KOMİSYON KONUŞMASI

LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Teşekkür ederim Başkanım.

Diş hekimlerimizin yanında bir de diş hekiminin istihdam edilmesiyle ilgili kanun teklifimiz aslında diş hekimlerimizin sahada bizden en çok talep ettikleri önemli başlıklardan biri ve faydalı olacağını da düşünüyoruz ve inanıyoruz. En önemlisi de kayıt dışı istihdamı ve yetkisiz sağlık hizmet sunumunu önleyecek ve tabiplerin de sosyal güvenlik hakkı ile halk sağlığının korunması açısından da önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Şu anda ülkemizde 16.152 tane özel diş sağlığı kuruluşu var, muayenehane sayısına baktığımızda ise 11.268 tane muayenehanemiz var, 104 tane üniversitemizde açılmış diş hekimliği fakültemiz var. Türkiye'nin nüfusu durağan bir nüfus değil artan bir nüfus, hem çocuk sayımız hem de genç nüfusumuz artmakta, bu sebeple de -bizim nesillerimizin- artan nüfusumuza oranla diş hekimi sayımızın artmasının doğal olacağının ve ihtiyacımızın artacağının farkındayız.

Özellikle yine Sağlık Bakanlığımızın 2022 yılında Eskişehir, Karabük ve Kırşehir pilot illerinde uygulamaya başlattığı "Aile Diş Hekimliği" uygulaması 2024 yılı sonuna kadar 20 ilimizde de yaygınlaştırılacak. Yani aile hekimliği gibi aile diş hekimliği birimleri kuruldu pilot illerimizde, şu anda bu Eskişehir, Karabük ve Kırşehir'de devam ediyor, 2024 yılı sonuna kadar da 20 ile yaygınlaştırılacak. 2028 yılının sonuna kadar da tüm nüfusu kapsayacak şekilde, mevcut 81 ilimizde de bu uygulamanın hayata geçirilmesi hedefleniyor. Bu da şu demektir: Mevcut diş hekimi sayımızın çok daha üzerinde diş hekimine ihtiyacımız olacak ve bu uygulamayla birlikte de pek çok diş hekimimize istihdam alanı sağlanmış olacak. Ayrıca, yine, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla her insanımızın diş hekimine ulaşmasını da kolaylaştırmış olacağız.

Muayenehanelerde özellikle bir diş hekiminin yanında çalışılabilmesi mesleğin icrası açısından, Diş Hekimleribirliği Merkez Yönetim Kurulu üyesinin de bahsettiği gibi, bir usta-çırak ilişkisiyle bu işin çok daha düzgün ve doğru öğrenilebileceğine ve meslek hayatına adım atan yeni bir diş hekimi mezununun kendi başına muayenehane açma şartlarını oluşturmasının zorluğuna binaen -bir diğer diş hekiminin yanında çalışması- onun hem tecrübesini artıracak hem de piyasadaki tanınırlığını ve bilinirliğini artıracaktır.

Şimdi, hiçbir meslek grubunda bir alt sınır veya üst sınır belirlemesi yapılmazken diş hekimleri için bir diş hekiminin yanında çalıştığı durumlarda bir ücret belirlemesinin yapılmasının diğer meslek grupları içerisinde uygun olmayacağını düşünüyorum bir hekim olarak. Biz hekimler içerisinde bir muayenehanede çalışırken de bir fiyat belirlemesi yapmıyoruz; aynı şekilde, diş hekimleri içerisinde böyle bir uygulamanın yapılmasının toplum içerisinde yanlış anlaşılacağını, onların kendi mesleki itibarlarını da zarara uğratacağını düşünüyorum. O yüzden, piyasanın kendi değeri içerisinde, her muayenehanenin kendi ortamında ve bulunduğu şartlara uygun olarak bir değerlendirme yapılacağını ve serbest ekonomi şartlarında da bence herkesin emeğinin hakkını alabilecek şekilde, diş hekimlerinin de kendi haklarını koruyabileceği fırsat ve imkânların zaten hukuken önünün açık olduğunu söyleyerek bir fiyat belirlenmesinin uygun olmayacağını özellikle belirtmek isterim. Muayenehane ve poliklinikler arasındaki farklılıklar çok net ve belli. Belki bu konuda bir itiraz gelir diye düşünmüştüm yani "Bir hekim yanına bir hekim daha alınca burası hemen bir polikliniğe çevrilebilir mi, yapılabilir mi; usul dışı bir uygulamaya sebep olabilir mi?" diye düşünmüştük ama açıkçası, bunu incelediğimizde Sağlık Bakanlığının poliklinik şartları çok net ve ayrı -ve bunlar uymadığı sürece de bunların şartları- yani sadece fiziki açıdan değil ünit sayısı, bekleme salonu, WC sayısı, asgari personel sayısı, yanı sıra radyoloji birimi ve cihazının konulması, bununla birlikte bir engelli kullanımına uygun düzenlenmiş tuvaletlerine varana kadar, onların o diş ünitlerine ulaşabileceği ara koridorlarının ölçümüne varana kadar çok net ve keskin şartlarının olduğunu belirterek böyle bir sakıncaya, böyle bir endişeye de gerek duymadığımızı özellikle söylemek isterim.

Diş hekimliğiyle ilgili, eğitimle ilgili -ben yurt dışında da eğitim aldım, gördüm- Türkiye açıkçası hekimlikte, diş hekimliğinde pratik uygulamalarıyla iyi eğitim veriyor ve bu eğitim alanında da öğrencilerimize ve yetiştirdiğimiz hekimlerimize güvenilmesi gerektiğini düşünüyorum. İnşallah, özellikle aile diş hekimliğinin geliştirilmesiyle birlikte diş hekimlerimizin istihdam sorununun sadece muayenehanelerle değil yine devlette de istihdam imkânıyla çok daha geniş fırsatların ve imkânların oluştuğunu söylemek istiyorum.

Yıllara göre diş hekimi başına düşen nüfus sayısını biraz söylemek istiyorum. 2011 yılında 3.087 kişiye 1 diş hekimi düşerken şu anda yani 2022 verilerine baktığımda 1.839 nüfus düşüyor 1 diş hekimine. Yine bizim hedefimiz ve standardımız aslında- OECD ülkeleri arasında da- nüfus başına düşen diş hekimi sayısını artırmak, diş hekimi başına düşen nüfus sayısını daha da azaltmak. OECD ülkelerinde 100 binde 347 diş hekimi varken bizde de 100 binde 187 diş hekimi, Avrupa'da 100 binde 369 diş hekimi var. O yüzden, diş hekimi sayımızın artmasıyla ilgili bir endişenin yaşanmaması ama elbette ki niteliğin ve kalitenin artırılması noktasında muayenehanelerde görev yapacak diş hekimlerimizin kendi mesleki sorumlulukları ve bilinciyle ve etik kurallar, meslekin getirdiği kurallar çerçevesinde iyi hizmet vereceklerine inanarak ve güvenerek bu teklifin ben Komisyonun takdiriyle olumlu yönde geçmesini temenni ediyorum.

Teşekkür ederim.