ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Değerli milletvekilleri, Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu Divanı ve Sayın Bakan; ülkenin mevcut hukuk sistemine dair söylenecek çok şey var aslında. Uyulmayan AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları, bütün ağırlığıyla devam eden tecrit, yasaklarla yürütülen bir yönetim anlayışı, cezaevlerinde yaşanan yoğun hak ihlalleri, birçok meslek grubunun yaşadığı sorunlar, baroların ve özellikle stajyer avukatlar olmak üzere tüm avukatların yaşadığı yoğun sorunlar, yargıdaki liyakatsizlik ve kadrolaşma... Sayılması gereken çok sorun var ama zamanın çok dar olması nedeniyle tutuklu basın emekçileri ve yargılamalardan bağışık tutulan siyasetçilerden söz edeceğim.

Çağımızda toplumların hakikate ulaşmasını sağlayan önemli iki güç, basın özgürlüğü ve bağımsız yargıdır. Yıllardır ülkeyi yöneten iktidar ikisini de tekeline almaya çalışmaktadır. Bu sayede tamamen kontrolsüz bir güce dönüşme amacı güdülmektedir. Uzun ve sistematik bir sürecin sonucunda Türkiye'de yargı kuvveti fiilen lağvedilmiş ve talimatlara bağlanmış, bağımlı bir yargı inşa edilmiş durumdadır. Basının ve yargının temel işlevinden yoksun bırakıldığı toplumlarda despotik yönetimlerin ortaya çıkması da kaçınılmazdır. Bugün iktidarın iştihanı kabartan da bu despotik yönetim arzusudur. Geldiğimiz noktada, AKP-MHP iktidarı yargıyı ele geçirecek her türlü yolsuzluğa ve hukuksuzluğa karşı bir koruma kalkanı oluşturmuştur. Paralelinde, hakikat peşinde olan onlarca gazeteciyi tutsak alarak toplumun kontrolüne ve baskısına engel olmanın yolları açılmaktadır. Bugün AKP'nin veya ortağının üyesi olmak yargıya karşı bağışıklık görevi görmektedir.

Mardin Kayyumu Mustafa Yaman hizmet karşılığı olmayan 1 milyar 180 milyon TL borç bıraktı belediyeye. Mardin Kayyumunun cezalandırılması beklenirken İçişleri Bakanlığına mülkiye müfettişi olarak terfi ettirildi. Bu ülkede yapılan kötülükler muhakkak ki ödüllendiriliyor. Hatırlayalım, Rabia Naz Vatan'ın ailesinin Nurettin Canikli hakkında iddia ettiklerine dair soruşturma açılması engellendi. Yeldana Kaharman'ın ölümünde AKP Milletvekili Tolga Ağar hakkında mevcut iddialara rağmen soruşturma dahi açılmadı. Melih Gökçek hakkında 10 milyar TL'yi bulan yolsuzluk, rüşvet ve rant iddiaları soruşturulmadı. Soruşturmak için cesaret mi gerekiyordu? Peki, neden? Şenyaşar ailesi katliamının başfaili AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız neden korunuyorsa aynı sebepten; Nadira Kadirova dosyasında AKP Milletvekili Şirin Ünal neden soruşturulmuyorsa aynı sebepten.

Adil ve bağımsız bir yargıdan yoksun kalan yurttaşların gerçeğe ulaşması ancak basın özgürlüğüyle mümkün olmaktadır. Toplumun bu imkânını yok etmek isteyen iktidar, var gücüyle basını hedef almaktadır. İktidar, hakikatte ısrarcı olan muhalif gazetecileri ve özgür basını tutuklama ve gözaltılarla dizayn etmeye çalışmaktadır.

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün hazırladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye 180 ülke arasında 165'inci sırada ve "vahim" kategorisinde bulunmaktadır. Her yıl onlarca Kürt gazeteci ve özgür basın çalışanı gözaltına alınmakta ve tutuklanmaktadır. Dicle Müftüoğlu, Sedat Yılmaz, Celalettin Can ve onlarca gazeteci keyfî olarak tutuklanmıştır.

İktidarın basın özgürlüğü politikası toplumsal tahakküm yaratma amacına dönüktür. Buna dair durumu çarpıcı bir örnekle vurgulamak gerekiyor. Abdurrahman Gök, Kemal Kurkut'un katledildiği anı fotoğrafladığı için yıllardır baskıya maruz kalmaktadır. Tutuklanan Abdurrahman Gök'ten esasen bu hakikati topluma ulaştırmanın intikamı alınıyor. Bakın, yalnızca İmralı tecridinin hukuksuz olduğuna vurgu yaptığı için Merdan Yanardağ tutuklandı. Sansür yasasıyla bu baskıların daha ileriye taşınacağını da biliyoruz.

Bugün yargı baskı aracına dönüştürülmüş durumdadır, basını da tümüyle ideolojik bir aygıta çevirme amacı açıkça görülmektedir ancak toplumun ahlaki ve politik yapısı iktidarlar karşısında beş bin yıldır direniyor ve hakikatte ısrarcıdır. Bilinmelidir ki iktidarın tahakkümü karşısında yine toplumsal özgürlük ve hakikat arayışı galip gelecektir, özgür basın galip gelecektir, adalet arayışı galip gelecektir.

Teşekkür ederim.