Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Kişisel Verileri Koruma Kurumu c) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu ç) Türkiye Adalet Akademisi d) Hâkimler ve Savcılar Kurulu e) Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu f) Anayasa Mahkemesi g) Yargıtay ğ) Danıştay |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .11.2023 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli heyetimiz, değerli milletvekillerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii aramızda çok sayıda hukukçu var, hele yanımda Baro Başkanlığımızı da yapmış bir hukukçu var, bu nedenle adaletle ilgili konuşurken biraz seçerek, biraz da Başkanımdan da onay alarak katkı vermek üzere söz aldım.
Şimdi, Bakanlığınız bütçe görüşmeleri esnasında özellikle Barolar Birliği üzerinden oluşturulan, avukatlarımızın taleplerine yönelik bilgileri sizinle paylaşmak isterim. Avukatlarımız isterler ki adli yardım ödenekleri artırılsın ama bunun için Avukatlık Kanunu'nun 180'inci maddesinde bir değişim yapmak gerekiyor elbette ve birikmiş olan adli yardım ödeneklerini yapabilmeleri için de ek bütçe talepleri var. Bakanlığınızın -aralık ayında ilan edip Ocak 2024'ten itibaren geçerli olacak şekilde- CMK tarifesindeki ücretlerin avukatlık asgari ücret tarifesiyle eşitlenmesi temel olmakla birlikte, en azından enflasyonun ve yeniden değerleme oranlarının üstünde bir artış yapılmasını talep etmektedirler. Avukatların asgari ücrete kadar olan gelirlerine vergi muafiyeti sağlanması hususu da başka bir talepleri. CMK ödemelerinde KDV'nin en azından yüzde 1'e veya uygun seviyelere düşürülerek maliyetlerden kurtulması isteniyor aynı zamanda. Baroların avukatlara verdiği hizmette aksama olmasını önlemek üzere sıfır ile beş yıl arasında kıdem aralığındaki meslektaşlarının aidat borçlarının hazinece karşılanması talep ediliyor. Kamuda çalışan avukatlar için zorunlu mesleki sorumluluk sigortası yapılması ve bunun da bütçeden karşılanması talep ediliyor. Yine, avukatlarımıza yönelik şiddetle mücadelede kullanılmak üzere ayrı bir bütçe oluşturulması ve bunun engellenmesi için bir talep var. Her türlü avukatlık hizmetlerinin de KDV'sinin yüzde 8'e düşürülmesi ve deprem bölgesindeki dosyalarda adli yardım hükümlerinin uygulanması talepler arasında.
Yargıya yönelik de talepleri var yine hâkimlerimiz ve savcılar üzerinden. Tabii, yargı bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün, bu anlamda Anayasa'nın üstünlüğünün sağlanması ve Anayasa Mahkemesinin saygınlığının korunması yargıda beklenen şeylerdir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması, bu bağlamda hâkimlere meslekî tazmin yükümlülüğünün getirilmesi, hukuk fakültelerinin niteliğinin artırılması ve hukuk mesleklerine kabulde devlet sınavının süresinde hayata geçirilmesi. Yargı reform paketlerinizde ve İnsan Hakları Eylem Planı'nda altı ay içinde yapılacağı vadedilen coğrafi teminat verilmesi ve onun yerine getirilmesi ayrıca bir taleptir. Hâkimlerin, savcıların verdiği kararlar yüzünden sürgün yeme endişelerini gidermek üzere bunun derhâl uygulanması gerekmektedir.
Yine, uzlaşmacılık da dâhil uyuşmazlık çözümlerinin tamamının hukuk mesleği olarak kabul edilmesi, hukuk mesleklerinin hukuki eğitim almamış kişilerce icrasını sağlayan düzenlemelerin kaldırılması talep edilmektedir. Hukuki koruma sigortasının tüm yurttaşlar için uygulanabilir olmasını sağlayacak teşviklerin bulunması. Yine, yargı reformu çalışmalarında Venedik Komisyonu raporlarında getirilen önerilerin öncelikli düzenleme konusu yapılması; örneğin, sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması.
Bunları size yazılı okudum Sayın Bakan, bir de gönlümden bir şeyler okumak istiyorum, vaktim var nasıl olsa. Şimdi, Sayın Bakanım, gerçekten de -her hatip değindi aslında- adalete hepimizin çok ihtiyacı var. Günümüzde basına yansıyan, hepimizin bildiği, tanık olduğu şiddet ortamının giderilmesiyle ilgili yasal düzenlemeler, kiracı ve ev sahibiyle ilgili yaşanılan aksaklıklar ve burada ortaya çıkan şiddet olaylarına karşı düzenlemeler veya iş dünyasının kendini güvencede hissedebileceği ve yatırımlarını ülkeye getirebileceği düzenlemeler; bütün bunların hepsi sizin Bakanlığınızın içinde ve sorumluluğunda olan işlerdir. Farkındaysanız Türkiye'ye uzun zamandır dışarıdan yatırımcı getirmekte güçlük çekiyoruz. Bunun nedeni ülkemizde hukuk sistemine olan... Yani "Ben yargı eliyle, Anayasa'yla hukuk yoluyla kendimi, şirketimi koruyamayacağım." endişesiyle buradan yatırımlarını çeken şirketlerin tanığıyız. Bizim ülkemiz için faydalı ve asıl ihtiyacımız olan şey bunlara bu güvenceyi verecek düzenlemeleri yapmakla başlar. İşin doğrusu, bu düzenlemeler içinde de birinci adım kendi insanımızdan önce kendimize sahip çıkmayla başlar. Seçilme haklarını verdiğiniz, "Seçilebilir, evet, ehildir." yetkisi verdiğiniz hâlde cezaevinde esir tutulan arkadaşımız için Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara uymamak Türkiye'nin itibarını düşürmek açısından büyük bir örnektir. Asıl yapmamız gereken şey, kendimizle ilgili, kendi yurttaşlarımızla ilgili bu düzenlemeleri sağlayabilmektir. Mademki bu kardeşimizin seçilme ehliyeti vardı yani neden ona belge verdik, milletvekili yaptıktan sonra neden onu serbest bırakmıyoruz, neden Bakanlığınız bu konuda herhangi bir girişimde bulunmuyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi niye buna sahip çıkmıyor? Buradan başlamak gerekiyor asıl ve vatandaş daha sokakta şunu söylüyor, diyor ki: "Milletvekilini kollayamayan Meclis, Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanı vatandaşını kollayamaz." O yüzden oradan başlamak gerekiyor. Hepimizin beklentisi Türkiye'de adil bir yargılama sisteminin gelmesidir, hepimizin beklentisi kendimizi güvence altında hissedeceğimiz bir yasal düzenlemenin gelmesidir. Vaatlerle olmaz Sayın Bakan. Bunun için yirmi bir yıllık, yirmi iki yıllık bir yetki iktidarınıza verildi ama şu anda maalesef bunlar sadece vaatten öteye gidemiyor. Bakın, tarım çiftçisinin uğradığı zararları kollamak sizin görevinizdir. Enflasyon altında ezilen çiftçiyle ilgili Hükûmetin vermediği fiyat farkını kollamak sizin adalet sorumluluğunuzdadır ve kollamak zorundasınız. Yıkılan ve hepimizin çok üzüldüğü depremdeki sorunlara ilişkin, Adalet Bakanlığınızca, daha şimdiye kadar, zincirin hangi halkasında sorumluluk olduğuna ilişkin bir bulgunun kamuoyuyla paylaşılıp bu konuda ilgililerinin suçlandığı ya da ceza aldığı bir durumu göremedik. Benim asıl görmek istediğim şey, bu konuda sorumlu olanların, bundan sonra da yaşanacak olan doğal afetlerle ilgili sorumluluklarını yerine getiremeyen -kamu ya da özelde kim varsa- ilgililerin bu sorumluluklarından dolayı cezai şartlarını şimdiden belirlemenize ve yarın yaşayacağımız depremle ilgili önlemleri almayan yetkililer için herhangi bir şey yapıp yapmadığınıza bakıyoruz biz. Uzun zamandır süren doğal afetlerden zarar gören, sellerden yakın tarihte kaybettiğimiz -başımız sağ olsun hepimizin- depremlerden kaybettiğimiz insanlar için, görevlerini yerine getirmeyen yöneticilerle ilgili, adaleti sağlamak üzere sizin sorumluluğunuz var; o yüzden hepimiz bekliyoruz. İşin doğrusu umudumuz yok, işin doğrusu adaleti yerine getirmeyle ilgili vatandaşın bir umudu yok ama bugünden itibaren yapacağınız herhangi bir tablo bizde umut yaratabilir, iş insanlarını buraya çekebilir. Dolayısıyla Türkiye'de de demokrasiye olan özlemi biraz azaltmış oluruz. Bu yolda bir çaba gösterebilmeniz ümidi ve katkısıyla biz de elimizden geleni yapar, bütçe için verdiğiniz değerlendirmeye teşekkür ederim.
Hazıruna saygılarımı sunuyorum.