| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 13 .01.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, güzel cevaplar veriyorsunuz ama önümüzde de bir vakıa var. yani geçen sefer de Sayın Bakan geldi ve yine bir torba kanun ve de 4'üncüsü ve bir ay içerisinde hepsini görüşüyoruz. Hani olur ya iki ay sonra bir şey gelir, acil bir şey olur, onu anlıyoruz ama sizin olduğunuz oturumda değil de, çok sık değiştiği için söylüyoruz. Şimdi sizin önünüze o torbalardan bir tanesi gelince imzalarken "Arkadaşlar, ey Kumbuzoğlu, ey sayın müsteşar, bizim başka bir şeyimiz var arkadaş, buraya bir tasarı gelmiş." demeniz lazım yani. Veya geldi, o zaman "Geçen sefer niye getirmediniz. Biz burada bir şey imzaladık. Ben de size görüş sordum." demiyorsanız, o zaman bir eksiklik var. Diyorsanız da gelmiyorsa topyekûn bir eksiklik var demektir, onu söylemeye çalışıyoruz. Torba tamam ama 4 tane arka arkaya torba olur mu? şimdi aşağıda konuşmam var, gece kesildi, biraz sonra başlayacak. Sayın Bilgiç diyor ki efendim işte orada şunu engellediler, bunu yaptılar. Ya onları geçin, o ayrı bir şey. Bizim size söylediğimiz: Öncelikle ilk baştaki maddeler, örnek, genelini konuştuk gittik. Aslında geneli üzerinde Sayın Maliye Bakanının burada olması lazım. En fazla bütçeye ek getiren, çalışanlarla ilgili, evet, çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var ama bunun mali boyutu var. Bizim önce bir Sayın Bakandan bu şeyin çerçevesini dinlememiz lazım. Ne kadar yük getiriyor? Bak, bütçe geldi. Şimdi bütçenin içine bunun ne kadarı konuldu, ne oldu, önümüzdeki günlerde, bu hafta sonunda gelecek. OVP açıklandı. Şimdi, bizim bunları bilmemiz lazım. Onun için diyoruz sadece torbanın içerik olarak torba olmasının ötesinde usulüne ilişkin itirazlarımız var yani bu şekliyle geldiği zaman bizim bunu irdeleme şansımız bir gün sonra. Öteki geliyor bir taraftan, önceki gün muhalefet şerhini yetiştirelim, onu yetiştiriyoruz. Dün geliyoruz aşağıda yine Komisyondan çıkan kanun görüşülüyor. Şimdi gündem yaptık. Yani önümüzdeki hafta yapsaydık. Yani arka arkaya...Şimdi bunu hangi birini inceleyecek Komisyon üyesi arkadaşlarımız? Söylemeye çalıştığımız bu. Tali komisyonlardan da gelmiyor Sayın Başkan. Bence yani dedim ki dün akşam Sayın Komisyon Başkanımıza yani bunu alıp bir inceleyelim. Ben baktırdım dedi. Çünkü bu konularda birçok arkadaşımızın kanun teklifi var Sayın Bakanım; Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim de var, Cumhuriyet Halk Partisinin var, arkadaşlarımızın, iktidar kısmından da daha önce verilen bireysel kanun teklifleri var. Bir kısmı çıkmış, bir kısmını ilgili bulmuş, bir kısmını bulmamış arkadaşlarımız ama böyle bir şey yaptığımız zaman topyekûn bizim bir çalışma hayatıyla ilgili reform... Daha önce söyledik, Hükûmetin eylem programına koymuşsunuz. Yani devlet personel başkanımız daha önceki oturumlardan biliyor. Yıllardır söylüyoruz, diyoruz ki bir kamu personel rejimi reformu lazım. Üçünü buraya koyduk, on üçü orada kaldı. Ne olacak? Yani hep böyle bir yamamayla gidiyoruz, söylediğimiz bu. Oturun, köklü bir şekilde ne yapacaksak biz bunlara varız. Ha o zaman Sayın Bilgiç'in söylediği gibi o çıktı, bu çıktı olmaz. Uzlaşmayı sağlayacak olan Meclis Başkanı, Danışma Kurulunu topladığı zaman orada neyin konuşulacağı eğer makul bir şekilde yapılırsa biz de orada gelip kanun yaparız. Ama biz bunu bugün istiyoruz kırk sekiz saat geçmeden alalım ötekini buraya koyalım, o zaman uzlaşma olmuyor. Uzlaşma olmayınca da nasıl ki siz çoğunluk olarak parmak hakkınızı kullanıp burada bizim söylediğimiz haklı olmasına rağmen parti disiplini içinde oyluyorsanız bizim de denetim hakkı olarak o zaman o gün uzlaşamadıysak bir konuyu gündeme getirme ve grup önerisi olarak partilere İç Tüzük'ün verdiği yetkiyi kullanarak grup önerisi getirme hakkımız var. Dolayısıyla...
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - O oyalama, oyalama...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - O oyalama başka şekilde oluyor. Ona ben kayıkçı kavgası diyorum, sen biliyorsun. O ondan olmuyor. Grup önerilerinin görüşme saati belli. Çıkardığınız kavgadan sonra o işler uzuyor, sataşmanın sataşmasının sataşması başlıyor. Öyle olunca da iki saat daha ekstradan gidiyor. Grup önerilerinin tamamı iki saatte biter. Yani normal şartlarda sadece konuşursanız onar dakika konuşulduğu zaman, iktidar da konuşmazsa yarım saatte bitiyor, bir şey yok yani. Dolayısıyla, şimdi burada...
BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın, tam tutanak var, Sayın Beyribey.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Beyribey'e de söz verin canım, sorun yok yani.
BAŞKAN - Stenograflar burada sıkıntı yaşıyorlar, lütfen cevap vermeyelim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok bizim yapmadığımızı biliyor da, muhatap olarak söyleyeceksiniz Sayın Beyribey, doğru muhatap bulmak lazım.
Bitiriyorum Sayın Başkanım, müsaade ederseniz. Sayın Beyribey girince siz de araya giriyorsunuz maşallah yani ondan kalır bir tarafınız yok. Yani, söylediklerimizde tutarlı olan şeyleri alıp Sayın Bakanım mademki burada sorunu çözmek derdimiz, biz de diyoruz ki bizim verdiğimiz sözler de sizin verdiğiniz sözler de bir tarafı fazla bir tarafı eksik de olsa vatandaşın lehine olan düzenlemeleri çıkaralım. Ama bunu yaparken usulüne uygun yapalım. İlgili komisyonlardan, ilgili kurumlardan, ilgili bakanlıklardan o görüşleri alalım ki biz burada daha rahat çıkaralım diyoruz. Onun için Sayın Başkan, usulen bence yine aynı şeyi yapalım çünkü başka kanunlar var, diğer arkadaşlarımızın teklifleri var. Bunlarla ilgili bir alt komisyon kuralım. Sayın bakanlar da kendi ilgili maddelerini görüşsünler. Başkanım, şu anda Çalışma Bakanımız burada, önce onun maddelerini -eğer sonra şey yaparsak- görüşelim. Bundan sonraki usulü ona göre belirleyelim, ileri doğru geçelim, sonra Maliye Bakanımız geldiği zaman da onunla ilgili maddeleri görüşelim. Yoksa olmuyor. Bu sefer biz soruyoruz. Siyasi olarak sayın bakanlar bir şeyler söylüyor ama teknik olarak arkadan geleni, daha öncesini bilmedikleri için mecburen bürokrasiden destek alıyorlar. Biraz daha bence pişirsek bu işi Sayın Bakanım, acil olan bir şey yoksa içerisinde. Yani yarına yetişecek bir şey yok. Yani hepsi acil ama tarihli olan, daha önceki yaptığımız torbalarda olduğu gibi tarihi olan bir şeyi olmadığı için biraz daha bunu olgunlaştırıp içine yani bundan sonra bir daha dönem sonuna kadar torba çıkarmak zorunda kalmayalım diye söylüyorum.
BAŞKAN - İnşallah.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani bunların da şeyi sadece ne olur? Acil bir şey olur, süreli olur. Dönem sonunda kapanmadan bir torba veya yıl sonunda varsa unutulmuş bir şey olabilir ama o bir tane olur. Üç tane, dört tane arka arkaya olduğu zaman bizim de bunları söyleme hakkımız oluyor. Bence bunları bir alıp başlamadan birleştirelim. Bir alt komisyonda arkadaşlarımız bunlarla ilgili diğer kanunlarda da tekliflerle olanları da bir gözden geçirsinler. Ondan sonra oturup daha rafine bir şekilde hep beraber Komisyonda görüşsek daha iyi olur diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Vakitle ilgili problemimiz yok. Komisyonu alt komisyon gibi çalıştırırız inşallah.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hemen görüş beyan ediyorsun, belki üyeler farklı bir şey söyler Sayın Başkan, ihsasırey yapıyorsun.