Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .11.2023 |
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, sizi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum, yüce Meclisimize hoş geldiniz; Bakanlığınız da hayırlı olsun.
İnanıyorum ki bugüne kadar yurt dışında ülkemize yapmış olduğunuz birçok hizmeti bu Bakanlıkta da sürdüreceksiniz. Hiç olmazsa Avrupa siyasetinde görmüş olduğunuz nezaketi ve oradaki sosyal devlet uygulamalarını Bakanlığınız aracılığıyla Türkiye'ye yansıtabilirsiniz diye düşünüyorum.
Sayın Bakanım, birçok arkadaş farklı konulara değindi, ben birkaç hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Mevsimlik tarım işçileriyle ilgili olarak bu bütçede sizden önce Çalışma Bakanımıza, Tarım Bakanımıza ve Millî Eğitim Bakanımıza derdimi anlatmaya çalıştım. Süre kısıtlı, hızlıca şunu ifade etmek istiyorum: "Mevsimlik tarım işçileri" dediğimizde kadın ve çocukların mağdur olduğu bir çalışma hayatından bahsediyoruz. Bu konuda 2010 ve 2017 yılında yayımlanmış Başbakanlık genelgeleri var, gerçekten dört başı mamur mükemmel genelgeler; bu genelgeler koordinasyon görevini Çalışma Bakanına veriyor.
Sayın Bakanım, METİP I ve METİP II. METİP II Projesi olarak şu anda yürürlükte ancak maalesef bunun gereği uygulanamamakta. Bu konuda arzu ederseniz Bakanlık bürokratlarına da -2007 yılından beri ilgilendiğim bir konu- tecrübe aktarımında bulunabiliriz ama Bakanlığınızın lütfen METİP II Projesi'ni projeksiyon altına almasını rica ediyoruz.
Sayın Bakanım, Bakanlığınızla hiyerarşik olarak ilişkili olmayan ama siyaseten doğrudan sizi ilgilendiren iki konuya değinmeden önce çocuk evlerindeki personelin nitelik ve nicelik sorununa ilişkin uzmanların yaptığı tartışmaları da bu vesileyle size hatırlatmak isterim. Bakanlığınızın isminde "Aile" geçiyor ve aile benim de inanç olarak siyaseten, doğruluğuna, gerekliliğine, kutsallığına inandığım, Anayasa'mızda da yerini bulmuş bir kurum. Sayın Cumhurbaşkanı da sıklıkla aile üzerinden siyasi değerlendirmelerde bulunuyor. Anayasa değişikliği teklifine kadar giden birçok süreci tartıştık ancak maalesef, aileyi sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik olarak bir bütün olarak ele alıp destekleyen politikalar yerine aile karşıtı, şeytanlaştırıcı ve ötekileştirici düşmanlar yaratılarak bu siyaset güdülüyor. Kâh yaşam tarzı sebebiyle kâh bireysel tercihleri nedeniyle bir gün bir sporcu, diğer gün bir sanatçı, diğer gün bir siyasetçi hedef alınarak aile kurumunun kutsallığına atıfta bulunuluyor. Oysa siz de takdir edersiniz ki karşıtlıklar üzerinden bir politika geliştirilmez ancak doğru, zamanlı ve çerçeveli politikalarla aileyi güçlendirebiliriz.
Mesela, aileyle ilgili olarak sıklıkla bu şeytanlaştırmalar nedeniyle ben iki hususa dikkatinizi çekmek istiyorum; birincisi, televizyon dizileri. Bizim bir şekilde fonlamadığımız kanallarla ilgili benim söyleyeceğim bir şey yok ama bir, TRT; iki, doğrudan devlet kaynaklarıyla fonlanan Turkuvaz Medyaya ait kanalların aile dizilerini lütfen inceletiniz ve bunların sıklıkla ifade edilen kutsal aile metaforuna ne kadar hizmet edip etmediğini değerlendiriniz ve ilgililere bu konularda tavsiyelerde bulununuz. Bugün, TRT'nin Ertuğrul'dan Selahaddin'e kadar çarpıtılmış, kurgulanmış, gerçeklikten kopuk ve tamamen gündelik siyasi mesaj verme kaygısıyla dolu tarih dizilerinin onda 1'i kadar bütçeyi aileyle ilgili sosyal, kültürel programlara ve dizilere ayırıp ayırmadığını lütfen siz de bir kez daha denetletiniz.
Sayın Bakanım, ikinci esas konu, aileyle ilgili olarak zaman zaman birtakım dijital platformlar da hedef gösterildi ancak ben sizin dikkatinizi somut olarak sadece bir programa çekmek istiyorum. Bu hiyerarşik olarak Sayın Bakanlığınızla ilgili bir kurum değil, RTÜK'le ilgili; bunu Kültür Bakanımıza da sordum ancak bu programın aile üzerinde yarattığı tahribatı ele almadan Bakanlığınız ne kadar iş yaparsa yapsın, iğne ucuyla ne kadar kuyu kazarsa kazsın bu program âdeta bir lağım çukuru gibi gelip bütün emeğinizin üzerini kapatmaktadır ve ne gariptir ki bu program Sayın Cumhurbaşkanımızın kontrolünde olan kişiler ve kanallar tarafından yayınlanmaktadır. Ben burada sadece sizin değil bütün AK PARTİ'li arkadaşların da dikkatini bu hususa çekmek istiyorum. ATV'de yayınlanan, Esra Erol isimli hanımefendinin sunduğu program en çok şikâyet alan 3 programdan 1'i olarak tanımlanmış olmasına rağmen bugüne kadar bu programın her gün günde toplam beş altı saat âdeta toplumun içindeki ifrazatı, lağımı reyting rakamlarına göre her gün 10 milyon insana kusmasına neden müsaade edilmektedir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bununla ilgili şöyle kısa bir Google'lama yaptım, önce bunları okuyup okumamakta tereddüt ettim, biraz da böyle utandım ama sonra her gün 10 milyon kişiye bunlar izletiliyorsa ben de size hatırlatabilirim diye düşündüm. "Mükerrem'in on aylık bebeğinin babası sevgilisi Talip mi? Emine'nin evlatlık verdiği 12 yaşındaki kız çocuğunun babası Turgay mı? Akıllara durgunluk veren olay; 11 yaşında babası bildiği kişinin üvey babası olduğunu, 18 yaşında ise dayısının babası olduğunu öğrendi. Melahat'in 2 yaşındaki çocuğunun babası Muhammet Güneş mi? Betül'ün kocası şu mu? Beş aylık kızımın babası Enis değil, bilmem kim." Buna benzer burada yüzlerce örnek var.
AYTEN KORDU (Tunceli) - Kadınlar üzerinden yürütmeyin, cinsiyetçi politikaların parçası...
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Oradan bir laf atma geldi ama Lütfen insicamımı bozmasınlar.
Sayın Bakanım, bakınız, sanatçıları, sporcuları, dijital kanalları ve mecraları hedef alıncaya kadar iktidar Ziraat Bankasının, Vakıfbankın, Halkbankasının parasıyla fonlanan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)