Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri a) Cumhurbaşkanlığı b) Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç) Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e) Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f) Strateji ve Bütçe Başkanlığı g) İletişim Başkanlığı ğ) Savunma Sanayii Başkanlığı h) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı) Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 24 .11.2023 |
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, değerli milletvekilleri ve saygıdeğer bürokratlar; hepinizi selamlıyorum.
Demokrasilerde bütçe yapma hakkı halkın seçtiği parlamentodadır ama maalesef Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte bu tümüyle ortadan kaldırılmıştır. Bütçe, Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanmakta ve Parlamentoya gönderilmekte.
Bugün son gününü yaşadığımız Plan ve Bütçe Komisyonundaki bu görüşmelerin olduğu süre içerisinde muhalefet milletvekilleri uyarılar, eleştiriler ve çok ciddi önerilerde bulunmalarına rağmen, bu bütçenin bırakın kelimesine, noktasına virgülüne dahi dokunulmadan Genel Kurula indiriliyor. Peki, Genel Kurulda ne olacak? Tıpkı burada yapılan bu formalite gibi, Genel Kurulda da hiçbir şekilde Cumhurbaşkanlığından talimat gelmediği sürece, yine muhalefet milletvekilleri hazırlanacaklar, gelecekler, iyi niyetle bütün uyarılarını ve önerilerini yapacaklar ama asla bir değişiklik olmayacak. İşte bu, halkın bütçesi değil tamamen sarayın bütçesidir.
Peki, bu bütçe yayınlanırken ya da görüşülürken dönüp geriye bakalım. 2021 yılında ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla bir tasarruf genelgesi yayınlandı, sonra bu genelge bu yıl da olduğu gibi her yıl yenilendi. Peki, ne değişti? Hiçbir şekilde bu genelgelerin bir tanesine uyulmadı. Basit örnek; Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırılırken, harcama kalemleri almış başını giderken bu genelgeyi yayınlayan Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesine uymuyorsa bakanlıklar, ilgili kurumlar ve diğer kurumlar uyar mı? Uymayacak ve uymuyorlar. Bugün birçok kamu kurumunun yeterli sayıda daireleri, binaları varken yandaşlık duygusuyla birçok bina fahiş fiyatlarla kiralanmıştır. Oysa özelleştirmeyle birlikte birçok kurumun binası boşa çıkmış, kiralama yapmadan bu binalar rahatlıkla kullanılabilirdi. AKP iktidarından önce bu Bakanlıklar vardı ama o Bakanlıklara kendi binaları yetiyordu, bürokratlarıyla birlikte bir binada bütün hizmetleri ifa ediyorlardı; şimdi ise -tersine- bina yetmiyor ve kiralama usulüyle onlarca bina kiralanıyor.
Şimdi, Cumhurbaşkanlığı bütçesine bakalım: Geçen yıl 6,6 milyar lira olan bütçe 12,3 milyar liraya çıkmış, yüzde 100 artış. Burada da bir çelişki var. Nedir o çelişki? Resmî kurum olma sıfatını yitiren TÜİK enflasyonun yüzde 61 olduğunu söylüyor. Hadi yüzde 61 olduğunu kabul edelim ama Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 oranında artırılmış. Bu ne demek? Vallahi, Cumhurbaşkanlığı, ilgili bürokratlar ve Bakanlar enflasyonun yüzde 61 olmadığını biliyorlar ama neylersiniz ki bunu gizliyorlar ama artışlar yüzde 100 oranında. Başka bir deyişle, diyelim ki enflasyon yüzde 61; demek ki bürokratlar ve Cumhurbaşkanlığı enflasyonun 2024'te yüzde 100'ü aşacağını bildikleri için şimdiden tedbir alıp Cumhurbaşkanlığı bütçesini yüzde 100 oranında artırıyorlar. 12,3 milyar lirayla sınırlı değil; Strateji ve Bütçe Başkanlığının bütçesi var, İleşitim Başkanlığının bütçesi var. Hadi, bunları bir tarafa bıraktım, çok dramatik bir olay var değerli milletvekilleri. Bakın, daha önce Cumhurbaşkanlığının örtülü ödeneği yoktu, Başbakanlığın vardı, Başbakanlık kalktıktan sonra Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği ihdas edildi. Keşke adı "örtülü ödenek" olarak kalsaydı. Adı ne? Gizli hizmetler harcamaları. Bu, müthiş bir şey. Türkiye'nin en şeffaf, en saygın kurumu olması gereken Cumhurbaşkanlığını gizli hizmetlerle nasıl adlandırırsınız, nasıl bir arada telaffuz edersiniz? Cumhurbaşkanlığının şeffaf, saydam, açık bir kurum olması gerekirken gizli hizmetlerden bahsediliyor. Nedir bu gizli hizmetler? Sözüm ona, savunmayla ilgili malzemeler alınıyor. Böyle bir şey yok; Savunma Bakanlığı var, devletin bütün kurumları var. Bu 5 milyar liraya yakın Cumhurbaşkanlığı bütçesine denk düşen gizli hizmetler bütçesi oraya aktarılır, onlar o harcamaları yaparlar. Maalesef "gizli" kelimesi birçok konuda kaygıyı ve kuşkuyu da beraberinde getiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bingöl, bir dakika daha ek süre veriyorum size.
Buyurun lütfen.
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Peki, teşekkürler.
(Hatibin elektronik cihazdan bir ses kaydı dinletmesi)
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Kendisini unutmuş olabilirsiniz ama dinlediğinizde sesinden hatırlayacaksınız. Sayın Necmettin Erbakan, Refah Partisi kapatıldığında çok ciddi bir konuşma yapıyor -maalesef açamıyorum- ve o konuşmada devlet ciddiyeti, devlet adamlığı tavrını ortaya koyarak Anayasa Mahkemesine kesinlikle tek laf ettirmiyor. Elbette üzgün, elbette kızgın, elbette kırgın ama o devlet adamlığı vasfıyla Anayasa Mahkemesine asla laf söylettirmiyor. Şimdi, Anayasa'nın 104'üncü maddesi, beğenirsiniz beğenmezsiniz, bizim de içimize sinmeyen maddeler var ama yürürlükte; 104'üncü madde diyor ki: "Cumhurbaşkanı, Anayasa'yı uygulatmakla yetkilidir."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Cumhurbaşkanının kendisi bu Anayasa'yı ihlal ediyorsa, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki problemi çözmek yerine derinleştiriyorsa, o zaman rahmetli Necmettin Erbakan'dan gömleği çıkardınız, demek ki atleti de fanilayı da paramparça etmişsiniz, hiç olmazsa şundan bir nebze etkilenin diyorum.
Saygılar sunuyorum.