KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, görevinizin hayırlı olmasını diliyor, kapsamlı sunumunuz için de teşekkür ediyoruz.

Birleşmiş Milletlerin 2023 Dünya Gıda Güvenliği Raporu'nda 2022 yılında 735 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kaldığı, sayının 2019 yılına göre 122 milyon arttığı, dünya nüfusunun yüzde 29,6'sı olan 2,4 milyar insanın gıdaya sürekli erişiminin bulunmadığı belirtilmiştir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2022 İnsani Gelişme Raporu'nda da Küresel İnsani Gelişme Endeksi'nin son iki yılda gerilediği, dünyanın daha fazla yoksulluk ve adaletsizliğe sürükleneceği belirtilmiştir. Türkiye ise İnsani Gelişme Endeksi'nde en yüksek kategori olan "çok yüksek insani gelişme" kategorisine 2019 yılından itibaren üst üste 3'üncü kez girmiş ve 2021 yılında 6 basamak birden yükselmiştir. Bilindiği üzere Dünya Bankası da Türkiye'yi üst, orta gelirli ülkeler arasında göstermektedir. Ülkemizde yoksulluk ve gelir dağılımı verileri son yıllarda şu şekildedir: Yoksulluk ve yaşam koşulları istatistiklerine göre süreli yoksulluk oranı 2020 yılında 21,9; 2021'de yüzde 21,3; 2022'de yüzde 21,6 olmuştur. Bu oranın 2023 yılında yüzde 21,5; 2024 yılında ise yüzde 20,8 düzeyine inmesi öngörülmektedir.

Gelir dağılımı istatistiklerine göre de Gini katsayısı 2020 yılında 0,410; 2021'de 0,401; 2022 yılında 0,415 olmuştur. Gini katsayısının 2023 yılında 0,415 olması beklenmekte, 2024 yılında ise 0,400'e ineceği tahmin edilmektedir. Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği paya oranı 2020 yılında 7,8; 2021'de 7,6; 2022 yılında 7,9 olmuştur. Ülkemizin gelir dağılımı ve yoksulluk verilerinde 2022 yılında kısmi bir bozulma görülmekle birlikte sonraki yıllarda iyileşme yönünde ivme kaydetmesi beklenmektedir. Ülkemizde sosyal yardım ağıyla sosyal yardıma ihtiyaç duyan her insanımıza ulaşılması sağlanmaktadır. Söz konusu, geniş yardım ağı, pandemi döneminde de ilave yardım programlarının etkin bir şekilde uygulanmasında önemli bir rol oynamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi devleti yaşatmanın yolunun insanı yaşatmaktan geçtiğine, ülkelerin değerinin insanlarına verdiği değerle artacağına ve istikbale güvenle bakabilmek için her bir vatandaşımızın onurlu bir yaşam sürmesinin temin edilmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu itibarla, istikrarlı ekonomik büyümenin sağlanması ve güçlü bir üretim ekonomisinin tesisi suretiyle üreten, istihdam yaratan ve üretilen değerden bu süreçte yer alan her kesimin katkısı ölçüsünde adil pay almasını sağlayan, yoksulu gözeten, gelir dağılımını adaletli kılan bir sosyal refah düzeyinin oluşturulmasına yönelik politikalara önem ve öncelik vermekteyiz.

Ülkemizde asgari gelir desteği uygulamasına geçilmesinin ve bunun hak temelli olarak yasal bir güvenceye kavuşturulmasının uygun olacağı, ayrıca ev kadınlarına prim desteğiyle birlikte emeklilik hakkı verilmesi ve işsiz her aileden bir kişiye iş imkânı sağlanması görüşündeyiz. 3294 sayılı Kanun uyarınca gelir testine göre hane içindeki kişi başına düşen geliri aylık net asgari ücretin 1/3'ünden az olan kişilerden fakir ve muhtaç durumda bulunanlar sosyal yardımlardan yararlanabilmektedir. Bu gelirin altında geliri bulunmakla birlikte yardım alamayan aileler olabileceği gibi geliri bu seviyenin altında kalan ailelerin hepsi aynı tutarda yardım alabilmektedir. Örneğin, hane içindeki kişi başına düşen geliri 3.700 lira olan ile 2 bin lira olanlar aynı tutarda yardımlardan yararlanabilmektedir. Mevcut sistemin asgari gelir desteği uygulamasına dönüştürülmesi hâlinde, asgari gelir desteği ile hane halkı geliri arasındaki fark kadar tutar vatandaşlarımızın banka hesaplarına her ay düzenli olarak yatırılacaktır. Böylelikle hakkaniyete uygun, hak temelli bir sisteme geçilecektir. Bu uygulama "vatandaşlık temel geliri", "garanti edilmiş gelir" gibi farklı isimlerle de olsa birçok ülkede bulunmakta olup genel olarak belirli gelir seviyesine erişene kadar ailelere yönelik destekleme ödemesi yapılması şeklindedir. Gerek Milliyetçi Hareket Partisinin gerekse AK PARTİ'nin seçim beyannamelerinde de asgari gelir desteği, ev kadınlarına emeklilik hakkı ve işsiz her aileden bir kişiye iş bulunması doğrultusunda görüşlerimiz ve vaatlerimiz bulunmaktadır. İnşallah, bu dönemde bu vaatlerimiz gerçekleştirilecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; millî ve manevi değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında, millî bütünlüğün ve dayanışmanın pekiştirilmesinde aile kurumu büyük önem arz etmektedir. Türk toplumunun temel taşı olan ailenin ekonomik ve sosyal gelişmelerin yol açtığı olumsuz gelişmelere karşı korunması gerekmektedir. Modernleşme, kentleşme ve küreselleşme süreçlerinin ortaya çıkardığı geniş aileden çekirdek aileye dönüşüm, göç, boşanmalardaki artış gibi yapısal sorunlarla karşı karşıya kalan aile kurumunun güçlendirilmesi ve aile bireyleri arasındaki bağlılığı ve aile bütünlüğünü koruyucu politikalar geliştirilmesi önem arz etmektedir. Ailenin her türlü zararlı eğilimden korunması, sağlıklı nesillerin yetişmesi, dinamik nüfus yapısının ve kalkınmanın istikrarlı bir biçimde sürdürülmesini teminen aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik politikaların iş hayatı ve sosyal hayatın her alanına nüfuz edecek şekilde uygulamaya konulması ihtiyacı sürmektedir. Aile ve evlilik kurumu ile aile bireylerinin güçlenmesine yönelik takip edilecek stratejileri, hedefleri ve yürütülecek faaliyetleri içerecek Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'nın tamamlanarak uygulamaya konulmasını çok önemli görüyoruz. Boşanmaların altında yatan temel sorunların incelenerek sayısının azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılması da önem arz etmektedir. Evliliğin kuruluş ve işleyişinde, çocukların yetiştirilmesinde yaşanan muhtemel sorunların çözümüne katkı sağlamak veya boşanma düşüncesinde olan çiftçilerin süreci sağlıklı yönetebilmelerine destek amacıyla başlatılan aile danışmanlığı hizmeti daha da geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Aile ve Gençlik Fonu kapsamında evlenecek gençlerin ekonomik ve sosyal açıdan evliliklerini daha sağlam temeller üzerine kurmalarının desteklenmesi önemli bir gelişme olacaktır. Aile yapısındaki dönüşümleri anlamak için periyodik araştırma faaliyetleri, aile yapısını olumsuz etkileyen kötü alışkanlıkların ve bağımlılıkların etkilerinin azaltılması amacıyla farkındalık eğitimleri, araştırmalar ve projeler sürdürülmeli ve geliştirilmelidir. Aileye yönelik sosyal hizmet ve yardımlarda ailenin ihtiyaçlarını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmek, bu ihtiyaçlara kapsamlı bir şekilde rehberlik ve danışmanlık hizmetleriyle cevap verebilmek amacıyla yürütülen Aile Sosyal Destek Programı yaygınlaştırılmalı ve altyapısı güçlendirilmelidir.

Kadınlar Türk milletinin asli gücüdür. Türkiye'nin geleceği kadınlarımızın üstleneceği yapıcı role, yapacakları değerli çalışmalara ve eşsiz fedakârlıklara yakından bağlıdır. Toplumun yarısını oluşturan kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal alandaki temsilini ve etkinliğini buna uygun hâle getirecek politikaları destekliyoruz. Kadınların iş gücüne katılımlarının artırılması, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması ve ülke refahının adil bir şekilde paylaşımı açısından kritik öneme sahiptir. Kadınların istihdamında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedilmişse de hâlen iş gücüne katılım oranları erkeklere göre düşük seviyededir. Kadınların değişen iş gücü piyasası dinamikleri doğrultusunda çalışma hayatında daha aktif yer almalarını sağlamak ve nitelikli kadın istihdamını artırmak üzere yürütülmekte olan finansal okuryazarlık seminerleriyle kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi, eğitimde ve istihdamda olmayan genç kadınları hedefleyen Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi, Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi gibi çalışmalar önemli katkı sunmakta olup devam ettirilmelidir.

Kadına yönelik şiddet, en önemli toplumsal huzursuzluk sebeplerinden biridir. Önemli insan hakları ihlallerinden biri olması yönüyle, kadına yönelik şiddetle mücadelenin sıfır tolerans ilkesiyle bütün kamu kurum ve kuruluşları ve sosyal taraflarla iş birliği içinde sürdürülmesi önem arz etmektedir. Kadınların maruz kaldıkları her türlü şiddetten korunması, kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi amacıyla şiddet önleme ve izleme merkezleri, şiddetle mücadele irtibat noktaları ve kadın konukevleri aracılığıyla önemli ve yararlı hizmetler verilmektedir. Yine, aile içi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi açısından Emniyet Genel Müdürlüğümüzün KADES programı da önemli bir uygulama olmuştur. Bunlarla birlikte, kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair düzenlemeler daha etkin uygulanmalı ve toplumsal farkındalık daha da artırılmalıdır, kadına yönelik aile içi şiddet araştırması güncellenerek araştırmanın sonuçlarına göre kanıta dayalı politika yapımına ve kadınlara yönelik şiddetle ve erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadeleye sıfır tolerans ilkesiyle devam edilmelidir.

İstanbul Sözleşmesi'nin feshiyle kadına şiddet sanki cezasız ve yaptırımsız kalmış, saldırıların sanki önü açılmıştır. 6284 sayılı Kanun yürürlüktedir, ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetle mücadelede kapsamlı düzenlemeler içermektedir. Bizim görüşümüze göre, İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamış, dahası toplumsal cinsiyet kimliğine ilişkin hükümleri aileyi, manevi değerleri, toplumsal düzen ve dengeyi tehdit etmiştir. Sözleşmeye imzacı olan ancak yürürlüğe sokmayan ya da çekilen de birçok ülke bulunmaktadır. Kadın cinayetlerini engellemek, şiddet vakalarıyla mücadele etmek sorumluluk mevkisinde bulunan herkes için başlıca görevdir. Ailenin korunması, şiddetin önüne geçilmesi konusunda kapsamlı bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç duyulduğu tartışılmazdır. Şiddetin ruhsal ve psikolojik yönü mutlaka analiz edilmelidir, ülkemizin şiddet haritası çıkarılmalı, şiddetle mücadelede ufuk ve yol açıcı çalışmalar yerine getirilmelidir, medyada da şiddeti özendirip teşvik edecek her türlü yayın ve haberden kaçınılmalıdır.

Güçlü ve sürdürülebilir bir toplumun önemli bir parçası olan çocuklar ülkemizin kalkınma hızı, gelişmişlik seviyesi ve uluslararası konumu bakımından geleceğimizin teminatıdır. Toplumumuzda çocuk hakları kültürünün yerleştirilmesi, çocuğun sosyal ve fiziksel çevresinin, çocuk adalet sisteminin, çocuk koruma sisteminin ve eğitim sisteminin iyileştirilmesi, çocuklara yönelik etkin bir izleme sisteminin geliştirilmesi amacıyla çocuk haklarını ve çocuk katılımını ön planda tutan politikalar içeren Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı bu yıl yürürlüğe konulmuştur. Her çocuğun aile ortamında bakımını sağlama kapsamında yürütülen aile odaklı hizmet modelleri yaygınlaştırılmalıdır. Bu yıl başlatılan Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi'yle koruyucu aile hizmet modelinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik eğitim, bilinçlendirme ve tanıtım faaliyetleri etkin bir şekilde sürdürülmelidir. Çocukların sağlıklı gelişiminde önem taşıyan okul ve okul sonrası sanatsal, sportif ve kültürel etkinlikler için mekânların ve uygulamaların artırılması gibi konularda politikaların geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmelidir. Maddi yoksunluk içinde bulunan ailelerin çocuklarına yönelik, çocukların öz aile veya yakınları yanında daha iyi koşullarda yetişmelerini sağlamak amacıyla ailelere sunulan sosyal ve ekonomik destek hizmetleri ile fırsat eşitliğini artırmaya, yaşam kalitelerini yükseltmeye ve potansiyel riskleri azaltmaya yönelik sağlık yardımı ve eğitim yardımı programları devam ettirilmelidir.

Çocuklar şiddet, cinsellik ve istismar içeren, madde bağımlılığını ve sigara kullanımını özendiren yazılı, görsel ve internet ortamındaki her türlü zararlı yayınlara karşı korunmalıdır. Bu kapsamda, çocuklara zararlı yayınlar ve uygulamalar için ihbar mekanizması oluşturulması ve Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulunun yeniden yapılandırılması önemli gelişmelerdir.

Zorla çalıştırma, dilendirme, kapkaç yaptırma, terör eylemlerinde kullanma gibi gayriahlaki ve yasa dışı baskılara ve şiddete maruz kalan çocuklar devletin etkin koruması altına alınmalıdır. Çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında mevcut kurumsal yapılar güçlendirilmeli ve mevsimlik tarım işleri kapsamında aileleriyle birlikte göç eden çocukların koşulları iyileştirilmeli ve çocuk işçiliği sona erdirilmelidir. Sokakta çalıştırılan veya çalıştırılma riski olan çocuklara yönelik koruyucu ve önleyici hizmetler kapsamında mobil ekipler güçlendirilmelidir.

Çocukların dijital risklerden, yazılı ve görsel medyanın zararlarından korunması ve bilişim teknolojileriyle yaşlarına ve gelişimlerine uygun olarak tanışmaları amacıyla oluşturulan sosyal medya çalışma grubunun çalışmaları büyük önem arz etmektedir. Bağımlılıkla mücadele amacıyla çocuklara ve ailelere yönelik bilinçlendirme çalışmaları ve eğitimler devam ettirilmelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşlılara dönük politikaların onların yaşlılık şartlarını hazırlayan gençlik ve aktif çalışma dönemlerini de kapsayacak şekilde şümullü olması önem arz etmektedir. Yaşlı bireylerin haklarını gerçekleştirebilecekleri, kendi ihtiyaçlarına ve taleplerine uygun hizmetleri alabilecekleri ve yaşam deneyimlerini gelecek nesillere aktarabilecekleri, her yaş için toplum inşa etmek vizyonunu ortaya koyan Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Yaşlı Hakları Ulusal Eylem Planı bu yıl kamuoyuyla paylaşılmıştır. 65 yaş üstü yaşlılarımızın korunması ve desteklenmesi amacıyla biyopsikososyal bakıma ihtiyacı olanların yaşadıkları mekânlarda gerekli olan bakımlarının yapılarak yaşamlarını kolaylaştıran Yaşlı Destek Programı insanımız tarafından gerçekten büyük bir takdirle anılmaktadır.

Ulaşımdan eğitime, çalışma hayatından sağlık hizmetlerine varıncaya kadar her alanda engellilerimize insanca bir hayat sunmak insani ve hukuki mükellefiyettir. Engelli bireylerin haklarını geliştirmek, eşit fırsatlara sahip olmalarını güvence altına almak engellilerin yetenekleri ve potansiyelleri doğrultusunda gelişmelerini, onların ekonomik ve sosyal refahını sağlamak devletin önemli görevlerinden biridir. Engellilere yönelik birçok hizmet uygulamaya konulmuş ve engelli memur sayısında önemli artış sağlanmıştır. Yakın zamanda yeni atamalar yapılacağı müjdeniz de sevindiricidir. Bununla birlikte, engellilerin genel ve mesleki eğitim, mesleki rehabilitasyon, kendi işini kurma, hibe desteği, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri daha da geliştirilmelidir. Ayrıca, engelli ve engelli yakını aylığının artırılması, engelli aylığı ödemesinde aile geliri yerine engellilerin kendi gelirlerinin esas alınması da yerinde olacaktır. Binaların engellilere erişilebilir hâle getirilmesi için raporlama sistemi hazırlanmış, şehirlerin erişilebilirlik standartlarına uygunluğunu arttırmak amacıyla belediyeler için kaldırımlar, yaya geçitleri, duraklar ve kent parkları konulu atölye çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bina, açık alan ve toplu taşıma aracıyla ilgili denetimler gerçekleştirilmekte ve erişilebilirlik belgesi verilmektedir. Çevresel ve fiziki şartların tümüyle engellilere uyumlu hâle getirilmesi için çalışmalar etkin bir şekilde sürdürülmelidir.

Şehitlerimizin emaneti ailelerine ve gazilerimize sahip çıkmak, korumak toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlamak devlet ve millet olarak vazifemizdir. Gazilerimize ve şehit ailelerine yönelik çok önemli haklar ve imkânlar sağlanmıştır. Elbette sağlanan hak ve imkânların onların hizmetleriyle ölçülmesi söz konusu dahi edilemez. En son, bu yıl yapılan düzenlemeyle bir yanlış uygulamaya son verilerek muharip gazilerimizin gelir ve iş durumuna bakılmaksızın hepsine aynı tutarda şeref aylığı ödenmesinin hükme bağlanması Kore ve Kıbrıs gazilerimizi sevindirmiştir. Şehit aileleri milletimizin engin ferasetine, emsalsiz maneviyatına emanettir. Şehitlerimizin eş ve çocuklarından biri ile anne, baba ve kardeşlerinden biri olmak üzere toplam 2 yakınına kamuda istihdam hakkı sağlanmıştır. Şehit çocuklarımızın biri haktan yararlanabilmekte olup hepsine sahip çıkılarak istihdam hakkı verilmesi görüşündeyiz. Şehit ve gazi çocuklarının her kademedeki eğitim harcamalarının devlet tarafından karşılanması yerinde olacaktır. İstihdam hakkından yararlanan gaziler ile şehit ve gazi yakınlarının büro işlerinde görevlendirilmesine dair 2018/4 sayılı Genelge'ye uyum mutlaka sağlanmalıdır. Şehitlerimizin anne ve babasına bağlanan aylıklar mutlaka artırılmalı, asgari ücretin altında kalmamalıdır. Şehitlerimizin yakınlarına sağlanan ÖTV'siz araç alma imkânından gazilerimiz de yararlandırılmalıdır. Terörle mücadelede yaralanmış olup mevzuata göre malul sayılmayanlardan ilgili nizamname hükümlerine göre derece tespiti yapılanlara bu dereceler esas alınarak belirlenen göstergeler üzerinden aylık bağlanmaktadır. Aylık bağlananlar vazife malullerine sağlanan istihdam hakkı, faizsiz konut kredisi, sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmaması, elektrik ve su ücreti indirimi, ücretsiz ulaşım gibi haklardan yararlanmaktadır ancak bazı gazilerimizin talepleri söz konusu nizamname hükümlerine göre derece tespiti yapılamadığı ya da sınırın altında kaldığı gerekçesiyle reddedilmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tamamlıyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun Sayın Kalaycı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Terörle mücadele esnasında yaralanmalarına, birçoğunun vücutlarında kurşun ve şarapnel parçaları bulunmasına rağmen gazi sayılmamakta, hiçbir haktan yararlanamamaktadır. Bu konuda 7082 ve 7091 sayılı Kanunlarla 15 Temmuz darbe teşebbüsünü püskürten kahramanlarımıza yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmiş, istihdam hakkı tanınmış ve diğer haklardan yararlanmaları sağlanmıştır. Terörle mücadelede yaralanmalarına rağmen malul sayılmayan gazilerimize de yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmeli, istihdam ve diğer haklardan yararlanmaları sağlanmalıdır. Gazilik onların haklarıdır, millet nezdinde zaten onlar gazidir, onurla taşıyacakları ve çocuklarına gururla anlatacakları gazilik unvanı mutlaka verilmelidir.

Bakanlık ve kurumlarımızın 2024 bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.

Saygılar sunuyorum.