CEM ŞAHİN (Karabük) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Ben de çok uzatmak niyetinde değilim. Ben milletvekillerimizin hassasiyetini anlıyorum; elbette ki önemli bir konu, burada müzakere edeceğiz, tartışacağız, endişelerini de anlıyorum ancak endişeye mahal olmadığı kanaatindeyim. Elbette ki biz bu teklifin hazırlanma sürecinde hem paydaşlarımızla hem kendi aramızda ciddi müzakereler de yaptık. Şengül Hanım da bahsetti; evet, hâlihazırda bir Komisyon var ve bu Komisyona bir takım ek görevler veriyoruz ve dolayısıyla onlardan biri de makul sürede yargılanmama nedeniyle işte, bireysel başvuru yoluyla giden bir takım meseleleri Komisyona alıyoruz. Şimdi şöyle bir şey var: 2022 yılında malum, Anayasa Mahkemesi bir karar verdi ve orada idari bir başvuru yolu oluşturulması gerektiğini, arada bir mekanizma bulunması gerektiğini ifade etti ve o tarihten sonra düşme kararları vermeye başladı yani şu an düşme kararları veriyor istikrarlı bir şekilde; hem 2022 yılında var, bir de 2023 yılında buna benzer, buna paralel bir kararı var. Dolayısıyla, bu doğrultuda da bizim bir idari başvuru yolu oluşturma çabası içerisine girmemiz gerekti. Anayasa Mahkemesi de vermiş olduğu pilot kararlarda, bunu az evvel Sayın Milletvekilim de ifade etti, siz gerçi teknik olarak "Yani idari başvuru yolu olmalı ama bu şekilde olmamalı." diyorsunuz anladığım kadarıyla ama o konuda da endişeye mahal bulunmadığı kanaatindeyim. Nihayetinde bu Komisyon işin esasına girmeyecek yani Anayasa Mahkemesinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir takım ölçütleri var, kriterleri var, oluşmuş içtihadı var, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla makul sürede yargılamama nedeniyle bir mesele geldiği zaman istikrarlı, oluşturduğu bir takım ölçütler, kriterler var. Elbette ki bu Komisyonda vazife yapacak hâkim arkadaşlarımızla... Şu an zannediyorum kalıcı olarak 3 komisyon var, bunu ihtiyaca göre işte, artı 5 olarak düşünebiliriz, 8 kurulun olacağı bir yapı, belki yarın öbür gün ihtiyaca binaen daha da artabilir ama buradaki arkadaşlarımız işin esasına girmeyecek az evvel ifade ettiğim gibi Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin oluşturmuş olduğu ölçütlere, kriterlere, efendim, içtihada göre burada bir işlem icra edecek. O nedenle de biz şu kanaatteyiz: Yani bu bir yargı görevinin devri değildir, hâlihazırda Anayasa Mahkemesi bu ihtiyacı ortaya koymuş, bunu içselleştirmiş, elimizde hâlihazırda da zaten işlevsel olan bir Komisyon var. Dediğim gibi, Anayasa Mahkemesi bu kararından sonra düşme kararları vermeye başlamış, bizim de böyle bir tasarrufta bulunma ihtiyacımız var ve Komisyon da işin esasına girmeksizin bir tasarrufta bulunacağına göre, bir karar vereceğine göre dolayısıyla bunun da biz bir yargı devri olmadığı kanaatindeyiz yani endişelerinizi ben anlıyorum ama uygulamada bunun sizin endişelerinizi ortadan kaldıracak neticeler çıkaracağı kanaatindeyiz biz, bunu samimiyetle ifade ediyorum. Endişeleriniz elbette ki olacak yani Sayın Hocam az evvel bir takım endişelerinden bahsetti, Sayın Sezgin Bey bahsetti, diğer arkadaşlarımız bahsetti, bunlar elbette ki makul endişeler ama yapılan düzenleme kapsamında uygulamada ve uygulama oturduktan sonra bu endişelere kapılmaya mahal olmadığını, gerek olmadığını göreceğimizi düşünüyorum.

Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum, söyleyeceklerim bunlardan ibaret.

Ha, bir de şunu ifade edeyim: Zaman zaman soruluyor, şimdi hâlihazırda Anayasa Mahkemesinin önünde dosyalar var, işte, ne olacak, işte, düşme kararı verdi... Anayasa Mahkemesinde hakkında düşme kararı verilen bu dosyalar üç ay içerisinde Komisyona gelecek, derdest olanlar için Anayasa Mahkemesi düşme kararı verecek, bu düşme kararından sonra yine üç ay içerisinde ilgililer Komisyona başvurma ihtiyacı eğer kendileri açısından doğarsa başvurabilirler. Zaten kanun yürürlüğe girdikten sonra ilk derece olarak da ilgililer, muhataplar Komisyona başvurabilirler; bunu da ifade etmek istedim çünkü zaman zaman soruluyor.

Teşekkür ediyorum Başkanım.