KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben arkadaşımızı, Hamza Dağ'ı burada tanıdım, tanımıyorum. Kendisine dönerek de bir şey söylemedim, görmedim de ilk anda Hamza Bey'i. Ama "Elini indir." diye bir şey gelince "Ben kırk yıllık arkadaşımla nasıl konuşacağımı bilirim." dedim, bunun ötesinde de bir şey demedim. Niye durumdan vazife çıkarıp üzerine aldı, onu bilemiyorum. Ama vahim olan şey, bugün, burada tutanaklara geçerken "Bu kelimeler ve davranışın ötesine de geçebilirdim." demesi. Gerçekten bu arkadaşımız bu Komisyon için ve hepimiz için şu dakikadan itibaren tehlike oluşturuyor.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Allah Allah! Yok öyle bir şey.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Daha ne diyecektiniz sayın milletvekilim, daha ne diyecektiniz? "Utanmaz adam.", "Çık dışarı." filan yani hareketler yaparak "Ahlaksız adam.", "Edepsiz adam." Bunun ötesinde daha ne diyecektiniz? Bir milletvekilisiniz, 1980 doğumlu, MGV'den yetişme, genç bir adam, daha ne diyeceksiniz, ne diyebilirdiniz, ne yapabilirdiniz? Yani, biraz daha bıraksalardı iki tane daha yumruk mu atacaktınız? Yani, bu kabul edilebilir değil, gerçekten küçük dilimi yutmuş durumdayım. Ben sizi tanımam ki niye size hitap edeyim? Siz yapmamışsanız yapmamışsınızdır; sizle bir şeyim yok, ben Bekir Bey'le konuşuyorum, gerçekten arkadaşımdır, bir şey söylüyorum. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili ne Cumhurbaşkanına ne de herhangi bir insana küfredilmesini asla kabul etmez, böyle bir şey yok.

BAŞKAN - Karşılıklı bir yanlış anlamalar silsilesi olduğunu ifade edelim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, yani bunu "yanlış anlama" diye kapatacaksanız, "Utanmaz, ahlaksız, edepsiz dedim; daha da ötesini diyebilirim ve yapabilirim." diyen bir milletvekiliyle ilgili bunu yanlış anlama olarak anlayacaksanız siz bu Komisyonu yönetemezseniz Sayın Başkan, kusura bakmayın.

BAŞKAN - Müsaade edin Sayın Bekaroğlu. Olayın gelişim şekli...

Bakın, siz birleşimin kapandığı bir noktada, Komisyon çalışmalarının nihayete erdiği bir noktada ve benim de içerisinde bulunmadığım bir noktada oluşan bir hadiseden dolayı bir yargıya gidiyorsunuz. Eğer bu Komisyon çalışmaları sırasında, karşılıklı olarak milletvekilleri arasında bir şey olacak olsa ben zaten anında bunun önüne geçmek için gerekeni yaparım, orada bir sorun yok. Ama ben başlangıç itibarıyla bu işin... İşte, diyorsunuz ki... Siz Sayın Hamza Bey'le ilgili bir şey söylüyorsunuz, Hamza Bey diyor ki "Ben muhatap değildim, ben yapmadım ama bana dönüyor." Siz diyorsunuz ki "Ben Hamza Bey'i görmedim. Ben döndüm ama Hamza Bey'e yönelik bunu yapmadım." Ama bu demek ki karşılıklı bir...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım...

BAŞKAN - Sizin ikiniz arasında söylüyorum efendim, müsaade edin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım, konu o değil ki.

BAŞKAN - Bakın, müsaade edin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Konu bu sözlerdir, bu laflardır ve şimdi de itiraf etmiştir, tekrarlamıştır bunu. Daha ne?