KOMİSYON KONUŞMASI

KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, bu maddede çok önemli bir sorun var. Burada az önce okunan özellikle (b) maddesinde "...gerektiğinde sözleşmenin feshine esas olmak üzere ikaz eder..." denilen madde hukuka uygun bir madde değil.

Burada şunu da söylemem gerekir: Ben bu "mülga" denilen maddenin Meclisten geçtiği sıradaki düzenlemesini de bilen, daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Meclis Genel Kuruluna gelip ama yasalaşmayan bu alandaki diğer düzenlemeleri de takip eden bir hekimim. Bunu şunun için söylüyorum: Bakın, burada, 2'nci maddede "...üyelerinin nitelikleri, çalışma usul ve esasları ile sekreteryası Sağlık Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir." deniliyor. Tabii, bu, doğru bir yaklaşım. Ancak az önceki bilgiyi şunun için verdim: Sayın Bakanım, daha önceki yıllarda bu üyeler söz konusu olduğunda, hatırlayacaksınız, bu hastane birliklerinin kurulması sürecindeki yönetim kurulundaki üyelerden yalnızca 1'isi hekimdi. Örneğin, ticaret odasının temsilcisi var -kanun metni hâlen Türkiye Büyük Millet Meclisinin "web" sayfasında var, indirip bakabilirsiniz, yasalaşmadı ama Meclise getirildiği hâlini söylüyorum- meslek örgütlerinin temsilcisi yok, üyelerinden yalnızca 1'isi hekim. Dolayısıyla böyle bir kurulun bir hekimin sözleşmesini feshetmeye dönük bir düzenlemede ikaz üzerinden bir yetkilendirilmesi asla söz konusu olmamalı. Hastane koordinasyon kurulu kurulması Sağlık Bakanlığının inisiyatifinde olan bir şeydir, elbette özellikle eş güdümün sağlanması konusunda böyle bir kurul oluşturulabilir ama kurula yasaların üzerinde birtakım yetkilerin veriliyor olması, açık söyleyelim, kabul edilebilir bir durum değil. Kamu görevlilerinin tüm özlük hakları ve verilecek disiplin cezalarının yasayla belirlenmesi, yine hangi eyleme hangi disiplin cezası verileceğinin de yasada düzenlenmesi, daha önce de söylemiştim, anayasal zorunluluktur. Anayasal zorunluluk olduğu hâlde bu madde düzenlemesiyle söz konusu kurula disiplin cezası verilmesi gereken hâlleri tespit etme görevinin verilmesi, maalesef, yasama yetkisinin devri niteliğindedir. Ayrıca, hem 657 sayılı Yasa hem 2547 sayılı Yasa söz konusu olduğunda orada sayılan disiplin cezaları arasında yer almayan sözleşmenin feshi gibi ağır bir sonuca yol açacak yaptırım olarak ikazın -daha önce başka maddede yine söylemiştik- düzenlenmesi ve kurula anılan yasalarda gösterilen disiplin usullerine aykırı şekilde bir yaptırım uygulama yetkisinin verilmesi de Anayasa'ya aykırıdır. Bu nedenle, bu kurulun böylesine yetkilendirilmesinin bu kanun teklifinden çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkürler.