KOMİSYON KONUŞMASI

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, Türk Ceza Yasası'nın 220'nci maddesinin 6'ncı fıkrasına ilişkin düzenlemeye karşı görüşlerimi çerçeve 10'uncu madde görüşülürken arz edeceğim.

Ben, burada, Sayın Profesörün belirlilik ilkesine, Sayın Cem Şahin'in müstakil suç ve Sayın Genel Müdürün kanunilik unsurunun karşılandığı yönündeki izahatlarına da 10'uncu madde görüşüldüğü zaman cevap vereceğim.

Bu madde görüşülürken burada söylemek istediğim husus şu: Neden Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmuyor? Aslında, düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçesini karşılamadığı şeklinde milletvekillerimizden gelen itirazları biraz konuşmak istiyorum. 220'nci maddede yapılmak istenen düzenleme Anayasa Mahkemesinin gerekçesini karşılamıyor; bunu burada bilmeyen, bilmeyecek veya bu şekilde yorumlamayacak tek bir hukukçu da olmadığını düşünüyorum. Ama niye böyle bir madde düzenleniyor? Çünkü daha birkaç gün önce Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına dair Türkiye Büyük Millet Meclisinde tavır göstermiş milletvekillerisiniz teklifi hazırlayan milletvekilleri olarak ve bugün de aslında, Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına yönelik bir düzenleme yapıyorsunuz yasama faaliyetinde. Bunun gerekçesini bundan başka izah edemiyorum. Evet, Anayasa Mahkemesi kararına uyulmuyor. Bakın, aynı Anayasa Mahkemesi ne diyor; bu 220'nci maddenin 6'ncı fıkrasının iptaline ilişkin karardan evvel verdiği bir pilot karar uygulamasında 220'nci maddesinin 6'ncı fıkrasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararından bir paragraf okuyacağım: "Daha önce belirtildiği gibi, kişilerin anayasal hak ve özgürlüklerini kullanmaları esnasında işledikleri suçlardan dolayı 5237 sayılı Kanun'un 220'nci maddesinin 6'ncı fıkrasının bu şekilde uygulanması suretiyle mahkûm edilmelerinin özellikle ifade ve toplanma özgürlükleri üzerinde caydırıcı etki yaratması kaçınılmazdır." Anayasa Mahkemesi aslında 220'nci maddeyi böyle yorumluyor. Sizin gitgide insanların ifade ve toplanma özgürlükleri üzerinde caydırıcı etki yaratması ihtimalini devam ettirdiğiniz anlaşılıyor.

Mesela, Anayasa Mahkemesi yine bir başka kararında, Zübeyde Füsun Üstel ve Ergün Poyraz kararlarında 220'nci madde hakkında şöyle diyor: "Söz konusu hükmün uygulanması yalnızca daha önce cezalandırılmış kişileri Anayasa'nın 26'ncı ve 34'üncü maddeleriyle korunan haklarını bir daha kullanmaktan caydırmakla kalmaz; hiç kuşkusuz, aynı zamanda toplumun diğer mensuplarını da düşüncelerini serbestçe açıklamaktan ve toplantı ve gösterilere katılmaktan caydırır. Caydırılma korkusunun doğurduğu caydırıcı etki toplumda ve kamuoyunda farklı seslerin susturulmasına yol açar ve hiç kuşkusuz, çoğulcu toplumunun sürdürülebilmesine engel olur." İşte, siz bu yüzden Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasına ilişkin Yargıtay kararını savundunuz Türkiye Büyük Millet Meclisinde. Toplumun ifade ve düşünce özgürlüğüne, toplumun cezalandırılma korkusuna hizmet ettiği için bu 220'nci maddenin 6'ncı fıkrası, bir başka cümleyle devam ettiriyorsunuz.

Maddenin Anayasa'ya aykırılığı konusundaki düşüncelerimi çerçeve 10'uncu maddede arz edeceğim.

Saygılar sunuyorum.