TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Saygıdeğer Bakanlığımızın kıymetli bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, az önceki hatibimizin bizi de kastederek söylediği bir şey vardı; daha dün akşam Genel Kurul salonunda aynı şeyi söyledim, tekrar burada Sayın Genel Başkanımızın söylediğini dediği gibi ifade etmek istiyorum: "Kadın anadır, kadın ailedir, kadın vatandır, kadın her şeydir. Erkek de kadın da eşittir." diyorum ben.

Sözlerime başlıyorum, Sayın Bakanım, "Türk ve Türkiye Yüzyılı" ülkülerimize sağlıklı, sağlam temeller üzerine inşa edilmiş, küresel sistemin taarruzlarına dirençli bir aile kurumuyla erişilebilir bir sebeple şahsınızın nezdinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın tarihî sorumluluğunu da göz önünde bulundurarak Bakanlığımızın bütçesinin milletimiz ve devletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

İşte, bahsedilen bu cevherin, evlatlarımızın şekilleneceği, olgunlaşacağı yuva ve onların ilk sosyal çevresi olan karakterlerin büyük alanda şekillendiği ailedir. Bu cevherin korunması, zamanı geldiğinde ortaya çıkarılması da şüphe yok ki devletimizin asli görevidir. Bu sorumluluğun hakikat cevherine ulaşmak için de büyük önem arz ettiği ve hayatın özünün aile kurumunda can bulduğu da unutulmamalıdır.

Diğer yandan, güçlü ve sağlıklı bir aile kurumunun tesis edilmesi için gösterilecek her çabanın sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir millet için atılan adım olduğu inkâr edilemeyecektir. Bu manada, aile kurumunun teşvik edilmesi, gençlerimizin yükünün bir nebze olsun devletimizin şefkatli elleriyle azaltılması, evlatlarımızın ve ailenin mihenk taşı olan kadınlarımızın geleceğe umutla bakabilmesini sağlayacak bir düzenlemenin daha dün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşüldüğünü hatırlatmak isterim. Cumhur İttifakı eliyle getirilen Aile ve Gençlik Fonu kurulmasına ilişkin kanunun Cumhur İttifakı iradesinin kuru kuruya ahlaki öğüt veren bir nasihatçiden öte ortaya koyduğu eserlerle insan hayatında anlam bulunduran bir kanun olduğu ortadadır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in ifade ettikleri gibi, geleceğimizden tasarruf yapamayacağımıza göre gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız, onları hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız kuşku yok ki söz konusu olmayacaktır. Bu sebeple, Aile ve Gençlik Fonunun bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.

Diğer yandan, evlatlarımızın global sistemin tahakkümüyle ortaya çıkan tehditlere maruz kaldığı, modern aile yapısının temellerini binlerce yıl önce atan milletimizin üzerine titrediği aile kurumunun ciddi tehditlerle sınandığı bir dönemden geçilmektedir. Bunu görmek için aklı ve vicdanı kuşanmak ziyadesiyle yeterli olacaktır. Yani bir insan prototipi oluşturulma gayreti öjenik gibi sapkın düşüncelerin sözde medeni dünya tarafından kanlı bir şekilde pratiğe dönüştürülmek istendiği, kendisini ıslah ediciler olarak gören bozguncuların insan ırkını ıslah etmeye kalkıyor olması, kendi günahlarının faturasını uluslararası norm koyucu ve denetçi rolüyle aile kurumuna ödeten zihniyetin fütursuz bir şekilde saldırıya geçmesi, önümüzdeki sürecin Türk toplum yapısını, dolayısıyla Türk aile yapısını da çok daha ciddi tehditler beklediğinin habercisidir. Daha net konuşmak gerekirse her şeyden önemli olan aile kurumu Kızılderilileri yok eden, kara derilileri köleleştiren, sarı derilileri sömürgeleştiren, insanı itlaf edebilecek bir nesneye indirgemeye çalışanlardan milletçe öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. Türk milletinin binbir zahmet ve acı tecrübesiyle insanlık âlemine kazandırdığı geleneği, aile konusunda hakikatin anlamını buldurmaya yetecek, insanın dolayısıyla ailenin görev ve sorumluluklarını belirleyen dünya görüşüne sunması kâfi olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın lütfen, ilave bir dakika veriyorum.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, sürem kısıtlığı olduğu için fazla uzatmayacağım. Başımızın tacı olan engelli vatandaşlarımıza ödenen ve bu vatandaşlarımızın anasının ak sütü gibi hak olan ödemelerinin günümüz şartlarında yetersiz kaldığını takdirlerinize sunmak istiyorum. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan zamlarla dahi bu tutarın 4.300 TL civarında olacağı öngörülmektedir. Engelli vatandaşlarımızın hayatının hepimizden daha zor olduğu, tıbbi medikal ürünlere sürekli ihtiyaç duyduğu göz önünde bulundurularak engellilere verilen maaşın artırılmasının yerinde olacağı ortadadır. Gönlümüzden geçen, bu maaşın en azından en düşük emekli maaşıyla eşitlenmesidir.

Diğer yandan, kamuda engelli istihdamı konusunda ellerinde EKPSS puanlarıyla vereceğiniz müjdeyi bekleyen engelli vatandaşlarımızın beklentisini de dile getirmek istiyorum.

Bu vesileyle Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, iyi çalışmalar diliyorum.