KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN FUAT OKTAY - Teşekkür ediyorum.

Tabii, ben gene bir şeyi de ifade etmek istiyorum: Burada belki siyasi kaygılarla veya siyasi görüş farklılıklarından dolayı tabii ki iktidarın muhalefete, muhalefetin iktidara karşı söyleyeceği şeyler normaldir, bu demokrasinin de gereklerindendir ama F-35'lerle alakalı, yine, gerek Millî Savunma Bakanlığımızın gerekse Silahlı Kuvvetlerimizin, Genelkurmay Başkanının F-35'i tercih etmediğiyle alakalı, aslında çok öncesinden Hükûmete bildirdiği de bir görüş olmuştur. Sonrasında zaten dünyada yaşanan birçok kazalar veya teknik özelliklerinden dolayı F-35'ler o özelliklerini yitirdiği için de bizim F-16'ya dönüşümüzdeki karar F-35'i alamadığımızdan dolayı değil, F-35'deki yaşanan olaylardan değil, o doğru. Yani orada F-35'le alakalı, biraz önce ifade ettim o talihsiz süreci ama sonrasında da aslında böyle bir olumlu sonucu oldu. Yani F-35'lerin çok da ilgi görmediği... Evet, şu anda nesil olarak 4,5 boyutunda diyebileceğimiz F-16'larla devam etmemizin daha uygun olacağıyla alakalı Silahlı Kuvvetlerin görüşü, Millî Savunma Bakanlığının ve Savunma Sanayii Başkanının görüşü de bu yöndeydi. Dolayısıyla, diğer taraftan da bunun ısrarla yerlileştirilmesi ve millîleştirilmesiyle ilgili çalışmanın da ona eş zamanlı yürütülmesi, daha da hızlandırılması, ana yol haritası buydu. Bu çerçevede gidildi, bu çerçevede devam ediyor ama Türkiye'nin dik duruşuyla ilgili, hani, Dışişleri Komisyonu olarak da bence bu krediyi de kendimize vermemiz gerekir diye düşünüyorum Millet Meclisi olarak da. Türkiye belki ilk defa bu kadar net bir duruş sergilemiştir uluslararası bir kuruluş nezdinde, NATO nezdinde ve istediği birçok şeyi de anlaşmada olsun ve uygulama boyutunda da olsun yerine getirtmiştir. Yani öncesinde belki bu kadar yüksek sesi çıkaramayan bir ülkeden şu anda son derece net bir duruşu ifade etmiştir. Bir süreç var, süreç yönetiliyor, süreç devam ediyor ve biraz önce de zaten Bakanlığımız da bazı arkadaşlarımız da ifade ettiler, bu süreç devam edecek bir süreç. Gerek Cumhurbaşkanımız gerek Hükûmet gerek Millet Meclisi ve gerekse bizler de aslında bu duruşun birer simgesiyiz. Yani ilk görüşmede diğerlerinde olduğu gibi on dakikada bunu geçirebilirdik. Yani burada sorgulayan, soran ve bununla ilgili de sorgulamaya devam edeceğini ifade eden bir Dışişleri Komisyonu var, Millet Meclisi üyelerimiz var, bunu da görmezden gelmemek gerekir diye düşünüyorum. Bu bitmeyen bir süreç ve takibini yapacağız hep birlikte.

Ben tüm görüş ve önerileriniz için hepinize ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum.

Buyurun.