KOMİSYON KONUŞMASI

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, Değerli Bakan, değerli bürokratlar; ben de bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Öncelikle, Sayın Bakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir şairini kaybetti, siz de bir Bakan Yardımcısı kazandınız, Osman Boyraz'ı; o nedenle kutluyoruz. Yılda bir konuşsa da güzel şiir okuyordu. Kendisini kutluyoruz, kendisi İBB'de başladığı kariyerine -kara yollarını ve demir yollarını çok iyi bildiğini bildiğimiz için- Ulaştırma Bakanlığında devam ediyor. Kendisi çok sevdiğimiz bir hemşehrimiz, onu da ifade etmek isterim, Gürünlü. Ona da başarılar diyeyim, size de hayırlı olsun dileklerimizi iletmek istiyorum.

Şimdi, tabii, dünyada icat edilen ama sonra vazgeçilen bir sistemi Türkiye uygulamaya devam ediyor. Kamu-özel iş birliği hakikaten... Bu siyaset sayesinde hastaneye para ödemek için hasta olmanıza gerek yok; kara yollarına para ödemek için, yola para ödemek için yolcu olmanıza gerek yok, köprüden geçmenize gerek yok; geçseniz de geçmezseniz de ödüyorsunuz. Örneğin, Malatya Yazıhan'ın bir köyünde ömründe İstanbul'a gitmeyecek ya da Bursa'ya gitmeyecek birisi Orhangazi Köprüsü'ne para ödemek durumunda kalıyor. Sayın Cumhurbaşkanı 2022 yılının Mart ayında yaptığı açıklamada 2024 yılında kamu-özel iş birliği projelerinin hazineye olan yükünün neredeyse sıfırlanacağını söylemişti ama bu öngörü maalesef çıkmadı. 2024 yılında Karayolları Genel Müdürlüğünün 73,8 milyar lira garanti ödemesi yapacağını öngörüyoruz, Ulaştırma Bakanlığının 2024 yılı için öngördüğü garanti ödemeler 4,9 milyar lira. İki ödemeyi topladığımız zaman 78,7 milyara ulaşıyor ki bu, çok büyük bir para. Bunun 5 bakanlığın bütçesinden daha fazla olduğunu görüyoruz; İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığının. Bu, çok büyük miktar. Önümüzdeki üç yıl için sadece iki kurumun kamu-özel iş birliği projelerine yapması beklenen ödeme 400 milyar liraya yükseliyor. Bu kamu-özel iş birliklerindeki sözleşmeler mutlaka gözden geçirilmeli. Bu sorun daha büyümeden çözüm getirilmeli. Bu projeler devam edecekse bile ekonomik değerlendirmeler iyi yapılmalı.

Portekiz, Avrupa'da yaşanan kriz kamu-özel iş birliği ödemelerinin kamu maliyesi üzerindeki yükünü çok fazla artırınca bu sözleşmeleri gözden geçirdi. Mutlaka bu gözden geçirilmeli. Ayrıca, biliyorsunuz, AKP siyaseti yerliliği ve millîliği dilinden düşürmüyor. Keşke burada birazcık millî olabilse. Âdeta AK PARTİ iktidarının millî parası Türk lirası değil dolar. Hem rengini seviyorsunuz hem cinsini seviyorsunuz hem çıkan ülkeyi seviyorsunuz. Keşke burada biraz millî olsanız da bu garanti ödemelerini Türk parasına çevirebilseniz.

Tabii, bu yollar yapılıyor, sağ olun, elinize sağlık ama bir yağmurda birçok yol çöküyor. Arkadaşlarımız ifade ettiler, sadece son birkaç ayda çöken yollara baktığımız zaman, Ordu'da Karadeniz-Akdeniz Yolu sağanak sonrası çöktü; 4 Ekimde Giresun Güneysu Yolu çöktü, 8 metre derinliğinde çukur oluştu; iki gün önce Giresun'da yol çöktü; Zonguldak'ta 500 milyon liraya mal olan, Cumhurbaşkanı tarafından açılışı yapılan Kilimli Sahil Yolu on ayda 3'üncü kez çöktü; bunlar birkaç örnek. Hatırlarsak geçtiğimiz yıl da bir kar yağışında Gaziantep Kara Yolu iki gün ulaşıma kapandı, insanlar iki gün orada mahsur kaldı. Yani çok övünülecek şey var ama bunları da görmek lazım, koca Gaziantep Otoyolu kapandığından dolayı insanlar maalesef yolda kaldı.

Yine bu depremle ilgili -mutlaka takip ettiniz, siz de deprem bölgesindeydiniz, geldiniz mutlaka- bu deprem bölgesinde, örneğin, bizim ilimiz Malatya'da maalesef yollar kapalı olduğu için örneğin, Erkenek Tüneli trafiğe kapalı olduğu için yardımlar gelmedi. Yine kara yollarında yoğun kar yağışı nedeniyle maalesef iki gün boyunca hem yardımlar ulaşamadı hem askerler gelemedi; bizim ilimize salı akşamı asker gelebildi, uçak inebildi maalesef kar yağışından. Onu da ifade etmek isterim. Belki bu kar yağışı sizin eksikliğiniz değil ama kara yollarının açılması mutlaka sizin sorumluluğunuzda. Onu da ifade etmek istiyorum. Yine, Hatay'daki durumu biliyorsunuz. Bilirkişi raporları "Yapılmaz." demesine rağmen Amik Ovası'nın ortasına yapılan havaalanında pist yarıldı, en gerekli olduğu zamanlarda maalesef uçaklar uçamadı, kalkamadı.

Bir başka konu -arkadaşlarımız sıkça gündeme getiriyor- maalesef Türkiye'de sadece bu alanda değil birçok alanda bir cezasızlık var, yapanın yanına kâr kalıyor. Örneğin, Çorlu tren kazasında 25 kişi hayatını kaybetti, maalesef 2 makinist dışında cezalandırılan kimse yok. AK PARTİ'nin bir siyasi sorumluluk almamak gibi izlemiş olduğu bir siyaset var, bu sadece Ulaştırma Bakanlığına mahsus değil her alanda öyle yani maalesef... Bir yolu yaparsa AK PARTİ yapıyor, treni yaparsa AK PARTİ yapıyor, hızlı treni yaparsa AK PARTİ yapıyor; kazayı kim yapıyor? Kazayı makinist yapıyor, sizin hiç suçunuz, günahınız yok; onu da söyleyeyim.

Bir başka mesele, kangren olmuş mesele -Sayın Bakan, inşallah çözmek size nasip olur- taşeron meselesi. 90 bin işçi olduğunu söylüyor sizden önceki bakanlar ancak sendikaların verdiği rakama göre 150 bin civarında taşeron çalışan olduğunu biliyoruz. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kamuda taşeron düzenlemesinden tüm taşeronlar faydalanmıştı, 150 bin civarında çalışan işçi bu düzenlemenin dışında kalmış ve kamuda daimi işçi kadrosuna alınamamıştır; büyük bir mağduriyet vardır, Osman Bey de bilir bunu, Mecliste çalıştığımız dönemde... Düzenleme dâhilinde, kurumlarda çalışmalarına rağmen ihale şartnamesinde yaklaşık maliyetin en az yüzde 70'lik kısmının asgari işçilik maliyeti olması şartına takıldılar. Kamu kurumlarında ve KİT'lerde asıl işi yapan binlerce işçi kadrodan mahrum kaldı. Kiralık araç şoförleri, bilgi işlem merkezleri gibi personel giderlerinin yüzde 70'in altında düşebildiği birçok hizmet alımı içinde çalışanlar taşeron işçiliğe devam ediyor. 4 Aralık tarihinden önce çalışmış ama 4 Aralık günü, çalıştığı şirketin ihale yenilenmesinden kaynaklı kapsam dışı kalmış joker çalışanlar, danışmanlık ihaleleri kapsamında Karayollarında çalışan müşavir işçiler; Karayollarında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında, il özel idarelerinde köylere hizmet götürme birimlerinde hâlen 17.200 işçi taşeron olarak çalışmakta. Demiryollarına bağlı kurumlarda hâlen 6.300 civarında işçi taşeron olarak çalışmakta. PTT'nin de dağıtım görevlerinde hâlen 14 bin taşeron işçisi bulunmaktadır. Bu bizim sendikalardan aldığımız rakamdır, bunların da mutlaka güvence altına alınmasının, kadroya geçirilmesinin şart olduğunu belirtmek istiyorum. Biliyorsunuz, özellikle Karayollarında çalışan taşeron işçiler asıl işçi gibi çalışmakta, kışın karda, yağmurda görev yapmakta, maalesef bu insanlar da taşeron olarak çalışmaya devam etmekte.

Şimdi, dün gazeteci Çiğdem Toker Hatay Havalimanının ihalesinin 7 milyar 600 milyon civarında teklif veren bir firmaya verileceğini yazdı. Toker, ihalenin gizli tutulduğunu ve elektronik olarak yapıldığını aktardı. Resmî olarak henüz açıklanmayan ihalenin elektronik ihale olarak yapıldığı ve yaklaşık 7 milyar 600 milyon civarında teklif veren bir firmaya verileceğini -ismini de yazmış- iddia ediyor. Bu firmanın havalimanı sektörünü izleyenlerin çok yabancısı olmadığı bir firma olduğu söyleniyor. Adı daha önce Devlet Hava Meydanları İşletmesinin Sabiha Gökçen Havalimanı 2'nci pisti için 2022 yılında açtığı 3'üncü etap güçlendirme işini üstlenen ortaklıkta geçmiş, yine aynı firmanın birçok işi yaptığı söyleniyor; başta AFAD Başkanlığında olmak üzere, ayrıca, Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu'nu da inşa ettiği söyleniyor. Bunları da kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.

Ben şimdi biraz da Malatya'ya geleyim. Malatya, biliyorsunuz, çevre yolu olmayan tek ildi. Yıllardan beri "Yapılacak, yapılacak, yapılacak." denildi. Kuzey çevre yolunun temel atma töreni 28 Mayıs 2017'de o dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan tarafından yapıldı ve 2019 Ağustosunda bitirileceğini söyledi. Geçen sene yine açıklama yapıldı, "2023'te açılacak." denildi. Yıl bitti, kuzey çevre yolu hâlâ açılamadı, maalesef şimdi hâlâ bekliyoruz. Acaba şimdi, 2028'te mi açacaksınız? Onu da merak ediyorum.

Bir de hızlı tren meselemiz var. Devlet Demiryolları Taşımacılık Genel Müdürü Sayın Ufuk Yalçın yazın yaptığı açıklamada "20 Hazirandan itibaren hizmet vermeye başlayacak bölgesel tren seferiyle Antalya'yı Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı'na bağlayacağız." dedi yani Malatyalı yolcular Sivas'a gidecek, Sivas'ta bir süre bekleyecek, ardından hızlı trenle Ankara'ya gidecek. Malatya'ya hızlı tren müjdesi verilen tarih 2011 yılı, on iki yıl geçtikten sonra hâlâ geldiğimiz nokta bu. Yıllardır Ankara-Sivas hızlı treninin bir sonraki aşaması olarak dillendirilen Sivas-Malatya hattının yapımı bu açıklamayla çıkmaz sokağa girmiş durumda, "Sivas'a gidin, Sivas'tan trene binin." deniliyor. "Hedef 2023." deniliyordu daha önce, hedef şimdi 2053 mü olacak yoksa 2071 mi olacak Malatya'yla ilgili? Onu da kamuoyu merak ediyor.

Bir başka yol hikâyemiz var bizim. Bizim birçok ilçemiz birbirinden güzel ama Arapgir ilçemiz hem tarihî güzelliği hem doğal güzelliğiyle hakikaten önemli ilçelerimizden biri. Burada maalesef yıllardır söylüyoruz, Sayın Bakan sizin de dikkatinize sunmak istiyorum: Âdeta yol sanki böyle bir başka ülkenin yoluymuş gibi. Birçok duble yolla övünülüyor Arapgir'le ilgili ama Malatya-Arapgir yolu maalesef iki aracın yan yana geçemeyeceği bir yol ki bu yol hem tarihî anlamda hem turistik anlamda önemli bir yol. Kemaliye'yi Ağın'a, Eğin'e, Erzincan'a bağlayan bir yol, maalesef yapılamıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen tamamlayalım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu Arapgir ilçesi dünyanın en eski cemevine sahip, Malatya'nın en eski kütüphane ve camilerine ait bir ilçemiz. Bu yolun da mutlaka düzeltilmesi lazım, âdeta bir başka ülkenin yolu gibi gözüküyor Arapgir yolu, onu da dikkatlerinize sunayım.

Hemen kısaca söyleyeyim: Bu uçak saatleri bizim için tam bir eziyet, Malatya'da yaşayan herkes için eziyet. Daha önce gece 23.50, sabah 05.40'tı; şimdi uçak saatleri değiştirilmiş ama maalesef yine uygun değil. Ankara'dan Malatya'ya gelen birisi veya Malatya'dan Ankara'ya giden birisi mutlaka bir gece yatmak zorunda, bunu da dikkatlerinize sunayım.

Bizim havalimanı terminali, siz de açılışa, daha doğrusu temel atmaya gelmiştiniz, birlikte seyahat etmiştik; o havalimanı da hâlâ bitirilebilmiş değil, onu da dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Bizim bir Beylerdere'miz var, çok meşhur, türkülere konu olmuş. Beylerderesi Viyadüğü'nde maalesef bir kaza olsa Malatya'nın trafiği bitiyor, kapanıyor yani şehre giriş-çıkış...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Selamlamanızı yapın, bitirelim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hemen bitiriyorum.

Sayın Bakan, bizim Malatya-Kuluncak yolumuz var. Malatya-Kuluncak yolu yani iki ilçeyi birbirine bağlayan... Hekimhan-Kuluncak yolu Hekimhan'ı da Kuluncak'ı da Ankara yoluna bağlayan bir yol ama maalesef hâlen bitirilemedi, yapılamadı; yine Darende-Kuluncak yolu da aynı şekilde. Önemli iki ilçe olmasına rağmen maalesef Ayvalı yolu hâlâ tek şerit olmaya devam ediyor. Bir de daha önce kara yolları ağına alınan Arapgir-Arguvan yolu var. Arapgir-Arguvan arasında Suceyn-Arguvan bölgesinde yol tam bir facia yani Karayollarının o duble yoluna falan yakışmayacak bir yol. Duble yol değil de normal bir yolun olması gerekiyor, yolu görmeniz gerekiyor; yol demeye bin şahit ister, tek aracın gidip gelmesi bile zor. Suceyn-Arapgir yolu, bunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Bir de bir mesele daha var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ağbaba, bitirelim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hemen bir cümleyle bitiriyorum.

Bizim -size de hatırlar mısınız bilmiyorum, hem telefonla söylemiştim- Suceyn'de 2 bin yıllık, Romalılar döneminde yapılan yaya yolu köprüsü var, restore edilmesiyle ilgili talepte bulunmuştuk; restorasyon başladı ama hakikaten yani böyle sıfır bir köprü yaptınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - 2 bin yıllık köprü ne hâle geldi! Allah aşkına bir bakın, şuna bir bakın Allah aşkına; 2 bin yıllık köprüyü...

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - İki bin yıl dayanacak köprü yapmışlar.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onu da siz yaptınız değil mi! Onu Romalılar yaptı, o zaman reis yoktu.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ağbaba, 3'üncü uzatışım, lütfen selamlamanızı yapın.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben bunların dikkate alınmasını sizden rica ediyorum. Yani, hakikaten, yol önemli, yol medeniyet. Hem Arapgir'in hem bizim Kuluncak'ın, Hekimhan'ın bu medeniyete ulaşmaya hakkı var. Bu konuda desteklerinizi bekliyoruz.

Bu hızlı tren meselesi... Tabii, Sivas'a gelsin ama Malatya'ya da gelsin. "Malatya'ya hedef 2071" derseniz, Malatyalılar üzülür. Onu söylemek istiyorum.

Ben tekrar bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.