Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
Konu | : | Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ve 76 Milletvekilinin Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2002) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 14 .02.2024 |
ULAŞ KARASU (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeni ocağındaki göçük hepimizin yüreğini dağladı. Tabii "göçük" diye ifade ediliyor ama artık bu bir göçük değil, tam bir facia; üstelik göz göre göre gelen bir facia. Daha önce de siyanür havuzundaki sızıntıyla gündeme gelen bu madendeki 9 emekçimizin bir an önce bulunmasını diliyorum. Bu facianın geleceğini gören bizler, bilim insanları, çevreciler ısrarla söyledik, uyarılar dinlenmedi. 2021 yılında madende kapasite artışı ve ek tesis yapılmasına yönelik projeye "ÇED Olumlu" raporu verildi. 2023 yılında dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum madenin genişleme projesinde "ÇED Gerekli Değildir" kararı verdi. Artık lâmi cimi yok, bu işletme kapatılmalıdır. Faciadan Çevre Bakanlığı yetkilileri, izin ve denetim sürecinde yer alan bürokratlar, Erzincan Valiliği ve bu uluslararası şirketin İliç'e yerleşmesine izin veren iktidar yetkililerinin hepsi sorumludur çünkü yaşanan sadece çevresel felaket değildir, aynı zamanda iş cinayetidir. Tabii, öncelikle o emekçi insanlarımızın orada toprak altından çıkartılması lazım. Siyasi değil, iş kazası, toprak kayması diyerek de bu cinayetler kapatılamaz.
Değerli arkadaşlar, önümüzde 14 maddelik turizm teklifi; 2 farklı kanunda değişiklik getiriliyor. 10 maddesi Turist Rehberliği Meslek Kanunu'nu, 2 maddesi ise Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nu değiştiriyor. Tabii, bacasız sanayi turizmin önemi tartışılmaz. TÜİK verilerine göre geçen yıl ülkemizi 57 milyon kişi ziyaret etmiş ve gelirimiz de 54,3 milyar dolar olmuş, ortalama kişi başı gecelik turizm geliri 99 dolar. Az önce Sayın Bakan Yardımcımız 2028 hedefinde 100 milyondan bahsetti. Sayın Bakan 2019'da 2023 hedefini 75 milyon olarak açıklamıştı. Dört yılda 18 milyonluk bir kayma söz konusu. En çok turist ise ülkemize Rusya'dan geliyor; 6,3 milyon. Rusya'yı Almanya 6,2 milyon, İngiltere 3,8 milyon turistle izliyor. Ülkemize gelen her 100 turistin 67'si gezi, eğlence, kültürel faaliyet; 20'si akraba, arkadaş; 5'i alışveriş amaçlı geliyor. Tabii, bunlar, daha çok artmasını temenni ettiğimiz rakamlar ama sektörün sorunları da var, ciddi sorunları var. Bunların başında, yurt dışı pazarında tanıtım eksikliği, ülkenin yanlış bir imajla tanıtılması, turizm çeşitlendirilmesindeki eksiklikler, turizm otoritelerinin gerekli önemi göstermemesi ve her şey dâhil sisteminin uygulamasının varlığı geliyor. Tabii, turizm denilince sektörde yine ilk akla gelen, üzerinde konuştuğumuz, gönüllü elçilerimiz olan rehberler ve onların sorunları.
Değerli arkadaşlarım, rehberlik, kültürler arası köprü kuran saygın bir meslektir. Ülkemizde rehberliğin geçmişi 19'uncu yüzyılın sonlarına kadar uzanıyor. Ülkemizde 2023 yılı itibarıyla turist rehberliği eğitimi 40 ön lisans, 46 lisans olmak üzere toplam 86 programda ve 4.366 kontenjanla sağlanıyor. Sayıları 14 bine yaklaşan rehberler, en önemli turizm elçileri olmanın yanı sıra ülkemizin bekası için de güven unsuru olarak görev yapmaktadır.
Bu teklifle, turist rehberliği mesleğine kabul şartları kısmen değiştiriliyor ve Bakanlığın yetkileri artırılıyor, rehberlik yapılacak dillerin belirlenmesinde meslek birliklerine danışma şartı ortadan kaldırılıyor, sadece turist rehber odaları birliklerinin verebildiği turist rehberlik sertifikaları yerine Bakanlık talebiyle birliklerin veya uzman kamu kuruluşlarının verebileceği turist rehberliği eğitim programları getiriliyor, Uzak Doğu dillerini bilenlere, sanat tarihi ve arkeoloji bölümü mezunlarına rehber olabilmelerinde kolaylık sağlanıyor; turist rehberleri her beş yılda bir yabancı dil sınavına tabi tutulacak.
Tabii, bunlar arasında eleştireceğimiz sorunlu düzenlemeler var. Örneğin, bu teklif hazırlanırken ilgili paydaşların yani akademisyenlerin, acente ve birliklerin görüşleri alınmış mıdır? Bize ulaşan bilgilere göre görüşleri alınmadı. Oysa böyle kapsamlı bir teklifin mümkün olan en geniş paydaş katılımıyla ve somut veriler ışığında hazırlanması gerekiyor. O nedenle bu teklif, kabul edilebilir bir teklif değildir. Şimdi, teklifin 1'inci maddesinde, yabancı dil bilgisinin her beş yılda bir ölçme sınavlarına girilerek tekrar ispat edilmesi öngörülüyor. Ben merak ediyorum: Ülkemizde hangi meslek grubu her beş yılda bir meslek bilgisini yeniden ispat etmek zorundadır? Hiçbir meslekte beş yılda bir seviye tespit sınavı yapılmazken turist rehberleri için neden böyle bir uygulama öngörülüyor? Açıklamanızı rica ediyorum.
Yine, "Türkçe turist rehberi" tanımı yapılırken dil şartı aranmayacağı belirtiliyor. Yabancı dil bilme zorunluluğunun kaldırılmasının gerekçesi tasarıda şu şekilde açıklanmış: "Yabancı dil şartını sağlayamadığı için rehber olamayanların mağduriyetini gidermek ve iç turizmde artan Türkçe rehber ihtiyacını karşılamak için Türkçe rehberliğe ilişkin düzenleme yapılmaktadır." Şimdi sormak istiyorum: Biz çocuklarımıza bir yabancı dilin bile az olduğunu, meslek liselerinde bile en az 3 yabancı dilin öğretilmesi gerektiğini savunurken sadece Türkçe bilmek rehberlik için yeterli olmaya bir neden midir? Şimdi "Bizim rehberlerimiz zaten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak." dediniz, zaten bütün rehberlerimiz Türkçe bilmektedir arkadaşlar. Bu rehber arkadaşlarımızın Türk vatandaşlarımıza da hizmet etmesinde bir sorun yoktur. Burada asıl düşünülmesi gereken, siz kaliteyi, eğitimi artırmaktan bahsederken bir yabancı dil bilmeyi bile zorunlu olmaktan çıkarıyorsunuz. Bu şekilde turizmi büyütemezsiniz. Dil bilmeden rehber olmanın önünü açmak büyük bir hata olacaktır.
Yine, teklifin 1'inci maddesinde Çin başta olmak üzere Uzak Doğu dillerindeki rehber adaylarını teşvik edici düzenlemeler yapılıyor ama bunun gerekçesi de tam olarak açıklanmıyor. Siz az önce açıkladınız, dediniz ki: "Büyük bir pazar var, bu pazardan pay almak istiyoruz." Doğru, bu pazardan pay almamız gerekiyor. Bu pazardan pay alabilmemiz için üniversitelerimizde, liselerde bu bölgelerle ilgili yabancı dillerin teşvik edilmesi gerekiyor ama ülkemizin de bir gerçeği var; ülkemizde, 400 bin dolar veren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluyor, göçmenler Türkiye vatandaşı olarak kabul ediliyor. Şu anda ülkemizde kaç milyon göçmenin yaşadığını bizler dahi bilmiyoruz. Bu kadar kolay vatandaşlık verilen bir ülkede bu arkadaşlarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının aranacak olması da bir kriter olarak gözükmemektedir. Önemli olan, bu gençlerimizin kendi öz dilinde eğitim almış ve ülkemizin vatandaşı olarak hizmet etmeleridir. Yine, kendi vatandaşlarımızın bundan faydalanması gerekmektedir.
Yine, sorunlu bir eklemeyle Cumhurbaşkanına hakaret, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk milletini ve devletini, devletin kurumlarını ve organlarını aşağılama suçlarından mahkûm olanlar affa uğrasalar dahi rehber olamayacaklar. Yani bu ne iş arkadaşlar? Sizin hakaret kriteriniz nedir? Yani Cumhurbaşkanı çıkıp yediden yetmişe herkese hakaret edebiliyor ama kendisine en küçük bir eleştiri gelince taraflı AKP yargısı tarafından "Cumhurbaşkanına hakaret" diyerek yargılanan insanların rehber olmasının da önünü kesiyorsunuz affa uğrasalar bile. Aynı zamanda -az sonra açıklayacağım- bununla, Cumhurbaşkanına hakareti, devleti aşağılamayı rehberlikten atılmaya veya olmamaya bir neden olarak koyarken rehberlerin otobüslerde yer almasını, seyahatlerde yer almasını engelliyorsunuz; bu da bir çelişki.
Yine, bu teklife göre arkeoloji ve sanat tarihi gibi bölüm mezunlarına yüz saatlik bir kurstan sonra rehber olma hakkı tanınacaktır. Arkadaşlar, siz bu bölümleri bir planlama doğrultusunda açmıyor musunuz? Bir ülkede arkeoloji ve sanat tarihi üzerine tabii ki arkadaşlarımızın iş bulmaya ihtiyacı var, tabii ki arkadaşlarımızın istihdama ihtiyacı var ama farklı bölümleri birbirine geçiş yaparak mı istihdam sağlayacaksınız? Bu ülkenin arkeoloğa ihtiyacı var, önce arkeolog ihtiyaçlarını Kültür Bakanlığında kadro açarak giderin. Sanat tarihi öğretmenlerine, sanat tarihi mezunlarına ihtiyacı var; kadroları oraya açın arkadaşlar. Onlara gerçek, kendi eğitimlerini almış oldukları kadroları sağlayın. 86 bölümde rehberlik eğitimi veriliyor; o zaman bu bölümleri kapatacaksınız, bu sonuçtan bu çıkıyor ya da sanat tarihi ve arkeoloji alanında öğrenciye ihtiyaç yoksa üniversitelerdeki bu bölümleri kapatın arkadaşlar. Bu, sizin iktidarınızın plansızlığının, programsızlığının en güzel göstergesidir. Zaten, ayrıca, mevcut sistemde arkeoloji, sanat tarihi, filoloji gibi bölüm mezunları ön lisans, lisans ya da tezli-tezsiz yüksek lisans yaptıklarında rehber olabiliyorlar aynı şekilde. O hâlde niçin bu değişiklikle bu çocuklara kolaylık sağlanıyor? Böyle bir yöntem rehberlik eğitimi veren üniversitelerin varlığının göz ardı edilmesi anlamına mı geliyor? Zira rehberlik sadece arkeoloji ve sanat tarihi bilgisinden ibaret değil; aynı zamanda mitoloji, edebiyat, müzik, gastronomi, hukuk, ilk yardım, doğa yürüyüşü liderliği gibi daha birçok konuda eğitim alıyor rehber arkadaşlarımız. Bu onlara haksızlık değil mi?
Yine, 6'ncı maddeyle getirdiğiniz düzenlemeyle, soyut hükümlerle, millî güvenlik gibi gerekçelerle turizm birlikleri ve rehber odalarının organları Bakanlıkça faaliyetten menedilebilecek. Bu madde sorunludur ve Anayasa'ya da aykırıdır.
Yine, 11'inci maddeyle turist rehberliği mesleğini sadece ören yeri ve müze özelinde sınırlandırmak ve araç başına 1 rehber bulundurmak şartının kaldırılmak istenmesinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Hem istihdamı artırmaya çalışıyorsunuz hem de rehberleri sadece ören yerlerine hapsediyorsunuz.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Düzeltiliyor.
ULAŞ KARASU (Sivas) - Arkadaşlar, düzeltiliyorsa bununla ilgili bir sorun yok çünkü turist rehberleri yol üstü yardım yapan, otobüste güvenliği sağlayan, organizasyonun en başından en sonuna kadar misafirlerinin yanında bulunup güven aşılayan kültür ve ülkemizin elçileridir. Rehbersiz tur otobüsü sessiz sinema gibi olur arkadaşlar. Bunu düzelteceğinizi ifade ettiniz.
Ayrıca, bizim Komisyonumuza turizmle ilgili gelen her konuda Sayın Bakanımızın şirketinin işlerini kolaylaştıran düzenlemeler oluyor. Artık ülkemizin turizmle ilgili gerçek sorunlarına eğilme zamanı gelmiştir, Sayın Bakanımızın şirketlerine ayrıcalık yapacağınıza bu ülkede gerçekten de emek veren, sorun yaşayan turizmcilerimizin sorunlarını çözelim diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum.