KOMİSYON KONUŞMASI

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Evet, Sayın Başkan, tabii, Ümit Bey birçoğunu ifade etti. Ben öncelikle bu kanun teklifiyle ilgili olarak... Tabii, çok olumlu şeyler var yani akaryakıt kaçakçılığından tutun Çek Yasası'na varıncaya kadar çok olumlu şeyler var. Ben olumluları da en azından sorularımızı da açıklamalarım içerisinde ifade etmeye çalışayım.

Şimdi, tabii, bu BSMV muafiyetinin bir konutla sınırlı tutulması çok kıymetli yani Türkiye'nin şu anda en önemli meselelerinden biri gıdaysa diğeri barınmadır; bu çok kıymetli fakat yurt dışından konut alanlarla ilgili şu anki en son uygulama nedir, burada nasıl bir şey yapılıyor; bu konuyla ilgili bir açıklığa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum çünkü şu anda sahanın en fazla tartıştığı alanlardan bir tanesi bu.

Şimdi, tabii, yasama yürütme ve yargı; bunlar kontrol denetim mekanizmaları olan yapılar olmak zorunda çünkü eğer denge, denetim ve kontrol olmazsa demokrasiden de bahsetmemiz mümkün değil. Bunu sadece mevcut Cumhurbaşkanımız için değil, yani bu ülkenin yarınlarında aldığımız her kararın bu ülkeyi yönetenlere nasıl bir güç vereceğini düşünerek hareket etmemiz gerektiği kanaatindeyim.

Şimdi, "KDV iadelerinde iade hakkının kısmen veya tamamen kaldırılması." diye bir madde var ve bunun yeniden koyulması konusunda da Cumhurbaşkanımız yetkilendiriliyor. Yani bu vergilerle ilgili olarak mevcut Anayasa'nın ötesine geçerek Cumhurbaşkanımıza arttırma veya azaltma ya da sıfırlama yetkisi vermenin... Aslında, bu kanunun içerisinde birçok maddede biz şunu gördük: Daha önce birtakım Cumhurbaşkanlığı kararnameleri yayınlanmış ve şu anda herhâlde 10'a yakın maddede Anayasa Mahkemesinin o kararnameleri Anayasa'yı gerekçe göstererek iptal etmesinden dolayı biz şu anda bunu bir kanun içerisine koyarak Meclisten geçirmeye çalışıyoruz. Yani burada bu kadar olumlu şey varken Anayasa'ya ilk baktığımızda aykırı olacağını düşündüğümüz şeyleri bunun içine yerleştirmenin tekrar bir anayasal tartışma başlatacağını düşünüyorum, bunlardan uzak durmak lazım.

Ümit Özlale Hocamın yani sermayenin vergilendirilmesi ya da dışarıda kurulan şirketlerin buralardaki kazançlarının Türkiye'ye getirildiğinde gelir vergisinden yüzde 50'ye kadar muafiyeti... Bunlar, tabii, çok kıymetli şeyler ama Türkiye'nin özellikle son yıllarda yaşamış olduğu bazı olumsuz örneklerimiz var. Yani siz eğer "Dışarıya çık, şirket kur, kazancının da yüzde 50'sini ben gelir vergisinden muaf tutacağım." derseniz... Tabii, bu dışarıya çıkıp şirket kurmayı özendiren de bir şey, sadece mevcutlar için söylemiyorum. Bu durum şu ana kadar olanlar dikkate alındığında -elbette burada böyle bir ifade yok ama- bir kara para aklama operasyonuna dönen bir şey olmasın. Bu çok önemli çünkü bu, belki kamuoyunda, medyada en çok tartışacağımız meselelerden bir tanesi. Burada götürü gider uygulaması bence çok önemli bir uygulamaydı yani "Burada vergi matrahı aşılıyor." denilerek bu kaldırılıyor. Diğer taraftan ise gelir vergisinde "Yeter ki onu buraya getirin, bu kadar, biz bunu almayacağız." diyoruz. Yani ben özellikle birtakım taahhüt işlerinde bunun çok önemli olduğunu... Çünkü fatura alınamıyor yurt dışında -özellikle fuar meselelerinde biz bunları çok yaşadık- bu ne kadar doğru, elbette buradan bir gelir yazılacak. Yani bu en azından ilgililerle görüşülerek mi konuldu, bunu bilemiyorum.

Şimdi, bu madde 29'da, ihtiyaçtan dolayı yabancı hava yolu şirketlerinden hizmet alınmasından bahsedilmiş. Tabii, biz, çok fazla, belki hava yollarında çok büyük bir problem yaşamadık, çok kazalarımız olmadı ama şimdi dünyanın her yerinde bu uçak filolarının kontrolü, denetimi, bakımı, onarımı çok ciddi bir mesele ve bunların da uluslararası çok yüksek standartları var. Dolayısıyla bu standartlar belirlendi mi? Yani bu hizmetler alınırken nelere dikkat edilecek? Bu konuda mutlaka alt başlıklar ya da alt düzenlemelere ihtiyaç olacaktır diye düşünüyorum.

Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da bu sarma tütün meselesi çok önemli bir mesele. Bence en büyük eleştirilerden bir tanesi, büyük sigara şirketlerinin burada nasıl bir etkisi oldu ki -çünkü sonuçta sarma tütün Anadolu'da içiliyor- yani burada çok ciddi cezalardan bahsediliyor. Bunun yansımalarının biraz iktidarın canını acıtacağını düşünüyorum çünkü bölgede bu önemli bir mesele.

Kur korumalı mevduatla ilgili aynı şeyi söyleyeceğim. Tabii, Cumhurbaşkanımıza bir de bunu uzatma yetkisi verilmiş. Tabii, burada kurumlar vergisi muafiyetinden bahsediliyor. Ya, burada amaç nedir? Ya, sonuçta şu anda Hazine ve Maliye Bakanımız bu konuda... İşte, faizlerin de artmasıyla birlikte zaten burada artık 100 milyar dolarlara doğru gelen bir şey var, çok büyük bir mesele. Yani biz Haziran 2014'ü tarih olarak artık bir dezenflasyonist sürece geçişin başlangıcı olarak kabul ediyoruz yani bu tarihe kadar devam edip bunu biraz daha uzatacaksak biz Türk lirasını nasıl koruyacağız? Çünkü şu anda kur korumalı mevduatla birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'deki mevduatın neredeyse üçte 2'si yabancı paraya endeksli hâle gelmiş durumda.

Dediğim gibi, çek konusu, diğer konular çok olumlu şeyler var ama en azından bu torba yasada Anayasa Mahkemesi'ne götürülüp Anayasa gerekçe gösterilerek iptal edilecek maddeler olmasın çünkü Cumhurbaşkanlığı kararnameleri bu şekilde iptal edilmiş ve burada yeniden bir düzenlemeye gidilmiş. İnşallah, sizleri dinledikten sonra tekrar ilavelerimiz olacak.

Tekrar hayırlı uğurlu olsun.