KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Karslı, benim niyetim burada kamuoyunda yanlış ya da manipülatif bir şey yapmak değil, çok net söylüyorum.

ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Yok, ben öyle bir şey söylemiyorum.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Burada tutanağa geçirirken de bunu söyleme niyetim çok açıktı. Sayın Genel Müdürüm benim ne söylediğimi çok çok iyi anladı ama siz herhâlde dinlemediniz ki bu şekilde bir açıklama yapma ihtiyacı duydunuz.

Tekraren söylüyorum: Niyetiniz sarihse ve gerçekten iyi bir şey yapmak istiyorsanız, buyurun, bu teklifi geri çekin; daha sağlıklı bir değerlendirmeyle, yeni bir teklifle hükmün açıklanmasının geri bırakılması usulünü getirin ama buradaki niyetin sarih olmadığını söylüyorum. İşkence ve kötü muamele suçlarını basit yaralama hâline getirip basit yaralamayla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına götüren bir uygulamadan söz ediyorum, uzun süredir uygulanan bir uygulamadan söz ediyorum. 2005'teki zihniyetin artık olmadığını söylüyorum. Burada çocuk istismarı örneğini verirken asla bir manipülatif amaçla söylenmiş bir şey değil, burada örnekseme anlamında söylenmiş bir şey. Merak ediyorsanız, çocuk istismarı suçlarına da uygulanan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlar var; bunları da isterseniz size sunabilirim, on altı yıldır avukatlık yapıyorum, benzer kararlar size sunabilirim, istiyorsanız sunabilirim.

Ben son olarak müsadereye döneceğim. Müsadereyle ilgili sizinle, Sayın Genel Müdürüm, uzlaşamadığımız durum şu: Şimdi, Anayasa Mahkemesinin iradesi çok açık. Anayasa Mahkemesi...

(Uğultular)

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Ya, maddeyle ilgili konuşuyoruz, gene itiraz ediyorsunuz.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ya, bir şey demedim, Dilan Hanım'a bir şey söyledim; konuşun, devam edin.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Biz bitirdikten sonra söylersiniz, karşılıklı tartışırız.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Siz de konuştunuz Dilan Hanım, niye konuşmuyorsunuz?

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Alan yine ortalığı karıştırıyor.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ya, bana bir şey dedin, ben de sana dedim, hemen şey yapma yani. Size bir şey demedim, devam edin siz.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Alan, siz de söz istediniz, biraz sonra vereceğim.

Buyurun Sayın Uçar.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Müsadereyle ilgili ben Anayasa Mahkemesinin iradesini çok açık bir şekilde yorumlayabiliyor, okuyabiliyorum ve kısa kararında da var ama biz burada anlaşamayacağız anladığım kadarıyla. Sırf tutanağa geçirilmesi için, tutanakta yer alması için ben Anayasa Mahkemesinin müsadereyle ilgili görüşünü Anayasa Mahkemesinin kısa kararından okuyacağım sırf zapta geçsin diye, tutanaklara geçsin diye.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Buyurun.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sadece müsadereyle ilgili kısmı okuyorum: "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun müsadere işlemleri yönünden de bazı eksik düzenlemeler içerdiği değerlendirilmiştir. Hükmün açıklanması kararı verilmesi durumunda müsadere işlemlerinin hangi aşamada infaz edileceğine ilişkin olarak açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır." Buraya kadar hemfikiriz. "Mülkiyet hakkına müsadere yoluyla yapılan sınırlamaya ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru imkânının askıya alınarak hükmün açıklanması kararıyla birlikte müsadere kararının infazına yol açabilecek şekilde infaz zamanında belirsizliğin olduğu görülmüş ve yeterli güvencelerin sağlanmadığı dikkate alındı. Kuralın maliklere karşı aşırı bir külfet yüklediği sonucuna ulaşılmıştır." Yani müsadereyle ilgili fikri bence açık. Bu yönüyle tekrar ediyorum: Zamanımız var, ağustos ayına kadar daha vakit var, gerçekten toplumun ya da Anayasa Mahkemesinin -en azından Anayasa Mahkemesinin gözüyle- beklentisine cevap verebilecek bir düzenleme yapılabilir. Önerimiz, şimdilik geri çekilmesi, eğer tamamen ortadan kaldırılamıyor ya da iptal edilemiyorsa da Anayasa Mahkemesinin görüşleri doğrultusunda en azından müsadere ve diğer, işte, işkence ve kötü muamele noktasında yeni düzenlemelerin yapılarak tekrardan düzenlenmesi; bizim bu noktadaki talebimiz bu.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.