıllık Milliyetçi Hareket Partisidir. Yersiz nitelemelere gerek yoktur; bizim görüşlerimiz açık, net, hukuki temele dayanan ve kaynağını Anayasa'dan alan görüşlerdir. Kuşkusuz hiçbir kimse ve organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği esasına aykırı hiçbir fiil ve faaliyet koruma göremez, bir hakka sahip olamaz. Yüksek yargı dâhil tüm sistemin, kurum ve kuruluşların, Türk devletinin varlık ve bekasını, Türk milletinin birlik ve bütünlüğünü, cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerini yaşatma ve koruma anlayışına uygun davranması da şarttır. Sayın Yıldız da sabah bu anlayışla partimiz görüşlerini ifade etmiştir.
Değerli milletvekilleri, hukukun sağlıklı işlemesi, adaletin doğru tecelli etmesi şüphesiz ki hepimiz için hayati önemdedir. İnsanlarımızın adaletli ve hakkaniyetli bir sosyal düzen içerisinde yaşaması, hukukun üstünlüğü prensibinin hâkim kılınmasına, hak ve özgürlüklerin uygulamada da güvence altına alınmasına bağlıdır. Kişi ve kurumların, çeşitli güç unsurlarının faaliyetlerinin çerçevesi kanunlarla çizilen hukuk devleti kurallarına göre sınırlandırılması, güçlünün değil haklının korunması toplumsal ahengin ve huzurun tesis edilmesi bakımından devletin en temel görevlerindendir. Nitekim Türkiye Yüzyılı ilkelerinden biri de bu olarak açıklanmıştır. Sağlam teminatlara bağlanmış yargı bağımsızlığı demokratik rejim için hayati önemdedir. Herkes için güvenilir, etkili, erişilebilir, adil ve makul sürede dağıtılan bir adalet hizmeti oluşturulması da hukuk devletinin vazgeçilmezidir. Türkiye, yakın dönemde hukuk ve yargı sistemiyle ilgili anayasal ve yasal düzeyde köklü düzenlemeler yapmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle daha demokratik ve adil, tarafsız ve bağımsız bir yargı düzeninin tesis edilmesi sağlanmıştır. 16 Nisan 2017 halk oylamasında kabul edilen Anayasa değişikliğiyle yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığı da anayasal kural hâline getirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle başlatılan idari yapıdaki değişimin sistemin özüne ve ruhuna uygun, demokratik, katılımcı ve kapsayıcı yeni anayasayla taçlandırılması gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde bu anlayışa uygun, hak ve özgürlükleri öne çıkaracak yeni bir anayasa yapmak da öncelikli hedeflerimizdendir.
Sayın Bakanım, Bakanlığınız kapsamındaki bir başka konu olan, bugün çok da gündeme getirilmeyen kişisel verilerin korunmasıyla ilgili ben birkaç söz söylemek istiyorum. Kişisel verilerin korunması, disiplinler arası bir alandır ve açık rızanın usulüne uygun alınıp alınmadığı, kişisel verilerin elde edilmesi ve saklanması hususunda hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığıyla, teknik işlemlerde ve yazılıma ait bir güvenlik açığı olup olmadığıyla ilgilidir ancak bu meseleler çok hızlı işleyen, gelişen ve değişen, bu nedenle de teknolojiyle birlikte hukuki olarak da yetişmekte zorluk çekilen bir husus olarak dikkat çekmektedir. Kişisel verilerin korunması bireylerin mahremiyet haklarının temel bir parçasıdır. Bu, yalnızca etik bir zorunluluk değil, aynı zamanda hukuki bir gerekliliktir. Gelişen teknolojiyle birlikte artan veri ihlalleri ve siber saldırılar kişisel bilgilerin korunmasının önemini daha da artırmıştır. Bu bağlamda, devletin, vatandaşlarının verilerini koruma sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluk uygun bir bütçenin ayrılması yanında, yeterli derinlikte güvenlik önlemleri ve sürekli güncellenen veri koruma politikalarının uygulanmasını da gerektirmektedir. Hızla gelişen teknoloji yeni veri toplama ve işleme yöntemleri yaratmaktadır. Bu da kişisel verilerin nasıl korunacağına dair sürekli güncellenen yöntemler ve stratejiler geliştirilmesini gerektirmektedir. Kötü niyetli siber tehdit aktörleri güvenlik açıklarını bulmak ve sömürmek için sürekli yeni yollar aramaktadır.
Çeşitli ülkelerdeki veri koruma yasalarının karmaşıklığı ve sürekli değişimi tüm organizasyonları uyum konusunda zorlamakta, farklı ülkeler arasındaki sınıraşan veri transferleri de veri koruma standartlarında tutarsızlıklara ve yasal risklere yol açabilmektedir. Büyük veri analitiği kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi çalışmalarını artırmakta, bu da gizlilik ve şeffaflık konularında yeni sorunları ortaya çıkarmaktadır. Veri ticaretini öne alan şirketlerin cazip ama veriye aç uygulamaları, kullanıcıların çoğunun, kişisel verilerinin ne şekilde toplandığını, kullanıldığını ve paylaşıldığını anlamakta zorlanmasına yol açmaktadır. Bu anlamda, kullanıcıların bilgi güvenliği konusunda daha fazla savunma ihtiyacı doğmaktadır. Bilinçsiz verilmiş izinle ya da izinsiz olarak elde edilmiş verilerin reklamcılık ve pazarlama faaliyetlerinde kullanılması bireyleri istenmeyen reklamlarla bombardıman altında tutabilmektedir. Diğer yandan, yine çoğunlukla yasa dışı şekilde sızan kişisel verilerin birleştirilmesiyle bireylere karşı birçok dolandırıcılık yöntemi de oluşturulmaktadır. Vatandaşların kişisel verilerinin korunmasını sağlamak için gerekli olan teknolojik altyapının, eğitim programlarının, mevzuat çalışmalarının ve uyum denetimlerinin sağlanması, veri koruma standartlarının gelişmelere uygun olarak güncellenmesi ve kamuoyunun kişisel verilerin önemi konusunda bilinçlendirilmesi hem vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak hem de uluslararası alanda ülkemizin veri güvenliği konusundaki itibarını güçlendirecek adımlar olacaktır.
Bu konularda Bakanlık ve kurum olarak önemli bir sorumluluğa, yetki ve göreve sahipsiniz. Bu konuda yaptığınız eğitim, konferans ve bilinçlendirme çalışmalarıyla, takip ve verilen cezalarla uygulama etkinliğine sahip olmanızdan memnuniyet duyuyoruz. Bununla birlikte, önümüzdeki dönemin en önemli konularından olacağı açık olan bu hususta, varsa kapasite eksikliğinin giderilmesi, gelişmelere uyumlu dinamik bir yapı ve mevzuatın oluşturulması gerektiğini de ifade etmek istiyorum.
Bu düşüncelerle Bakanlığınız ve bağlı kuruluş bütçelerinin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.