Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç) Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e) Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f) Strateji ve Bütçe Başkanlığı g) İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı) Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 24 .11.2023 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli milletvekilleri; heyetimizi saygıyla selamlıyorum.
24 Kasım Öğretmenler Günü, onları bir anmak gerekiyor. Tabii, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum ama tabii ironik bir şekilde kutlamak lazım. Öğretmenlerin hakları, ne yazık ki hâlâ geçim sıkıntıları devam ediyor, atanamayan öğretmenler sorunu henüz daha Türkiye'nin gündeminde. Bunlar daha çözümlenmediği için buradan bir sorumluluk almanızı dilerim.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek Bey Ankara'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde yaptığı bir toplantıda, Gaziantep Ticaret Odası Başkanlığının düzenlediği toplantıda "Seçimler için yapılan harcamalarda çıkan bütçe açığını yapılan zamlarla telafi ettik." diye bir cümle kullandı. Şimdi, yine Sayın Şimşek'in başka bir ifadesi de "Çalışanlara yapılacak olan zamlar için, yani memura ve işçiye yapılacak olan zamlar için, asgari ücretlilere verilecek zam oranını belirlemek için, gerçekleşmiş olan mevcut enflasyon oranlarına göre değil de bir sonraki yılın hedeflenen enflasyon oranları dikkate alınarak zamlarının yapılacağı." şeklindeydi. Burada kasıt şu: Bu yıl itibarıyla yaklaşık olarak yüzde 80, yüzde 100 civarında seyreden enflasyonu göz önüne almayacağız, önümüzdeki yıl hedeflediğimiz yüzde 33'e düşecek diye iddia ettiğimiz enflasyon üzerinden çalışanlara zam yapacağız. Bu tam da çalışanların, işçinin, emeklinin, köylünün ezilebileceği bir sistem olup bunun hatasından dönülmesi gerekiyor. Yani çalışanlara verilecek olan zamlar öyle TÜİK'in falan belirlediği düşürülmüş olan oranlardan değil Türkiye'de gerçek olan -mutfakta, pazarda, çarşıda yaşanan gerçek- ENAG'ın açıkladığı enflasyon oranlarında üreticiye zam yapmayla ancak olabilir.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, ekonomi politikalarında ne yazık ki Türkiye'yi çok zor duruma soktunuz; borçlar büyüdü, geçim sıkıntısı zorlaştı ve bu da sizin halkı sömüren politikaları aslında sürdüreceğinizi gösteriyor. Vergileri, cezaları, her biri yüzde 100'den fazla bakanlık bütçelerinizi en az yüzde 100 veya yüzde 115 arttırırken yine çalışanlara yüzde 33 ila 35 arasında zam yapmayı düşünmek, var olan yoksulluğun sürdürülmesi ve vatandaşlarımızın insafsızca açlığa mahkûm olmasının da başka bir yansıması olarak değerlendiriyoruz. Bu tutumu değiştirmeniz lazım, gerçek enflasyon oranında zam mutlaka vatandaşların beklediği bir şeydir, onu söylemeliyim.
ENAG'a göre bu yılın ortalama yüzde 95,4 olan enflasyonu TÜİK'e göre yüzde 40,58; ikisinin arasında uçurum var, ciddi bire bir fark var. Dolayısıyla biz TÜİK'in verilerinin sokakta doğru olduğunu düşünmüyoruz ve bu ekonomi modelinin de veya referansı buradan alan düzenlemelerin de halkı yanılttığını biliyoruz.
Şimdi, siz bu bütçeyi Komisyonumuza sundunuz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Niye sundunuz? Çünkü işte Anayasa'da tanımlanmış olan bir Cumhurbaşkanlığı sistemi var, o yasalara uygun biçimde de elbette ki geldiniz, bu sunumu yaptınız; teşekkür ederiz, bunda bir sorun yok. İşte, biz de fikir alışverişinde bulunuyoruz, eleştirilerimizi yapıyoruz ama şimdi burada çıkıp da size biri "Ben sizin bu sunumunuzu tanımıyorum. İşte, sizin bu yaptığınız Anayasa'ya aykırıdır." dese ne olur? Bu bir suçtur normalde. İşte, tam da bunun benzeri olan bir durumu şimdi bugünlerde yaşıyoruz. Anayasa'ya aykırı olan bir davranışı Mecliste gördük. Şu anda Can Atalay'ın tutukluluk kararı için alınan Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamakla Türkiye Büyük Millet Meclisi, düzeltiyorum, Meclis Başkanı yani âdeta suça ortak olmak gibi bir sonuca getirmiş oluyor. Sizden de Cumhurbaşkanlığından da bu durumla ilgili herhangi bir düzenleme gelmemiştir yani bir sahiplenme gelmemiştir. Hepimizin gözü önünde hukuksuz bir biçimde Anayasa Mahkemesinin kararlarına uyulmayarak Meclisimizin itibarı zedelenmiş ve Anayasa tağyir, tebdil ve ilga edilmiştir.
Şimdi, bir süredir de sizin, Cumhurbaşkanlığı tarafından herhangi bir şekilde bu sivil darbeye sessiz kalınarak sorumsuzca davranmanız da vatandaşımızı rahatsız ediyor. Fransa'yı mutlak monarşiyle yönetip "Devlet benim." diyen Louis'den bir farkınız artık kalmadı. Bu anlayıştan vazgeçin, Türkiye'yi tarif edilen; laik, demokratik, hukuk devleti statüsüne geri döndürün.
2023 yılında Fuat Oktay'ın yüzde 5 büyüme hedefi koyduğunu ve yüzde 4 olarak gerçekleştirdiğini siz söylemiştiniz. Bütçe açığınız da o zaman yüzde 3,5 idi, şimdi bize sunduğunuz bütçede bütçe açığınız 6,4 olarak görünüyor yani bütçe açığı iddialarınız tutmuyor ve işsizlik oranı da şu anda yüzde 10,3 seviyesinde Sayın Cumhurbaşkanı.
Bu bütçe halktan yana değil Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Diyanet İşleri bütçesinin yüzde 157 artırılıp tarımda, çiftçide şu bekledikleri 5 bin TL'yi ayırt edip herkese vermemeniz bir kere kamuoyunda çok ciddi bir hassasiyet yarattı.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Bir açıklama yapıldı, gelen torbada bu konu ele alınıyor.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Yani "Verilecek." diye anlıyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Keşke baştan verilseydi.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Daha kimseye verilmedi ki.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Biz bununla ilgili Plan ve Bütçe Komisyonunda yaklaşık bir aydır milletvekili arkadaşlarımızla mücadele veriyoruz, yine de bu hususun verileceğini duymak sevindiricidir, önemli olan vatandaşın talebini yerine getirmektir. Bizden çıkmış olması, sizin vermiş olmanız değil, bunun duymuş olmak da güzeldi, teşekkür ederiz bunun için.
Yedi bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeniz var, bu adil değil. "Ben ekonomistim." ve "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur." diyen Sayın Cumhurbaşkanının baskısıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının politika faizi yüzde 8,5'a buçuğa kadar düştü. Şu "KKM" denilen ucube sistemle ne yazık ki hazineyi çok ciddi bir biçimde borçlandırdınız ve bunun da ağır yükünü ne yazık ki halkımız ödedi, şimdi de bu bütçenizde halkımıza yeni yükler getirmeye devam ediyorsunuz.
Son olarak şunu söylemek istiyorum Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım: Size 9'uncu ayın 7'sinde bir soru önergesi yöneltmiştim, soru önergeme cevap verdiniz. Soru önergesinin içeriğinde şu vardı, "Sayın Cumhurbaşkanının daha önce seçim döneminde söz verdiği Tip 1 diyabet hastası çocuklar için ölçüm cihazı olan sensörü verme taahhüdünü neden yerine getirmediniz?" diye size bir soru sormuş idim ve bana verdiğiniz cevap şöyle: "Bahsi geçen hususlar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görev ve yetki alanına girmektedir." Elbette tanım olarak böyledir ama bu sözü veren Sayın Cumhurbaşkanı olduğu, siz de onun Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini yaptığınıza göre, o zaman Sayın Cumhurbaşkanı yetki alanında olmayan bir konuda söz mü vermiş oluyor yoksa Cumhurbaşkanının verdiği sözleri yerine getirmeyen ya da bana verdiğiniz cevap gibi, pası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına atmak gibi bir sonucu doğru buluyor musunuz? Bu doğru değil. Burada, tıpkı 5 bin lirayı konuşup sizinle anlaştığımız gibi, Tip 1 diyabet hastası çocuklar için de sensör cihazının mutlaka verilmesi gerekiyor. Onu elde etmeyle ilgili insanların sadece ulaşım ücretleri dahi, asgari ücretliler için de büyük bir yer tutuyor, bunu da yeniden hatırlatıyorum, bu duruma da mutlaka çözüm bulunmasını talep ediyoruz.
Bütçenin tüm ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, saygılarımı sunuyorum.