KOMİSYON KONUŞMASI

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Öncelikle, hepimizin buradaki kaynağı, burada bulunmamızın kaynağı Anayasa, bu kitapçık, dolayısıyla hepimizin bu Anayasa'ya saygı göstermesi gerekiyor.

Şimdi, ben Sayın Mehmet Muş'u Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak tanımıyorum çünkü Sayın Mehmet Muş da kaynağını buradan alıyor, Anayasa'dan alıyor. Madde 153 ne diyor? Diyor ki: "Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir, herkesi bağlar." Madde 161 Plan ve Bütçe Komisyonunu tanımlıyor; Sayın Mehmet Muş da orada, o koltukta oturmasını Anayasa'ya borçlu. Dolayısıyla, Sayın Mehmet Muş'u tanımıyoruz biz Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı olarak...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Benim üzerimden örneklendirmeseniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya da Sayın Kurt'u tanımıyoruz ya da Sayın... Ya, burada bulunan AK PARTİ milletvekillerinin, MHP milletvekillerinin, muhalefet milletvekillerinin hepsinin kaynağı, burada bulunma kaynağı Anayasa'dır değerli arkadaşlar.

Bakın, bu sıradan bir olay değildir. Hani "Millî irade, millî irade." diyorsunuz ya, Yargıtay resmen millî iradenin ırzına geçmiştir; bu kadar!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Temiz bir dille lütfen!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, Yargıtay Meclis Başkanına ayar vermiştir; Meclis Başkanı suspus yurt dışına kaçmıştır, Yargıtay Anayasa Mahkemesine ayar vermiştir, Yargıtay milletvekillerine ayar vermiştir Hani "Gazi Meclis" diyoruz ya, bu Parlamentoya 1920'de düşman kuvvetleri ayar veremedi, 2015'te, 15 Temmuz 2016'da FETÖ ayar veremedi ama bugün yargı kılığı altında birileri bu Parlamentoya, bu milletvekillerine ayar vermeye çalışıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu bir darbe girişimidir. Bakın, bu açık bir darbe girişimidir. Yargıtay eliyle Anayasa'yı hiçe sayma, Anayasa'ya direnme, anayasal düzeni kaldırma ve devre dışı bırakma; kalkışma girişimidir bu, bir darbe girişimidir bu.

Değerli arkadaşlar, herkesin kaynağı bu Anayasa'dır, bakın, tekrar söylüyorum, herkesin kaynağı bu Anayasa'dır; madde 153 açıktır. Bakın, bu kararın arkasında duran ve -maalesef, utanç duyması lazım- Adalet Bakanlığı yapan birisinin dün bunu okuması utanç durumudur; onun kaynağı da burasıdır, hatta başka bir şey söylüyorum: Yarın, Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Cumhurbaşkanını tanımama hakkını veriyor bu bize, Cumhurbaşkanını tanımama hakkı veriyor; Cumhurbaşkanın kaynağı da bu Anayasa'dır, bu Anayasa kitapçığıdır. Siz bir maddeyi yırtıp atarsanız, bir maddeyi yok sayarsanız herkesin her şeyi yapma hakkı var. Eğer bir memlekette anayasa yoksa, bir memlekette hukuk yoksa orası terör devletine dönüşür. Hukukun olmadığı, anayasanın olmadığı bir ülke var olabilir mi?

Bakın, siz, maalesef, size verilen talimatlarla kaldırmış olduğunuz ellerle, parmaklarla Anayasa'yı yok saydınız ve maalesef, hep kınadığınız, dönem dönem daha önce beraber olduğunuz, beraber fotoğraflar verdiğiniz, beraber büyüttüğünüz, âdeta devleti teslim ettiğiniz FETÖ'den daha kötü bir şey yaptınız; FETÖ silahla, topla tüfekle yaptı, siz parmaklarınızla bir darbe girişimine imza attınız. Bu, kabul edilebilir bir şey değildir. Bu sadece Can Atalay meselesi de değildir, sadece bir milletvekilinin milletvekilliğinin düşürülmesi meselesi de değildir; bu, Anayasa'ya karşı bir darbe girişimidir, Anayasa'yı yok saymadır; bunu başka türlü açıklamak mümkün değildir. Hepinizin kaynağı bu Anayasa'dır, Sayın Mehmet Muş'u da o koltukta oturtan Anayasa'dır, bizim burada vekillik yapmamızı sağlayan da Anayasa'dır ama siz Anayasa'yı yok sayarak bir darbe girişimine imza attınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Herhâlde 30 Ocak ya da 29 Ocak, yarın -herhâlde şu anda Sayın Bozdağ'ı okutan hocalar hicap içindedir- tarihe bir darbe girişimi olarak geçecektir ve buna el kaldıranları da tarih yazacaktır.

Teşekkür ederim.