KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN FUAT OKTAY - Değerli arkadaşlar, 2024 yılının ilk Dışişleri Komisyonu toplantısını yapıyoruz; hoş geldiniz.

Son toplantımızı gerçekleştirdiğimiz 26 Aralıktan bu yana bölgemizdeki kriz ortamı ne yazık ki daha da derinleşmiş ve genişlemiş bulunuyor.

İsrail saldırganlığı ve bazı ülkelerin bu saldırganlığa ısrarla vermekte olduğu şartsız destek, kalıcı bir ateşkes sağlanmasını engellemekte. İsrail'in acımasızlığı ve pervasızlığıyla artık soykırım boyutuna ulaşan saldırıları, uluslararası toplumu, ilkeler ve çıkarlar üzerine politika yapan iki ana kampa ayırmaya başlamış durumda. Uluslararası Adalet Divanının Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından İsrail'in Gazze'deki katliamlarının ve saldırganlığının "soykırım" olarak tespiti için açılan davada ihtiyati tedbir kararı almış bulunması, artık tüm ülkelerin bu ayrımın ne tarafında konumlandıklarını daha da önemli kılmakta. Bu kararı olumlu değerlendiriyoruz. Başta çocuklar, bebekler, hastalar, yaşlılar, kadınlar, hiçbir ayrım gözetmeksizin bunlar olmak üzere 26 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği Gazze'deki İsrail saldırılarının sonlanmasını sağlamasını temenni ediyoruz bu mahkeme kararının. Tüm ilgili örgüt ve ülkeleri de İsrail saldırılarının derhâl ve kalıcı olarak durdurulması için çaba göstermeye davet ediyoruz. Bu gelişmelere rağmen Gazze'de masum siviller İsrail saldırıları sonucunda hayatlarını kaybetmeye devam ediyor; sağlık hizmetleri çökme noktasında; gıda, su, ilaç dâhil temel ihtiyaçlar karşılanamamakta.

İsrail'in Lübnan, Suriye ve Yemen'e yönelik saldırıları, seyrüsefer güvenliğinin sağlanması gerekçesiyle Kızıldeniz'de konuşlanan uluslararası deniz unsurlarının Yemen'deki Husi unsurlarını hedef alması yine bölgemiz açısından endişe verici bir durum oluşturmaya devam ediyor. Kafkaslardaysa Ermenistan hâlâ Azerbaycan'la kalıcı bir barış anlaşması imzalamış değil. Burada maalesef bölge dışı ülkelerin Ermenistan'ı yanlış yönlendiren mesajları olumsuz bir etki yaratıyor. Azerbaycan'ı dezenformasyon ve karalama kampanyaları artarak devam ediyor. Balkanlarda Bosna Hersek'te seçim yasası çerçevesinde yaşanan siyasi gerilim ve Republika Srpska'nın ülke bütünlüğünü zedeleyen tutumu büyüyebilecek bir kriz yaratma potansiyeline sahip. Kosova ile Sırbistan arasında yaşanan gerilim de benzer bir risk barındırmaktadır. Ukrayna'daki savaşın gidişatının belirsizliği ve Karadeniz'deki gelişmelere bölge dışı ülkelerden artan ilgi de dikkatle takip etmemiz gereken bir diğer durum.

Son olarak, bütün bu gelişmelerin yanında Kıbrıs'ta bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücünün görev süresinin uzatılması sırasında KKTC makamlarının görüşünün alınmaması ve karar metnindeki tek taraflı ve gerçekleri yansıtmayan iddialar da KKTC'ye olan ve daima devam edecek desteğimizin önemini ortaya koyuyor. KKTC makamlarının bu konudaki açıklama ve tutumlarının destekçisiyiz, sonuna kadar destekliyoruz. Bu çerçevede, yine bu vesileyle de KKTC'de şiddetli fırtına ve yoğun yağış sonucunda yaşanan sel nedeniyle de şahsım ve Komisyon üyelerimiz adına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Yine, zarar gören tüm Kıbrıslı kardeşlerimizin Türkiye olarak da sonuna kadar yanlarında olacağımızı buradan da bir kez daha ifade etmek isteriz.

Bu uluslararası gelişmelerin yanında, istikrar ve huzurumuzu bozmaya yönelik terör tehdidi de sürekli hazır olmamızı ve mücadelemizin kararlılığının ne kadar önem arz ettiğini göstermekte. Geçtiğimiz pazar günü İstanbul'da bir kiliseye düzenlenen provokatif bir terör eylemi yaşadık. Eylemde hayatını kaybeden vatandaşımızın ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyor, olay sırasında kilisede bulunan Polonya'nın İstanbul Başkonsolosu ve ailesine de ayrıca geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Güvenlik güçlerimizi, olayın süratle aydınlatılması ve faillerinin yakalanması için yürüttükleri başarılı çalışma nedeniyle de tebrik ediyorum. Çağımızın gerçeği hâline gelmiş, terörden en çok çekmiş, terörün yarattığı acıları ve hain yüzünü iyi bilen bir ülkeyiz. Bu nedenle, terörün kaynağı nereden olursa olsun her türüyle kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Huzurumuzu, birliğimizi hedef alan hiçbir terör eyleminin başarılı olmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda hem gerekli kararlılığa hem de bununla mücadele için gerekli kudrete sahiptir.

Dışişleri Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, değerli arkadaşlar; Dışişleri Komisyonu olarak 26 Aralıktaki son toplantımızdan bu yana Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanını, Cezayir'in Ankara Büyükelçisini, KKTC Cumhuriyet Meclisi İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesini ve Kuveyt Meclisi Türkiye Dostluk Grubunu ağırlamış bulunuyoruz. Öte yandan, bu dönemde Komisyonumuzda görüşülerek Genel Kurula sevk edilen anlaşmalardan 3'ü daha onaylanarak yasalaşmış durumda. Böylece 28'inci Yasama Döneminde Genel Kurulda onaylanarak kanunlaşan anlaşma sayısı 32'ye ulaşmış oldu. Komisyonda görüşülüp rapora bağlanan ve Genel Kurul gündeminde yer alan anlaşma sayısı ise hâlihazırda 39'dur. Bugünkü toplantımızın gündeminde de yine toplam 20 uygun bulma kanunu yer almakta.

Müsaadelerinizle şimdi gündeme geçeceğiz.