ORHAN SARIBAL (Bursa) - Çok teşekkür ediyorum.

Sayın Komisyon Başkanım, değerli arkadaşlar; aslında tabii, bu araştırma komisyonunun özü de tam da bu meseleleri yerinde ve saatinde tartışmak ama Sayın Müdür sulama birlikleri meselesini açınca onu da örnekleyerek orada bir dağınıklığın çıkan kanunla toparlanıp daha iyi, işlevsel bir hâle geldiğini söyledi. Ben, uzun zamandır çiftçiyim, daha doğrusu hayatım boyunca çiftçiyim Bursa Karacabey, Mustafakemalpaşa bölgesinde ve bu Sulama Birlikleri Kanunu değiştiğinde biz de yine bu Meclisteydik. Sulama birlikleri kendi özgül ağırlıklarıyla çalışıyor idiler, daha sonra Devlet Su İşleri bünyesine alındı, oradan bir resmî görevli atandı ve bugüne kadar çiftçilerin hiç olmayan sulama paraları tarımsal desteklerden direkt Ziraat Bankasından da kesilmesine rağmen -çok üzgünüm- sulama birlikleri geçmiş döneme göre çok daha başarısız. Yabancı ot mücadelesinden tutun da kanaletlerin tamirine kadar bütün hepsinde ciddi bir zafiyet ve ciddi bir sorun var; yollara kadar acayip derecede sıkıntı yaşıyoruz, kendilerine defalarca bildirdim ve Türkiye'den de aldığım durum budur. Mesele, sulama birliklerinin değiştirilmesi değildi, sorun varsa onun sulama birlikleriyle beraber çözülmesine dairdi. Sulama birliklerinin balıkçı barınaklarının yapısal dönüşümünün bir örneği olarak sunulmasını doğru bulmadığımı özellikle sizinle paylaşmak isterim çünkü sulama birlikleri maalesef yabancı ot mücadelesinden tutun suyun düzenli verilmesine kadar, yosun tutma kapasitesinden tutun aktarımına kadar geçmiş yıllara göre çok daha kötü bir durumda. Bire bir yaşadığım için özellikle söylemek istediğim, sulama birliklerinin kamulaştırılması, özerkliğinin alınması, Devlet Su İşlerine bağlanması doğru değildir. 2016 Birleşmiş Milletler Türkiye'de Su Yönetimi Raporu'na uygun hareket edilmiştir; bu yanlıştır, doğru değildir. Dolayısıyla balıkçı barınaklarıyla ilgili eğer değişecek bir yöntem bulunacaksa bu yöntem buna benzer bir yöntem olmamalı diye sadece bilgilerimi sunmak istedim.